FALSTER- Danimarka'nın Falster adasında yapılan arkeolojik kazılarda, Taş Devri'ne ait olağanüstü iyi korunmuş bir yerleşim keşfedildi. Bilim insanları, bu buluntuların dönemin yaşam tarzı ve inşaat tekniklerine dair bildiklerimizi değiştireceğini söyledi. Ayrıca, keşif alanında bulunan antik sakızlar ise Taş Devri insanlarının gündelik hayatına dair yeni ipuçları sundu.
Taş Devri denildiğinde akla genellikle mağaralar, mamutlar ve avcı-toplayıcılar gelir. Bu dönem, M.Ö. 5 bin 500 ile 2 bin yılları arasını kapsayan insanlık tarihinin en eski dönemlerinden biridir. Korunmuş kazılar sayesinde, bu döneme ait yaşam biçimleri hakkında önemli bilgilere sahibiz. Örneğin, taş baltalar ve diğer aletler bu dönemden sıkça bulunan kalıntılardandır. Ancak, bu yeni kazılar Taş Devri'ne dair bazı düşünceleri yeniden şekillendirebilir.
Başlangıçta bu bölgede bir demiryolu genişletme çalışması yapılması planlanıyordu, ancak kazı alanı arkeolojik açıdan büyük bir önem taşıdığı için koruma altına alındı.
Taş Devri Yerleşiminde Erken Dönem Kiler İnşası Keşfedildi
Bilim insanları, bu kazılarda Neolitik Dönem'e ait yaklaşık M.Ö. 4 bin yılına tarihlenen bir yerleşim alanını gün yüzüne çıkardılar. Bu yerleşim yerinde tarım yapıldığı ve hayvanların evcilleştirildiği biliniyor. Ayrıca, yerleşim alanında o döneme ait sakızların da bulunduğu belirtildi.
Araştırmacılar, sıkıştırılmış kil tabanlı iki evin kalıntılarını ortaya çıkardılar. Bu evlerin her ikisinin de yuvarlak çatılı yapıları vardı. Ancak, bu evlerden birinde farklı büyüklükte çakıl taşlarıyla döşenmiş taş bir taban bulundu.
Bu alan, taşların düzenlenişi ve yapıdaki yeri göz önüne alındığında, konutun bir parçası olarak insanlar tarafından yapıldığı açıkça anlaşılıyor. Bu nedenle, araştırmacılar bu alanı bir tür erken dönem kiler olarak yorumladılar. Ancak, mahzende çok fazla kalıntı bulunmaması sebebiyle işlevi tam olarak bilinmiyor.
Bu küçük yerleşim alanındaki kiler keşfi, dönemin inşaat tekniklerine dair mevcut düşünceleri değiştirebilir. Bu tür bir yapı, Taş Devri'ne dair bilinen inşaat yöntemleriyle tam olarak örtüşmüyor. Kiler, düşük sıcaklıkların gıda saklama süresini uzatmak için bilinçli olarak kullanıldığını gösterebilir.
Ancak araştırmacılar, Neolitik Dönem'e ait toprak mahzenlerin Danimarka’da iyi bilindiğini, fakat taş döşemeli mahzenlerin nadir olduğunu da vurguluyor.
Taş Devri’nden Kalma Çit İnşaatı Bulundu
Bunun yanı sıra, kazı alanında bir çit yapısının varlığına dair izler de keşfedildi. Yedi paralel sıradan oluştuğu düşünülen bu yapıya ait çok sayıda çukur ve direk deliği bulundu. Toplamda 141 direk deliği ve 21 çukur tespit edildi ve bu bulgular titizlikle belgelendi.
Ayrıca kazılarda, alt katmanlardan iki fosilleşmiş deniz kestanesi, çakmaktaşı aletler, seramik parçaları ve hayvan kemikleri de ele geçirildi. Son zamanlarda yapılan bir başka keşif ise, Taş Devri'ne ait gizemli bir ritüelin varlığını kanıtlıyor.