Bir kentin altyapısı çok mühimdir.Bodrum merkez bu konuda önemli işler yaptı.Altyapı sorununun tamamını çözemedi ama,bir yağmurda şehrin berbat olmasını da önledi işte.Bu yıl çok yağmur yağmasına,çok yerde taşkınlar ve sel felaketi yaşanmasına rağmen,çok şükür Bodrum zarar görmedi.
Altyapı hizmetleri çok nankördür.Millet yapılanın farkında olmaz.Şehri su basmadığı için bir teşekkür edeni bile bulamazsınız.Ama yerin üstünü düzenlediniz mi,pek takdir eden olmasa bile,hiç değilse fazla eleştiren çıkmaz.
Aslında Bodrum merkezin arıtma ve çöp konusu henüz halledilmiş değil.Bu gidişle pek de halledilemez.Şehrin arıtması yok denilemez ama,düzenli çalışıyor mu sorusunun cevabı da verilemez.Çöp faciası ise,inanılmaz boyutlarda devam ediyor.Yok ihale edildi,yok müteahhit kaçtı,yok Mumcular’a taşımaya çalışıyoruz ama para bulamıyoruz gibi mazeretler sürüp gidiyor.Yarın yeniden bir metan gazı patlaması ve yangın faciası yaşarsak,hiç şaşırmayalım.
Ayrıca çöpleri Mumcular’a yığmak da akıllıca bir iş mi,bunu mutlaka tartışmak gerek.Tam orada Toskana Vadisi projesi üzerinde çalışılırken,mükemmel çiftliklerin sayıları arttırılırken,şarap ve zeytinin,peynir ve yoğurdun en mükemmeli üretilirken, buraya çöp istasyonu kurmak fikri ve kararı gerçekten bir felakettir.
Bodrum gibi bir cevher,bir antik kent,bir doğa şahaseri kıt imkanlı ve sığ vizyonlu belediyelere bırakılamaz.Ankara bir tarihte Marmaris’e nasıl yapılmışsa,Bodrum’a da aynı imkanı tanımalı ve kentin tepeden tırnağa tüm sorunlarını tek kalemde çözmelidir.Aksi halde birkaç yıl sonra Bodrum’u tanımak ve sorunlarını çözmek mümkün olmaz.
Bodrum’un en önemli sorunlarından biri de,daha şimdiden arapsaçına dönen trafiği ve yetersiz,üstelik de dünyanın en pahalı otoparklarıdır.Trafiğe acil bir çözüm bulunmaz, merkezin tek şeride düşen göbeğine araçlarla giriş engellenmezse,Bodrum’un turizmi gerçekten tehlikeye düşer.
Garajlardan marinaya kadar araç yasağı nasıl konulur,esnafın mal ihtiyacını karşılayacak kamyon ve kamyonetler o bölgeye ne zaman girer?Yetkililer bunu süratle müzakere ederek, gerekli kararları vakit geçirmeden almalılar.Belediye bu hatta 12 kişilik golf arabaları mı koyar,kamyonları gece 02 ile 06 arasında mı serbest bırakır bilemem.Ama bu işler çaresiz değildir.Yeter ki, akıl için bir olan yollara yönelelim.
Otopark işi de bir felaket.Araç sahipleri otoparklara astronomik ücretler ödemeye başladılar.Öyle olmasına rağmen,yine de kolay yer bulunamıyor.Şehrin girişine yap-işlet-devret modeliyle 3000-5000 araçlık bir yer altı otoparkı özel sektörce yapılsa,bu iş de hemen çözülür.Otoparktan şehrin içine,güçlendirilecek toplu taşıma araçları veya Kos’ta olduğu gibi lastikli mini trenlerle gidilebilse,hem trafik rahatlar,hem de kentte yaşayanlar…
Bu işler bugüne kadar yapılamadı.Bakalım bundan sonra nasıl yapılacak?Hükümetin büyükşehir modeliyle bu işlerin altından kalkılabilecek mi?Sadece Bodrum olsa mesele yok,ama diğer ilçelerde de benzer sorunlar var.Bunların tümü nasıl çözülecek acaba?
Konacık yarımadanın en iyi çalışan belediyesi.Bunca işi nasıl yapıyor,arıtmayı mükemmel şekilde nasıl çalıştırıyor,yolları nasıl asfaltlıyor,belediye sınırları içindeki disiplini nasıl sağlıyor? Gidin görün,inanılır gibi değil.Bu kadar düzenli bir Sanayii Sitesine,Türkiye’nin hiçbir yerinde kolay rastlanamaz.Hani Konacık iktidar belediyesi olsa tamam diyeceğim.AKP kendi iktidarlarına herşeyi yağdırıyor.Ama Konacık bir muhalefet belediyesi.Peki nasıl başarıyor bunca işi? Kadroları eş,dostla şişirmediniz mi,personele astronomik ücretler ödemediniz mi,gelen vergileri yerinde kullandınız mı,torpili kaldırıp herkese eşit muamele yaptınız mı,kimsenin gözünün yaşına bakmadan yasalara aykırı işlere cezayı bastınız mı,demek ki oluyor işte…
Konacık’ın üstü kaval,altı Şişhane..Sahil yönüne indiniz mi,durum tam manasıyla perişanlık.Niye öyle diye araştırdığımda,oraların Bitez Belediyesine ait olduğunu öğreniyorum.Bu konunun ve diğer beldelerdeki durumun üzerinde de,bir üçüncü yazıyla durmak gerek.