Abdurrahman Büyükkeskin
Antalya - Antalya Valisi Ersin Yazıcı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ile birlikte Antalya’da 81 İl Müftüsü’nün katılımıyla gerçekleşen “42. İl Müftüleri İstişare Toplantısı”na katılarak şehirdeki Türk-İslam medeniyetine ait eserlerin ayağa kaldırılması için çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Vali Ersin Yazıcı, Antalya'da İslam Medeniyeti eserlerinden olan Anadolu Selçuklu ve Osmanlı döneminin eserlerini Antalya Valiliği olarak restore ettirerek kültür turizmine kazandırdık.'dedi.
Çok Sayıda Eserimizi Ayağa Kaldırarak Antalya’mıza Yeniden Kazandırdık
Toplantıdaki konuşmasına turizmin başkenti Antalya’ya hoş geldiniz diyerek başlayan Vali Yazıcı, şunları kaydetti: “Turizmin başkentine, Antalya’mıza hoş geldiniz, şerefler verdiniz. Antalya önemli bir şehir. Antalya 31 Aralık itibariyle 13 milyon 432 bin yabancı misafiri ağırlamış bir şehir. Antalya, 438 adet beş yıldızlı oteli yaklaşık 700 bine yakın yatağıyla Türkiye ekonomisine katkı sunan bir şehir. Ülkemizin turizm gelirlerinin 3’te 1’inin elde edildiği bir şehir. Özellikle pandemi döneminde turizm gelirlerinin ne kadar önemli olduğunu hepimiz çok iyi gördük. Şehrimiz bu noktada ülke ekonomisine çok büyük katkı sundu ve sunmaya da devam ediyor. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca misafiri ağırlayan bu şehrimiz, Selçuklu’dan başlayıp Osmanlı’ya kadar devam eden, bize ait son derece özel, güzel ve önemli eserleri içinde barındırmakta. Bizler de Valilik olarak bu ederlere sahip çıkmaya ve ayağa kaldırmaya gayret ediyoruz. Türk–İslam medeniyetine ait çok sayıda eserimiz şehrimizde mevcut. Şehrimizde çok sayıda eserimizi ayağa kaldırarak Antalya’mıza yeniden kazandırdık. Kazandırmaya da devam ediyoruz.”
İslam’ın Ve İslam Medeniyetinin Eserlerini Canlı Tutmaya Çalışıyoruz
Antalya’da Türk-İslam kültürüne ait birçok eser olduğuna dikkat çeken Vali Yazıcı; “Bu şehirde İslam’ın ve İslam medeniyetinin eserlerini canlı tutmaya ve herkese göstermeye, anlatmaya gayret ediyoruz. Şehrimiz bir dünya şehri olduğu için omuzlarımızda ağır bir sorumluluk var. Bunun bilincinde hareket ediyoruz. Sorumluluğumuzu asla unutmuyoruz. Bu şehri ziyaret eden misafirler buradan döndüğünde Türkiye’yi burada gördükleriyle anlatıyor.” diye konuştu.
4-6 Yaş Kur’an Kursu Benim De Özel Takibimde
Konuşmasının sonunda Diyanet İşlerinin özellikle çocuklarla ilgili yaptığı projeleri son derece önemli bulduğuna ve yakından takip ettiğine değinen Vali Yazıcı; “Diyanet işlerimizin çok güzel işleri ve projeleri var. Benim adıma bunlardan en güzeli 4-6 yaş uygulaması. Eğitime gönül vermiş biri olarak bu beni çok mutlu ediyor. Çocuklarımız için dinimizin ilk emri olan okumayla ilgili projeler bence çok anlamlı. Ben de dinimizin ilk emri olan ‘Oku’ ile alakalı şehrimizde birçok proje yürütüyorum. Diyanet işleri tarafından uygulanan 4-6 yaş Kur’an kursu benim de özel takibimde. Çocuklarımızın ve gençlerimizin bu güzel dinimizi erken yaşta öğrenmeleri gerektiğini düşünenlerdenim. Ben toplantımızın ülkemize ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.
İfade Özgürlüğü Kılıfı Altında Bu Hadsiz Tutumlara Arka Çıkılıyor
İsveç ve Hollanda’da Kur’an-ı Kerim’e karşı gerçekleştirilen barbarca davranışlara dikkati çekerek konuşmasına başlayan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş; "Müslümanların kutsallarını, değerlerini ve inançlarını hedef alan ırkçı saldırılar, her geçen gün artıyor ve daha da vahimi, söz konusu ülkelerin yöneticileri, ifade özgürlüğü kılıfı altında bu hadsiz tutumlara arka çıkıyor. Bu ilkel tavır, sık sık temel insan hakları ve evrensel değerlere saygıdan dem vuran Batı’nın, İslam ve Müslümanlar söz konusu olduğunda nasıl bir çifte standart uyguladığını açıkça bir kez daha ortaya koyuyor.” dedi.
İslam’a Ve Müslümanlara Yönelik Irkçı Saldırılar Karşısında Hakkı Savunacağız
Aliya İzzetbegoviç’in "Batı hiçbir zaman medeni olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.” sözünü hatırlatan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş; "Bu yaşananlar, İslam’a düşmanlıktan başka bir şey değildir. Öyle görünüyor ki, inancımıza, kültürümüze ve medeniyetimize kin tutanlar, tahriklerine, tuzaklarına ve saldırılarına devam edecektir." diye konuştu.
Camilerimizi Daha Canlı Ve Coşkulu Hale Getirmek İçin Çalışmamız Lazım
Sosyal hayatı cenderesine alan salgın sebebiyle pek çok teamülün kesintiye uğradığı, insanlığın yaşadığı zor süreçte camilerin mahzun kaldığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş; “Şimdi camilerimizi salgın öncesi dönemden daha canlı ve coşkulu hale getirmek için var gücümüzle çalışmamız lazım. Milletimizin beş vakit namazı camide kılmasını temin için sizlerden özel bir çalışma ve gayret istiyorum.” şeklinde konuştu.
Toplumların Geleceği Gençlerde
Toplumların geleceğinin gençlerin ellerinde şekillendiğini ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş; "Huzurlu ve güvenli bir gelecek inşa etmek, ancak maddi ve manevi bakımdan donanımlı bir gençlik ile mümkündür. Bu sebeple ortaokuldan üniversiteye, sivil toplum kuruluşlarından iş dünyasına kadar geniş bir yelpazede gençlerimize ulaşarak onları inanç ve medeniyet değerlerimizle buluşturmanın mücadelesini veriyoruz. Gençlerimizin sahih dini bilgiye doğru kaynaklardan ulaşması ve medeniyet değerlerimizi özümsemesi için büyük bir gayretle hizmet üretiyoruz. Kendilerini her türlü aşırılıklara, sapkın fikirlere ve zararlı akımlara karşı koruyabilmeleri için bir farkındalık ve bilinç oluşturmaya çalışıyoruz." ifadelerini kaydetti.