ABDURRAHMAN BÜYÜKKESKİN
SİDE/ANTALYA- ''Bir fincan acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır'' sözü Antalya Side'de sürdürülebilir turizmin can damarını oluşturuyor. Side'ye tatile gelen turistler ile yerleşik yabancılar arasında, ülkeler arası dostluk köprüsü kurulmasını Türk kahvesi ikramı pekiştiriyor.
Side Esnaf Birliği Derneği-SEDB Başkanı Mehmet Ergen, ''Atalarımızın bir fincan acı kahvenin 40 yil hatırı var'' sözünün turizmde ne kadar önemli ve etkili olduğunu turistlerin Türk kahvesi düşkünlüğünde gördüklerini söyledi.
BIR FINCAN KAHVE”NIN SıRRI
Mehmet Ergen, “bir fincan kahve”nin sırrını şöyle anlattı:
“Türk kültüründeki kahve ikramının turizmde çekim gücü haline geldiğini belirterek, Side’ye 3-4 bin kilometer uzaktan tatile gelen yabancı konuklara Türk kahvesi ikramıyla kalıcı dostluklar kuruyoruz. Kahve ikramı ile başlayan dostluklar sonucunda Alman, Ingiliz, Hollanda, Belçika, Norveç, Isveç, Finlandiya, Avusturya ve Rusya’dan gelen konuklar bir sonraki yıla erken rezervasyon yapıyorlar. Hatta bu ülkelerden gelen yabancı konukların “bir fincan kahvenin’ tılsımı ile bölgeye yerleşip, bizlerle birlikte yaşamayı tercih ediyorlar.
Side Selimiye Kültürünü Yaşatma Platformu Başkani Turizmci Mehmet Çelikten, turizmi geliştirmek için Türk geleneklerini yabancılara sevdirmek ve ikrama bağlı kültürel değerleri evrensele taşımakla mümkün olacağını söyledi.
Side'ye son 10 yıl içinde 54 ülkeden tatil yapmak için yabancı konuğun geldiğine dikkat çeken Çelikten şunları anlattı: ''Side'de 3 binin üzerinde Türk erkeklerine aşık olarak evlenen yerleşik yabancı yaşıyor. ‘Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var’ ile başlayan dostluklar, evlilikler, ortak yaşamlara dönüştü. Hatta bu kişilerih bağlılığı vasiyetlerini etkiledi ve 'ölünce beni Side mezarlığına gömün şekline dönüştü. Side miezarlığı’nda bu vasiyete uygun olarak Alman, Rus, Ingiliz, Belçikali, Rus, Norveç, Finlandiya,Hollandali, Fransiz ve Moldavalı olmak üzere 28 yierleşik yabancının mezarı var. Bunun adi ‘bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var’ değil; ‘ölünceye kadar ve öldükten sonrada dostluğumuz var’ demektir. ''