Uluslararası sivil havacılığın evrensel kurallarını belirleyen ICAO, 1992'de yaptığı bir genel kurulda karar alarak, örgütün kuruluş tarihi olan 7 Aralık'ın Uluslararası Sivil Havacılık Günü veya Dünya Sivil Havacılık Günü olarak kutlanmasına karar verdi.
“Yüksel ki yerin bu değildir;
Dünyaya gelmek hüner değildir.”
Namık KEMAL (1840-1888)
İnsanlığın ve uygarlığın hikayesini yazanların kilometre taşlarından biri de insanoğlunun uçma serüvenidir. Kuşlara öykünen insanlar “Ben nasıl uçarım”ın hesabını yaparken, havacılıkta bugün gelinen noktayı düşünemezdi bile. Ama hayal edilmesi bile zor olanlar gerçek oldu; insanlık uçtu ve uçmaya de devam ediyor.
Tarihler, insanlı ilk hava aracının 1903 yılında uçtuğunu yazar. Gökyüzünde alabildiğine geniş bir alanın var olması, bu işin kuralsız ve de kaidesiz olarak yapılması anlamına gelmezdi tabii ki. Gökyüzü ne kadar geniş olursa olsun, orada da kuralların olması, orada da birilerinin birtakım sorumluluklar taşıması gerekliydi.
İşte bundan hareketle, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu dünya devletleri gelişen hava ulaşımında düzen, güvenlik ve standardizasyonu yerine getirebilmek için 7 Aralık 1947 tarihinde, International Civil Aviation Organization (ICAO) yani Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı'nı kurdular.
Teşkilat, uluslararası hava ulaşımı ile ilgili prensip ve teknikleri geliştirmek, sivil havacılığın güven içinde yapılmasını ve sürekliliğini sağlamak, uçak projelerinin barışçı gayelere göre hazırlanmasını ve işletilmesini teşvik etmek amacıyla bir takım kurallar koydu. Ardından, hava yolları, hava alanları ve hava ulaşım araçlarının geliştirilmesini hayata geçirecek önlemler aldı. En önemlisi de uçuş güvenliğini sağlayacak önlemleri belirleyerek uygulamaya koydu.
Uluslararası sivil havacılığın evrensel kurallarını belirleyen ICAO, 1992'de yaptığı bir genel kurulda karar alarak, örgütün kuruluş tarihi olan 7 Aralık'ın Uluslararası Sivil Havacılık Günü veya Dünya Sivil Havacılık Günü olarak kutlanmasına karar verdi. ICAO'ya üye olan 189 ülkede bu "gün" anlamına uygun ve her yıl ayrı bir konu veya başlıkla değişik faaliyetlerle kutlamaktadır. Ülkemizde ise, son yıllarda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, (SHGM) Uluslararası Sivil Havacılık Günü'nü ne yazık ki anlamına çok da uygun olarak kutluyor diyemiyorum.
Bakanlık, bu konuda bir bildiri yayınlayıp geri çekiliyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü de aynı şekilde klasik kalıp bir bildiriyle bence durumu geçiştiriyor. Şimdi hayal kurup, kafamda iyi ve güzel bir şeyler canlandırma gayretindeyim.
Örneğin, Türkiye’de havacılığın merkezi olan İstanbul’da bir toplantı düzenlense, devlet ve özel sektörde havacılığın tüm paydaşlarını bir araya toplansa, neler yapıldığını, daha neler yapabileceğimizi uzun uzun tartışsa, paneller, oturum ve sempozyumlar yapılsa iyi olmaz mıydı?
Sonra ilkokuldan başlayarak resmi ve özel bütün okullardan, üniversitelere kadar sivil havacılık nedir, biz havacılıkta neredeyizi tartışsak fena mı olurdu? Yarışmalar yapılsa, gösteriler organize edilse, çocuklara, gençlere havacılığı tanıtsak ve sevdirsek çok da iyi olmaz mıydı?
Belli başlı havalimanlarında ve büyük kentlerde billboard'lara afişler asılsa, radyolar ve televizyonların yanı sıra, gazete ve dergilerde haber ve söyleşiler yayınlansa da 7 Aralık tarihinin ne anlama geldiği insanlara hatırlatılsa, bir yanda da sivil havacılığımızın ulaştığı düzeyi anlatan bilgiler ve rakamlar da verilse çok mu kötü olurdu acaba?
Hala devletin malı gibi görmekten çok da keyif aldığımız THY ve yanı sıra kısa adı TÖSHİD olan Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği'nin ve TOBB Sivil Havacılık Meclisi’nin böyle geniş kapsamlı bir kampanya yapmaya parasal güçleri yetmez miydi acaba?
Bu oluşumların üyesi, havalimanlarını işleten İGA, TAV, İSG, T&T, YDA gibi çok kazanan şirketler bir şeyler yapmalıydı. TGS, ÇELEBİ ve HAVAŞ apronlardaki görüntülerle farkındalık yaratsaydılar ne iyi olurdu diyerek doğrusu üzülüyorum.
Bu şirketlerin katkılarıyla hazırlanan afişlerle verilen mesajlarda ülkemizdeki yolcu sayısının ulaştığı rakam, uçuş yapılan havalimanı sayısının artması ve buna benzer tüm konular yer alabilirdi. Kampanya amacına ulaşabilirdi çünkü bugüne kadar sadece havacılık sektörü ile sınırlı kalan sıradan ve belli çevrelerin kendi aralarındaki kutlamalar ilk kez geniş halk kesimlerine ulaşabilirdi. Milyonlarca kişi havacılık konusunda verilecek olan özlü ve net rakamlarla nereden nereye geldiğimizi anlamış olurdu. Bu konuyu düşünerek vizyon ve misyonuna uygun hareket etmesi gereken Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün beklenen performansı gösterememesi doğrusu havacılık sevdalılarını ve de sempatizanlarını üzmüştür.
Biz, duymadım, görmedim, bilmiyorum tavrı takınarak kabuğumuza çekilirken dünya da günler öncesi yoğun tanıtım ve propaganda rüzgarı esti. ICAO75, ICAO 2019, FLYDAY ve 75 YEARS OF CONNETTING THE WORLD (DÜNYAYI BİRBİRİNE BAĞLAYAN 75 YIL) sloganları sosyal medyada milyonlarca kez tıklandı ve indirildi. International Cıvıl Aviation Day kısaca ICAD dedikleri bugüne bakarak, birileri içinden icat micat çıkarma kardeşim diyor gibi geliyor bana. Varsın birileri gün mün kutlamalarından bize ne fayda var diye dursun, varsın birileri de dar tekkeci anlayışla “Benim olsun, küçük olsun” mantığıyla, eksantrik konularda sözde havacılığın gelişimine katkıda bulundum diye böbürlensinler. Gerçek hiç de böyle değil. Bu tavır, havacılık meraklılarının hevesini kursağında bırakmaktan başka bir işe yaramaz.
Tüm havacıların, tüm emek verenlerin, tüm sevdalı ve heveskarların 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü’nü bir günlük gecikmeyle de olsa canı gönülden kutluyorum. Son söz olarak şairin deyimi ile “Yüksel ki yerin bu değil” diyorum.
İyi, güvenli ve ekonomik uçuşlar.