Türkiye'de emek-sermaye çelişkisinin keskin olduğu yıllları iyi hatırlarız. "Fabrikalar, tarlalar.. Her şey emeğin olacak" şiarıyla meydanalara çıkan işçilere "Her şey sizin hakkınızdır,haydi aslanlarım " diyerek gaz veren sendika ağalarını da hatırlarız. O yıllarda iki tür sendikacılık vardı. Birincisi ekonomik ve sosyal haklar için savaşan , emekten yana gerçek sendikalar, bir de sınıf sendikacılığı yaparak iktidara talip olan siyasal örgütvari sendikalar .
Onların bu keskin tavrı kabına zarar vermiş ve ülkemizde sendikal hareket zayıflamıştır. Girmeye çalıştığımız AB'nin kriterleri ve ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü) yaptırımlarına uyumaması gibi sonuçlar ortaya çıkmıştır.
Diğer sektörleri bir yana bırakarak sivil havacılık sektöründe sendikacılığın ne durumda olduğunu bakmak ta yarar var. Özel gibi görünsede bir devlet kuruluşu olarak faaliyetini sürdürün THY A.O ve bağlı kurum olan THY Teknik A.Ş'de yıllardan beri sıkıntı yaşanır. Bir yanda Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş), diğer yanda THY'nin üst yönetimi hep karşı karşıya gelirlerdi. İş sonunda greve dayanırdı. Tam da yaz mevsiminde THY'nin greve gitmesinin nasıl vahim sonuçlar doğuracağı bilindiğinden Bakanlar Kurulu da grevi genel menfaatler açısında uygun görmez ve 60 gün ertelerdi. Sonra bir şekilde işçiler için bazı iyileştirmeler yapılır ve iş böyle sürüp giderdi.
Ama bu yıl böyle olmadı. Hava- İş Genel Başkanı Atilay Ayçin ve Genel Sekreter Mustafa Yağcıoğlu tarafından grev kararı THY'nin kapısına asıldığında yine aynı şeyler olacak sanıyorduk. Yanıldık, çünkü bu kez öyle olmadı. THY üst yönetimi olumlu ve gerçekten akla yakın bir çıkışla sendika ile anlaşarak masaya oturup toplu iş sözleşmesini imzaladı.
THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu'nun ve Genel Müdür Temel Kotil'in pragmatik bakış açıları, kurumlarının yararlarıyla birleşince ortaya böyle bir gerçek çıktı. İki akılcı adamın, hareketi böyle sağlıklı bir sonuç doğurdu. Hem işçiler memnun oldu, hem de işveren. bundan daha iyisi ne olabilir ki. İşbulmanın ne kadar zor olduğunu bilen insanlar olarak THY çalışanları da kurumlarını zora sokmayan bir anlaşmaya okey deme anlayışını göstermiştir. Birileri, sendika yöneticilerinin ilk kez ciddi bir muhalefetle karşılaştıkları için yeni bir sayfa açarak, daha ılımlı davranmaya ve uzlaşmaya yaklaştık savını ileri sürmektedirler. Öyle veya böyle takınılan tavır bana göre iyi olmuştur. THY, sendikayı ikna etme gücünü göstermiş, sendika ise kırıp dökmeden daha iyi bir tavır sergileyerek üyesinin haklarını korumuştur