Saray sobaları ziyarete açılıyor

Depolara kaldırılan sanat eseri değerindeki 300-400 yıllık çini sobalar, aslına uygun restore edilerek ziyaretçilerin beğenisine açılıyor.

İSTANBUL- Dolmabahçe Sarayı'na 100 yıl önce elektrik ve kalorifer sisteminin eklenmesiyle depolara kaldırılan sanat eseri değerindeki 300-400 yıllık çini sobalar, aslına uygun restore edilerek ziyaretçiler için sergileniyor.
TBMM Milli Saraylar bünyesinde, bugüne kadar bakım ve onarım görmeyen saray sobaları aslına uygun restore edilerek ömürleri uzatılıyor. Parçalarının birleştirilmesi sonucunda boyları 1 ile 2,5 metreye ulaşan sobalar, sarayın içinde ziyaretçilerin görebileceği noktalara yerleştiriliyor.
Osmanlı'nın son dönemlerinde giderek artan Batılılaşma hareketleri sırasında pek çok şeyle birlikte Batı'dan örnek alınan soba da, Avrupa görmüş devlet adamları ve aydınlar aracılığıyla getirilerek mangalın yerine evlerin baş köşesine kuruldu. Böylece ısınma alanı biraz daha genişletilmiş olsa da, ateşin çekiciliği bu kez sobayla birlikte önemini sürdürdü. Genellikle sac ve dökümden yapılmış, içi ateş tuğlasıyla örülmüş, maden kömürü yakılan sobalar, saray, köşk ve büyük konaklardaki yerini alırken ateş, toprak ve suyun en görkemli birlikteliğinden doğan rengârenk çinilerle giydirildi. İlk kez Doğu ülkelerinde kullanılan ve Anadolu Türk mimarlığında duvar süsleme sanatının en belirgin ögesi olarak yer aldı.
Avrupa'nın en önemli çekim merkezi sayılan Fransa'yı işaret eden 'Porcelaine de Paris' damgası taşıyan çini sobalar çoğunluktaydı. Ama, içlerinde Hollanda, Avusturya, İtalya, Polonya ve hatta Amerika ile Rusya yapımı olanlar vardı. Yaşlıların hemen her kış gelişinde yâd ettikleri eski yılların çok soğuk kışları artık yok. Ama, ev ahalisinin çevresinde toplanıp ısınmaya çalıştığı içi tuğlalı ya da kovalı döküm sobalar, yaygınlaşan kalorifere rağmen hâlâ kullanılıyor. Tanzimat Dönemi'nde Avrupa'dan ülkemize getirilen ve Osmanlı yapımı döküm sobalara karşın el üstünde tutulan çini sobaların önemli bir bölümü ise, aristokrat bir edayla kuruldukları köşelerini terk etmediler
Genellikle ocak ve mangalların kullanıldığı Osmanlı saraylarında 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra mekanların kullanım amacı ve ısınma gereksinimine bağlı olarak bazı yerlerde şöminelere, bazı yerlerde de sobalara yer veriliyordu.
Milli Saraylar Isıtma Araçları Koleksiyonu'nda yer alan 300-400 yıllık çini sobalar yaklaşık 150 yıldır sarayın bodrum katında sandukaların içinde dağınık bir şekilde muhafaza ediliyordu ve
bugüne kadar herhangi bir onarım görmedi. Saraydaki çini sobalar ağırlıklı olarak Avrupa kaynaklı ve büyük bir kısmı çinilerinde kaplı bulunuyor.

Manşetler

TIF 2024’te turizmde hamle yılı: 2026 konuşulacak
Şekerci Cafer Erol, Londra’dan Avrupa’ya açıldı
Türkiye'de 7 günlük golf harcaması: 1.500-3 bin sterlin
Yörükler, UNESCO listesindeki Xanthos'ta bir araya geldi
Hasipoğlu ve Savaşan Asya Siyasi Partiler Konferansı’nda
'Dünyanın en güzel koyu'na marina izni!
Köy Enstitüsü öğretmeni annem, Cahide Altıntaş ile gururluyum
38 Avrupa ülkesi Çin'i vizesiz ziyaret edebilecek
Kapadokya'yı 10 ayda 1 milyon 322 bin 598 turist gezdi
Uludağ yoğun kar yağışıyla sezonu açıyor