Tatar hamursuz doymaz

Tatarlar eski çağlardan beri tarımla ve hayvancılıkla uğraştıkları için yiyecek maddeleri de tarımsal ve hayvansal ürünlerin tamamıdır.

İSTANBUL- Tatarlar eski çağlardan beri tarımla ve hayvancılıkla uğraştıkları için yiyecek maddeleri de tarımsal ve hayvansal ürünlerin tamamıdır. Bu yüzden mutfaklarında hamur işine ağırlık verilmiştir. "Tatar hamursuz doymaz." Sözü bunu doğrular. Tatarlar şimdiye değin yemek kültürlerini yitirmemişlerdir. Ancak, yeni kuşaklar güç olduğu gerekçesiyle günümüzde bu mutfağı öğrenip yaşatmak yerine kentteki çibörek dükkanlarından yararlanmaktadırlar.



Yiyecek içeceklerle ilgili kullanılan araç gereç ve kapkacaklar


PEŞ (Fırın)
Eskiden her evde kullanılmasına rağmen, değişen çağa ayak uyduramayan peş, yok olmaya yüz tutmuştur. Şimdi evde kullanılan peş; kerpiç, tuğla ve kiremit parçalarından yapılmaktadır. Peş, evin içinden bir odanın duvarına bitişik olarak yapıldığı gibi, dışarıda ayrı olarak da yapılmaktadır. Yakacak olarak saman kullanılmaktadır. Bu fırınlarda hamur işleri yapılmaktadır. Kışın da soba yerine kullanılmaktadır. Ayrıca bazı peşlere sıcak su elde etmek için bölümler eklenmiştir.
Peşte kullanılan araç gereçler ise Sürgüş, senek, şiş:

Sürgüş
Peşin yakılması sırasında samanı peşin içine sürmek ve peşin içindeki yanmış samanı çıkarmak için kullanılır. Yapısı en basit şekilde tanımlayacak olursa, 1 buçuk metre uzunluğundaki bir sırığın ucuna geniş bir tahtanın çakılmasıyia oluşmuştur.



Senek

Oşagk (saç ayağı) ve üzerine konulan Örtmeğ-şası (ekmek saçı) peşin içine koymak ve içinden çıkarmak için kullanılır. Büyük bir çatala benzer.

Şiş
Peşin içinde yanmakta olan samanı alevlendirir. Şiş ile saman karıştırılıp havalandırılır. Böylelikle ateşten daha çok yararlanılır. Yapı olarak uzun, demir bir çubuktur.

Oşagk ve Ötmeğ Şaşı
Oşagk, saç ayağıdır. Üç ayağı vardır. Örtmeğ şaşı ise pişirilecek olan ekmek ya da hamur işinin konulduğu saca denir.
Mutfak düzeninde, bir değişiklik yoktur. Tipik Türk mutfağı örneğidir. Tel dolap, buzdolabı ve tabakların dizildiği raflardan oluşur.

TATLILAR




Gül Tatlisi
]MALZEMELER:

1 Su bardağı sıvıyağ
yarım su bardağı yoğurt
1 su bardağı irmik
1 yumurta
yarım paket oda sıcaklığında margarin
1 paket vanilya
yarım paket kabartmatozu
1 çorba kaşığı sirke
1 tutam tuz
aldığı kadar un
1 su bardağı kadar ceviz yada fındık
ŞERBETİ :

3 Su bardağı su
2.5 Su bardağı şeker
çeyrek limonun suyu
Yapılışı;
1. Önce şerbetinin malzemelerini bir tencereye koyun ve kaynatın.
2. Hamurun un , kabartmatozu ve vanilya hariç tüm malzemelerini karıştırın.
3. kabartmatozu , vanilyayı ve aldığı kadar unu ilave edin.Kulak memesi yumusaklığında bir hamur elde edilir.
4. Hamur ikiye kesilir. Bir parçası merdane ile 3-4 mm kalınlığında açılır.
5. Çay bardağı ile kesilir.
6. 6 adet yuvarlak yarılırı üst üste gelecek şekilde yanyana dizilir.
7. rulo şeklinde sarılır.
8. ikiye kesilir.
9. tepsiye dizilir.
10. ortalarına cevizyada fındık yerleştirebilirsiniz.
11. orta hararetli fırında üzerleri kızarana (20-25 dakika) kadar fırınlanır.
12. şerbetini üzerine dökün. Tatlıların şerbeti iyi çekmesi için alt üst cevirerek şerbeti iyice cekmesi saglanır.



