İSTANBUL- Airport Haber'den Murat Herdem THY ve Do&Co krizinde olumlu gelişmeler olduğunu yazdı. THY ve Do&Co krizinin aşılmak üzere olduğunu belirtti. Aslında bizde aynı şeşleri birinci ağızdan duyduk. THY yönetiminin yolcular arasında yaptığı anketlerde verilmesi düşünülen Singapurlu mutfak şirketinin THY müşterilerinin alıştığı Do&Co damak tadından vazgeçemeyeceği ortaya çıktı.
Peki neden kriz yaşandı, kriz nasıl aşıldı?
THY yönetimi iyi giden bir işbirliğini neden bitirmek istedi? Singapurlu SATS nereden ortaya çıktı? Do&Co THY'nin hangi isteğine karşı çıktı? Kriz sürecinde cevap arayan onlarca soru var.
Bu sorulara uzun süre makul bir cevap arandı, hepsi olasılık seviyesinde kaldı. O dönemki iddialardan birine göre, Türk Hava Yolları yönetimi, önceki yönetim döneminde kurulan işbirliğinin geldiği noktanın Do&Co'ya sağladığı katkının devam etmesini istiyordu ancak markalaşmanın karşılığı olarak Atilla Doğudan'dan şerefiye parası talep ediyordu. Talep edilen tutarın 100 milyon dolar civarında olduğu ve Doğudan'ın bu parayı ödemeye sıcak bakmaması ise krizi tetikledi. Ayrıca Doğudan, THY'nin yeni havalimanına 120 milyon dolarlık yatırım talebine de sıcak bakmıyordu.
THY kanadında, ' Do&Co istediğimiz yatırımı yapmak istemiyor' tezi ortaya atılırken, krizin ortaya çıktığı dönemde Do&Co tarafı sade ve net bir dille açıklama yaparak, yeni havalimanında yatırım için hazır olduğunu ifade ediyor ve THY'nin restini görüyordu. Tabi restleşmenin yaşandığı dönemde bir anda ortaya çıkan Singapurlu SATS da ikram alternatifi olarak Türkiye'de şirket kurup Do&Co için tehdit unsuru olarak pusuda bekliyordu. O dönem bir yazımda SATS hamlesinin, Do&Co'nun hem şerefiye parasını ödemesi hem de yeni havalimanına ciddi yatırım yapması için THY'nin bir blöfü olduğunu yazdım. Açıkçası geçen süreçte tarafların geri adım atmaması ve ilişkilerin gergin şekilde devam etmesi, blöf olasılığını ortadan kaldırdı. Her iki taraf da 'olursa olur' derken THY'nin Skytrax'ten eli boş dönmesi belki de tarafları birbirine daha da yakınlaştırdı.
THY Genel Müdürü Bilal Ekşi'nin, " Turkish DO&CO ikram konusunda ödüller almamızı sağlayan çok güzel bir şirketimiz. Hakikaten ikramda THY'yi bir noktaya getirdi. Biz aslında bu şirketten memnunduk ancak diğer şirketin finansman teklifi cazip olduğu için görüşmeler devam etti. Bazı detay konuları henüz çözemedik. O yüzden SATS ile görüşmeler istediğimiz ölçüde gitmiyor. Önümüzdeki hafta bu konuda karar verecek durumda olacağız. Biz Turkish DO&CO'dan memnunuz" sözlerinden büyük bir sürpriz olmazsa Turkish Do&Co markasının yaşayacağını çıkarabiliriz. Turkish Do&Co, ne kadar Do&Co'nun markası ise daha fazlasıyla THY ile özdeşleşen ve uluslararası pazarda da önü açık bir marka. Kaldı ki yurtiçi pazarında da rekabette öne çıkan ve pazarı sürklase eden bir potansiyele sahip. THY'nin bu noktaya getirdiği bir şirketi kendi elleriyle alaşağı etmesi zaten mantıken izahı zor bir hamleydi. Öğrendiğim kadarıyla şerefiye parası ve yatırım konusunda her iki taraf üç aşağı beş yukarı anlaştı. Ufak tefek pürüzlerin konuşulduğu ve son dakika bir aksilik olmazsa birkaç gün içinde tarafların anlaşmayı duyuracağını düşünüyorum.
Turkish Do&Co çalışanlarına iki yıl sonunda hakettikleri zamların verilmesi ve uzun süredir, 'Ne olacak bizim halimiz?' sorularını düşünmekten işlerine konsantre olamayan çalışanların yeniden hatırlanması ve motivasyonlarının artırılması da belki bu anlaşmanın bir sonucudur. Şu haliyle bile Turkish Do&Co'nun güçlü ve eski motivasyonda devam etmesi halinde hem THY'nin hem Do&Co'nun hem de çalışanların yüzünün güleceği çok açık görünüyor.
THY, yer hizmetleri şirketi TGS ile de biliyorsunuz 2032 yılına kadar nikah tazeledi. Orada da bir ayrılık olacağı uzun süre konuşulmuş ancak Havaş ve THY ortaklığının devamına karar verilmişti.
Kısacası THY için bütün iştirakleri çok önemli ve katma değer sağlayan şirketler ancak yer hizmetleri ve ikram bence bu alanda THY'nin en çok değer verdiği ve önemsediği alanların başında olduğu için eski ortaklarla yola devam edilmesi kesinlikle doğru karar...
Şimdiden hem THY'ye hem de Atilla Doğudan'a hayırlı olsun...