ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL- Bu turkuvaz rengi tutkusu nedir anlamıyorum. Cüzdanımda aynı renkil bir kaç kemlik kartı var. Lazım olduğunda çıkarırken hepsini birbirine karıştırıyorum. Yani bu renk kartlar hiç kullanışlı değil…
Önce nüfus kağıdım, sonra basın kartım, en son ise Covi9 19 pasaportum “turkuaz” renkli oldu.
Sarı Basın Kartı'mın ağırlığını ve saygınlığını özledim.
Üzerinde “Türkiye Cumhuriyeti Aşı Kimliği” yazan Covid 19 pasaportumu internetten aldım.
Şimdi “Nerede geçecek?” diye bakıyorum.
“Evde kal” nedeniyle kapıdan başımızı bile dışarı çıkarmadığımız dönemde bu ne işe yarayacak bilmiyorum.
Üstelik Avrupa Birliği’nin tanımadığı “Sinovac” aşısını olduğum üzerinde bakla gibi yazıyor.
Yani bu durumda pandemi kalkarsa ben bu pasaport ile sadece İstanbul’un Asya yakasından Avrupa yakasına geçebilirim. Kadıköy-Karaköy-Eminönü arasında bayağı faydalı olacak...
Şimdilik ise evden dışarı çıkmadığım için almam Covid'e karşı koruma kalkanı oluşturduğu için bayağı faydalı oldu.
Hiç olmazsa iki doz aşıyı olduğumun belgesine sahip oldum.
Bizim eve Covid uğrarsa, gösteririm pasaportu ve ona “Geç kardeşim. Buraya uğrama derim”
Öte yandan
AB ülkeleri bu öneriyi kabul ederse Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından onaylanan ya da Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) acil kullanım listesinde yer alan aşılardan olanlar, zorunlu haller dışında da AB'ye seyahat edebilecek.EMA şu ana kadar BioNTech/Pfizer, Moderna, AstraZeneca ve Johnson&Johnson aşılarına onay verdi.
Rus Sputnik V, Curevac ve Novavax aşılarının ön değerlendirme süreçleri ise sürüyor.
Neyse şaka buraya kadar bakalım bu pasaportun hünerlerine…
TV’lerde her gün yeni bir duyuru dinliyoruz. Covid 19 konusundaki bilgi kirliliği zirveye vurdu.
Turizmle ilgili olan kesimde ise iyice kaos yaşanıyor. Herkes düşünüyor. Aşı olduktan sonra hangi ülkelere gidebileceğiz.
Haklılar…
Avupa Birliği Çin ve Rus aşısını “Kabul etmiyor” deniliyor.
Bu durumda Çin aşısı olan turizmi ne yapacak? Ekmek kavgası için yurt dışına giderek Türkiye’ye turist getirmek için faaliyetlerini nasıl sürdürecek?
Hoş! Pandemi süresince Türkiye’deki büyükelçilikler ve konsolosluklar öyle herkese vize vermiyorlar. Sadece önceden vizesi olanlar seyahat edebiliyorlar.
Zaten pandemide kısıtlı sayıda uçan uçaklara öyle herkes elini kulunu sallayarak binemiyor.
Turizmci ne yapacak diye herkes birbirine soruyor.
Yurtiçi turlar yapalım diyorlar. Ama müşteri yok!
Neden yok biliyor musunuz?
Ekonomiminin bir kuralı var. Tatile giden kişi ununu elemiş, eleğini duvara asmış kişlerdir.
Keyif yaşına ulaşanlar ya emekli, ya da ekonomik sıkıntısı olmayanlardır.
Bunlar kimlerdir… 65 yaş üzedir.
Onlar da iki yıla yakındır “Evde kal” sistemine uyarak ne sokağa çıkabiliyorlar, ne toplu taşıma araçlarına binebiliyorlar, ne de seyahat edebiliyorlar. Edebilenler ise alıyor iznini, biniyor özel aracına ve yazlığına gidiyor.
Yani turizmciler avcunu yalıyor.
Tek tük gelen gidenle turizm olmaz.
Geçmişte 40 milyona yakın turist ağırlayan Türkiye’de iki tane Ukrayna uçağı inince “turizm patlıyor” hayalini görenlere şaşıyorum. İki uçaktan 250 kişi çıkar. Nerede 40 milyon turist nerede 250 kişi.
Turizm Bakanı ise 5 bin kişinin geleceğinden bahsediyor.
Türkiye turizmi ne hallere düştü.
Bu durumda aldığım Covid 19 pasaportunun ne işe yarayacağını bilmiyorum.
Bir de AB’de Kabul görmeyen Sinovac ibaresini yazmışlar.
Yani “Biz bu pasaportu verdik, ama dünya tanımıyor. Hayırlı yolculuklar!”diyor.
Her işimiz kötü…
Pasaportu aldık, ama evden bile çıkamıyoruz. Bu pasaportu evdeki hanıma gösteriyorum.
“Çık, 3900 lira ceza ye!” diyor
Yani durum vahim.
Pasaportu aldık ama, hala evdeyiz…