Kalça Çorbası

ÇORBALAR

Oğmaç Çorbası
200 gr.un, 150 gr. kıyma, tuz, 1,5 lt.su, salça ya da kırmızı biber, 125 gr. Yağ.
Yağ ile kıyma kavrulur. Salçası konur. Su ve tuz katılır. Kaynayan suyun içine elle ovulan hamur (oğmaçlar) atılır. 25 dakika sonra servise hazırdır. Bu çorbada, aynı zamanda süt kullanılarak Odunpazarı'nda da yapılır. Burada kültürlerin birbirlerinden etkilendiği görülmektedir.

Mercimekli Lakşa Çorbası
Haşlanmış yeşil mercimek içine kavrulmuş soğan ile un eklenir. Kaynatılır. Öte yanda bir hamur yapılır yufka açılır. Bu yufkadan kibrit çöpü şeklinde kesilen hamurlar, çorba kaynarken içine atılır. Yoğurtla ve üzerine kızdırılmış yağ gezdirilerek servis yapılır.

Kartoplu Alişke Çorbası
Yağda soğan, sonra un kavrulur. Su ya da et suyu eklenir. Kaynatılır. Pişmesine beş dakika kala, patatesler incecik dilimler halinde kesilir ve ,çorbaya atılır. Başka bir kapta un, yumurta, su ve tuz çırpılarak yumuşak ve özlü bir hamur hazırlanır. Çay kaşığı ile küçük toplar oluşacak biçimde bu hamurdan kesilip çorbaya tek tek atılır. Kaynatılır. İçine çırpılmış yumurta sarısı eklenerek ateşten indirilir.



YEMEKLER


Kuzu Sorpa
Bir tür haşlamadır. Kuzunun bel, kol ve but bölümlerindeki et, kemikli ve iri parçalar halinde parçalanır. Et, tencereden hafif ateşte kendi yağı ve suyu ile kavrulur. Sonra üzerine su eklenir, kaynatılır. İnce kıyılmış taze soğan, taze nane yaprakları, kıyılmış dereotu da eklenir. Etler pişince başka bir kapta hazırlanan un, yoğurt, yumurta sarısı karışımıyla terbiye edilir. Et ve sulu bölüm birlikte servis yapılır.


Peslokum

HAMUR İŞLERİ





Üyken Börek

250 gr. Kıyma, 1 kg un, üç baş soğan, karabiber, 125 gr. Tereyağı, tuz, su.
Un, su ve tuz karıştırılarak hamur elde edilir. Hamur beş eşit parçaya ayrılarak yufkadan kalın açılır. Çay bardağı ile yuvarlak parçalar elde edilir. Bunların içine kıyma, soğan ve karabiber karışımı içi konulur ve yarım ay biçiminde kapatılır. Suda kaynatılarak pişirilir. 40 dakika sonra suya süzülür. Üzerine kızdırılmış tereyağ dökülür.

Kaşık Börek
1 kg. un, kırmızıbiber, karabiber, su, tuz, yağ, 250 gr. Kıyma, üç baş normal büyüklükte soğan.
Un, su ve tuz karıştırılarak hamur yapılır. Hamur dört parçaya ayrılır. Bu parçalar yufkadan kalın açılır. Bıçakla iki parmak genişliğinde, kare biçiminde kesilir. Parmak ucuyla iç olan kıyma konulur. Şapka biçiminde kıvrılır. Sonra kaynar suya atılarak pişirilir. 40 dakika sonra kızgın yağa atılan kırmızı biber üzerine konur. Bu mantılar nohut tanesi büyüklüğünde yapılarak kaşık börek çorbası elde edilir.

Çiğbörek (Şırbörek)
1,5 kg un, su, bir çorba kaşığı tuz, yarım kilo kıyma, normal büyüklükte üç soğan, bir tatlı kaşığı karabiber, yağ.
İç Hazırlanışı: Kıyma rendelenmiş soğan ve karabiber karıştırılıp yoğrulur. Un, su ve tuz karıştırılıp hamur yapılır. Hamur yumruk büyüklüğünde beş parçaya ayrılır. Her parça yufka halinde fakat yufkadan kalın olarak oklava ile açılır. İçler, yufkanın içine ceviz büyüklüğünde parçalar halinde konulur. Yufkalar ikiye katlanıp kesilir. Bu parçalar yağda kızartılır. Şırbörek ayran ve çay ile sunulur.

Göbete (Köbete)
1.5 kg. un, su, bir çorba kaşığı tuz, yarım kilo kıyma, normal büyüklükte üç soğan, bir tatlı kaşığı karabiber yağ.
İç Hazırlanışı: Kıyma, yarım çay bardağı yağ ile kavrulur. Ayıklanmış ve yıkanmış pirinç katılır. Yarım su bardağı su eklenip pişirilir. Sonra 25 gr. Karabiber katılarak karıştırılır. Un, tuz ve su karıştırılarak hamur yapılır. Daha sonra küçük yumaklar halinde ayrılır. Her yumak ayrı ayrı açılarak, kurumaya bırakılır. Yalnız pazılar açılırken, nişas-talı un kullanılır. Kuruyan yufkalar, kat yağlanarak tepsiye dizilir. Yufkaların yarısına gelince ara malzemesi olan içi yayılır. Sonra diğer yufkalar yağlanarak tepsiye dizilir. Üst kısmı biraz yağlanarak fırına verilir. Göbete ayran, hoşaf ve çay ile sunulur.

