ANKARA- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, en çok vakanın 8852 sayı ile yüzde 60’nın İstanbul’da olduğunu bildirdi. Bakan Koca, “Onu İzmir 853 ile 712 ile Ankara, 584 ile Konya 410 ile Kocaeli izliyor” dedi. Bakan koca ölümlerin yüzde 80’inin 60 yaş üzeri ve kronikranatsızlığı olan hastalarda olduğunu belirterek “Hastalık üç ay içinde bütün dünyayı kapladı ve çok hızlı ilerliyor. Vaka sayısı bütün illeri kapladı” dedi.
Sağlık bakanı Fahrettin Bakan Koca, bir soru üzerine, dünyada koronaya yakalanan sağlık personeli sayısının %10 civarında olduğun ancak Türkiye'de durumun daha olduğunu belirtti. Bakan Koca sesi titrereyek "bu sayıyı açıklamak istemiyorum" dedi ama koronaya yakalanan sağlık personeli sayısının 601 olduğunu belirtti.
Bakan sözlerini şöyle sürdürdü:
Bugüne kadar illerimizdeki dağılımı göstermemiştik. İtalya bunun benzerini yaptı, bir bölgeden bütün İtalya’ya virüsün yayılmasına sebep oldu.
Biz de bu hatayı işlemek istemedik. Bütün illerimizde artık virüsün olduğunu biliyoruz. Burada görülen ön planda daha çok vaka İstanbul’da. İstanbul’daki vaka sayısı 8 bin 852, yüzde 60’lara yakın. Onu İzmir izliyor, onu 713 vakayla Ankara, 582 vakayla Konya ve Kocaeli izliyor.
47 BİN 156 KİŞİ TAKİPTE
Bu süreçte toplam takibini yaptığımız, taradığımızda 47 bin 156 kişi olmuş oldu. Sahada ekiplerimiz, hekimlerimiz var. Bu rakamlara ulaşmak onların çabasıyla oldu. Aile hekimlerimize de ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Bir hastanın bulaştırdığı kişi sayısı en az 30. Bu bildiğimiz isimleri belli olan, kimlerde pozitif gördüğümüz, kimlerin yoğun bakımda olduğunu, kimleri kaybettiğimizi gösteren somut bir örnek.
Şu dönemde herkes kendisini şüpheli olarak görüp, kendisini evinde izole etmesini son derece önemsiyoruz. Bulaştıran kişiyse hayatta hastaneye bile yatmadı, ama 3 kişinin hayatını kaybetmesine ve bu süreçte gördüğünüz gibi 12 kişiye bulaştırdığını görüyoruz.
Özellikle şunu söylemek istiyorum, virüs kolay buluyor ve hızlı ilerliyor. Bir daha önce bunu böyle bilmiyorduk. Deminki örnekte gördük, çok kolay bulaştığını ve izolasyon ve sosyal mesafenin önemli olduğunun altını tekrar çizmek istiyorum. Bu virüs bütün dünyaya yayılımı 3 ayda oldu, ne kadar kolay bulaştığına örnek olsun diye söylüyorum.
GÜNLÜK TEST SAYISI 15 BİNİ BULDU
Günlük test sayımız 15 bini buldu, 75 merkezde çalışılıyor. 89 merkeze çıkmak üzerede birkaç gün içerisinde plan yapılmış oldu. Elimizde 1 milyon kit olduğunu söylemiştim, kitten daha çok bunu çalışabilecek yerlerin önemli olduğunu söylemiştim. Kit sayısında 10 bin demiştim, şimdi 15 bini bulduk.
Önümüzdeki hafta içerisinde 30 bini bulacağını biliyoruz. Biz taramayı daha fazla yapmak istiyoruz, test sayısı daha çok artacak, pozitif vaka da daha çok artacak. Testi daha çok bilim kurulunda yeni algoritma olarak geliştirdiği, hastalık bulgusu olan ve şüpheli olan kişilere bu testin yapılması. Bu dönemde herkes kendisini pozitifmiş gibi izole ederek, önümüzdeki dönemi geçiriyor olmalı.
Artık bütün illerimizde bu vakanın olduğunu biliyoruz. Daha çok vaka İstanbul’da. İstanbul’daki vaka sayısı 8 852. %60’lara yakın. 853 vaka İzmir, 752 vaka Ankara, 410 vaka ise Kocaeli.
Toplam 39 ilimizde can kaybımız var. 42 ilimizde hayatını kaybeden vatandaşımız yok.
Burada ağırlıklı olarak İstanbul, devamında İzmir, Kocaeli, Ankara, Konya, Balıkesir, Zonguldak, Adana.
Hayatını kaybeden kişilerin yüzde 79,5’i 60 yaş üstü. