İSTANBUL- Eski İstanbul’un kalbi ‘tarihi yarımada’da bulunan hanların otel ve butik otele dönüştürülmesi ile ev pansiyonculuğu yapılmasının önünü açan imar planı kabul edildi.
Eski İstanbul’un kalbi ‘tarihi yarımada’da bulunan hanların otel ve butik otele dönüştürülmesi ile ev pansiyonculuğu yapılmasının önünü açan imar planı değişikliği İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi tarafından kabul edildi.
Projede uygulama alanı, ‘tarihi yarımada’ olarak kabul edilen eski Eminönü ilçesinin sınırları olarak belirlendi. 2008 yılından sonra Fatih ilçesine bağlanan Eminönü’nün sınırlarını, Unkapanı Köprüsü’nden başlayarak, yine Unkapanı ve Saraçhane üzerinden Yenikapı’ya uzanan Atatürk Bulvarı belirliyordu.
SAMATYA, SÜLEYMANIYE VE BALAT UYGULAMANıN DıŞıNDA
Bugün Eminönü’nün bağlı olduğu Fatih ilçesi ile eski Eminönü sınırlarında bulunan ancak yenileme alanı ilan edilen Süleymaniye uygulamanın dışında tutuldu. Özgün mimarisi ve dokusuyla İstanbul’un en özel semtlerinden Samatya ile Balat da ev pansiyonluğu uygulamasının dışında. Ancak bu semtlerde tarihi ve kültürel turizme hizmet verecek perakende ticaret, hediyelik eşya satış, geleneksel el sanatları üretim-pazarlama-sergileme birimleri, yeme-içme faaliyetlerine yönelik birimlerin ağırlıklı olarak yer alması hedefleniyor.
‘TARIHI ESERLERI KURTARABILMEK IÇIN KARARı ALDıK’
Fatih Belediyesi tarafından geliştirilen ve İBB Meclisi tarafından onaylanan projeyi değerlendiren Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Eminönü’ndeki Yeni Cami ve çevresi, eski Postane etrafı, Sirkeci ve çevresi gibi alanların butik otel ve otel olabileceğini söylerken, “Boşaltılmış, kaderine terk edilmiş, yok olmaya yüz tutmuş tarihi eserleri kurtarabilmek için bu kararı aldık. Bu binalarda, istenilirse butik oteller olabilir” diye konuştu.
‘TARIHI ESERE TICARI DEĞER VERMEZSENIZ YAŞAMASı MÜMKÜN DEĞIL’
Uygulamaya ilişkin Şehir Planlama Müdürlüğü’nün olumsuz görüşünü değerlendiren Demir, eleştirilere “Sadece koruma amacı taşıyan katı tutumların sonucu boşaltılmış, terk edilmiş, yıkılmaya yüz tutmuş tarihi binalar oluyor. Biz koruma-kullanma dengesi olsun istiyoruz. Bir tarihi esere ticari değer vermezseniz onun yaşaması mümkün değil” diyerek yanıt verdi.
‘KONUT DOKUSUNUN KAYBOLMASıNA NEDEN OLUR’
İBB Meclisi’nde görüşülen raporda, “Ev pansiyonculuğu kontrol edilebilir turizm niteliğinde olmamakta ve zamanla konut dokusunun kaybolmasına neden olmaktadır” ifadelerine yer verilirken, uygulamanın ‘Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne de uygun olmadığı vurgulandı.
Uygulamanın uluslararası anlaşmalarla yükümlü olduğumuz UNESCO mevzuatı açısından da olumsuzluklar taşıdığı belirtilirken, “Kentin sosyal yapısını ve kimliğini bozucu, tarihi ve mimari kimliği yıpratıcı, ticaret alanlarının bütünlüğünü bozucu, konaklamaya yönelik yolcu transferi nedeniyle ulaşımı olumsuz etkileyici nitelik taşıdığı” olduğu ifadeleri de yer alıyordu.
Fatih Belediye Meclisinde 6 Mart 2015’te oybirliği ile kabul edilen teklif, İBB Meclisi’nde oyçokluğu ile geçti.