Kırma (Saraylı)
250 gr. beyaz peynir, 125 gr. Yoğurt, birfincan süt kaymağı, 1 kg. un, su, tuz, yarım su bardağı yağ.
Un, su ve tuz karıştırılıp hamur yapılır. Ceviz büyüklüğünde parçalara ayrılır. Yufka halinde açılır. Her yufka içine ufalanmış peynir konulup biraz yağlanır. Bu yufkalar büzülür, tepsiye sıralanır. Üzerine kaymaklı yoğurt sürülür. Fırına verilir. Kırma çayla birlikte sunulur. Kırma ya da Kıvırma, bu yöreye göç eden Rumeli göçmenlerinin de baş böreklerinden biridir. Yine, kültürlerin birbirinden etkilendiklerini görüyoruz.



Sarıburma

250 gr. Kıyma, orta büyüklükte üç patates, tuz, karabiber, 1 kg. un, su, 1 su bardağı yağ. Patatesler haşlanır. Rendelendikten sonra kavrulmuş olan kıyma ile karıştırılır. Tuz ve karabiber konulur. Un, tuz ve su karıştırılıp hamur yapılır. Orta büyüklükte parçalara ayrılır. Yufka haline getirildikten sonra kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra alınan yufkalar yağlanır. İkinci katta iç konulur ve biraz yağlanır. Bu iki katlı yufka rulo halinde sarılır. Diğer yufkalar da tepsinin büyüklüğüne göre aynı şekilde sarılır. Tepsinin ortasından başlanarak daire şeklinde sarılır. Üzerine yoğurt sürülerek fırına verilir.
Sarıburma genellikle çay ve ayran ile sunulur.

Cantık
Un, su ve tuzla hazırlanan hamur, küçük parçalara ayrılır. 105 cm. çapında açılır. Yağlanarak üst üste yerleştirilir. Bu dizilerden biri cantığın alt hamuru, öteki üst hamuru olarak düşünülür. Tepsi yağlanır. Alt hamuru oluşturan dizideki hamurlar elle açılır, tepsiye döşenir. Araya kıymalı patates yemeğinin suyu ayrılarak kıyma ve patatesleri yayılır. Üzeri, ikinci dizideki hamurlar da elle açılarak kapatılır. Alt ve üst hamurlar tepsi çevresinde elle bükülerek kapatılır. Fırında pişilir. Fırından çıkan cantığın üst kısmı bıçakla kesilerek kapak gibi açılır. Ayrılan patates yemeğinin suyu dökülür. Bu kapak yeniden kapatılır. Beş dakika sonra servise hazırdır.

Kıyık
Kızartılarak yapılan bir hamur işidir. Un, yoğurt, yumurta, karbonat, tuz ile oldukça yumuşak bir hamur yapılır. Dışı bolca unlanarak yarım cm. inceliğinde açılır. Baklava şeklinde kesilir. Kızgın yağda kızartılır. Kabarmış hamurlar yoğurt ya da reçelle servis yapılır.
Belli günlerde yapılan yiyecek ve içeceklerTatar mutfağında yaşamın dönemlerinde ve dinsel günlere özgü yiyecek ve içecekler hazırlanır bunlardan bazıları şunlardır.

Doğum

Bebek doğduğunda cıyın adı verilen bir kutlama yapılır. Bütün akrabalar bir araya gelir, yer içerler. Bu kutlamaların değişmez yiyeceği köbetedir. Yanında hoşaf verilir. Bunun gibi kavurma börek de yapılır.
Kavurma Börek ; Köbetenin hamuru ve iç malzemesi kullanılır. Yalnızca biçimi değişir. Birer kişilik yarım daire şeklinde hazırlanır. Bebek doğumlarına, düğün evine, yeni ev yapanlara kutlamaya giderken götürülen bir börektir.

Düğün
Düğünden önce, düğün evine, oraya gelecek konuklara sunulmak üzere karafilli yağlı kurabiye götürülür. Bu kurabiyeler, sinilerin üzeri parlak kırmızı jelatin kağıdıyla kaplanarak ve kurabiyelerin yanında kuruyemişle şekerlemeler de konup düzenlenerek verilir. Düğün sahiplerine kolaylık ve iyilik dilenir. Düğün sahipleri, aileden yaşlı bir bayanı gelen konuklara sunmakla görevlendirirler, o da bunları önceden hazırlanmış bir yiyecek sandığında depolar ve uzun süren düğün boyunca gelen konuklara sunar.

Sakal Bırakma
Erkekler çocuklarını evlendirip torun sahibi olduktan sonra sakal bırakırlar. Bunu mutlu bir olay olarak yakınlarıyla kutlarlar. Yakınlar da bu hayırlı olayı kutlamak için gelirken katlama pişirirler.
Katlama: Yumuşakça tutulan hamur yufka halinde açılır. Üzeri yağlanır. Üç kat yufka, bu şekilde üst üste dizilir. Sonra bunlar rulo yapılır. Rulo hamur iki parmak genişliğinde kesilir. Kesilen parçalar alt ve üst dik olacak biçimde iken oklava ile 8-10 cm. çapında açılır. Yağda kızartılır. Sıcakken üzerine toz şeker serpilir. Toz şeker hem hamurun katmerleri arasına sıkışır, hem de sıcağın etkisiyle hamura yapışır. Böylelikle güzel bir tat oluşur.

Ölüm
Bu olayın yaşandığı evde kıygaşa denen bir mayalı hamur pişirilir.

Kıygaşa: Mayalı hamur hazırlanır. İçine çörek otu atılır. Şöyün karan denen dökme demirden yapılmış yarım küre biçimindeki kazanlarda bol yağ içine mayalı hamur, elde su ile açılarak bırakılır. Kızartılır. O gün kıygaşa, etli patates yemeği ve un helvası eve gelenlere sunulur. Kıygaşa içine kıymalı iç konularak da yapılır.
Arife ve kandil günlerinde kıygaşa pişirilerek dağıtılır. Kıygaşa, evin çocuklarınca kapaklı bakır sahanlara konularak dağıtılır. Komşular, dağıtım yapan çocuğa çerez ya da harçlık verirler. Böylece çocuklar sevinir, komşuluk ilişkileri pekişir.



Hamburgeri kim bulmuş?
Çoğumuzun Amerika"nın yemek kültürüyle özdeşleştirdiği hamburgerin ilk kez Tatarlar tarafından yapıldığını biliyor muydunuz?
Çoğu kişi hamburger kelimesinin İngilizce"de jambon anlamına gelen “ham” kelimesinden türetildiğini düşünür. “Fishburger” ve “cheeseburger” gibi kullanımlar da bu düşünceyi kuvvetlendirir.
Fakat hamburger, “ham” ve “burger” kelimelerinin birleşmesinden değil “hamburg” ve “er”in birleşmesinden meydana gelmiştir. Hamburger, Almanca"da “Hamburg"tan” anlamına gelir.

Tatar bifteği
Onüçüncü Yüzyıl"da Sibirya, Rusya, Doğu Avrupa, Kırım ve Polonya"yı zapteden Tatarlar, etin lezzetli olmayan bölümlerini değerlendirmek için kendilerine özgü bir yöntem buldular.
Etin bu kısımlarını ince ince kıydılar ve çeşitli baharatlarla karıştırıp çiğ olarak yediler. “Tatar Bifteği” olarak adlandırılan bu özel yiyecek Alman liman kenti Hamburg"a kadar ulaştı.
Tatar bifteği Hamburg"a gelince isim değiştirdi ve “Hamburg bifteği” oldu. “Hamburg bifteği” 19. Yüzyıl"da Alman göçmenlerle beraber ABD"ye de ulaştı. Fakat ABD"de artık çiğ olarak değil, pişirilerek yeniliyordu.
“Hamburger bifteği” terimi ilk kez 1889"da Walla Walla ismindeki Washington gazetesinde çıktı.
1948"de ABD"de ilk McDonald"s restoranı açıldı. McDonald"s önceleri sadece sosisli sandviç satıyordu.
Fakat McDonald"s imparatorluğunun kurucusu Ray Kroc 1954"te ekibe katılınca sosisli sandviçlerin yerine hamburger satılmaya başlandı ve hamburger de Amerikan kültüründeki yerini almış oldu.

Manşetler

Köy Enstitüsü öğretmeni annem, Cahide Altıntaş ile gururluyum
38 Avrupa ülkesi Çin'i vizesiz ziyaret edebilecek
Kapadokya'yı 10 ayda 1 milyon 322 bin 598 turist gezdi
Uludağ yoğun kar yağışıyla sezonu açıyor
Mudanya, kendi zeytin markasını yaratacak
Pasaport bedeli gelirden çok arttı
SPK'dan Akfen'e şartlı onay!
Schengen vizesi alacak Türk vatandaşlarına yeni kısıtlama
Mövenpick Bursa, İncili Gastronomi Ödülü’nün sahibi oldu
EasyJetwash, marka anlaşmazlığında ödemeyi kabul etti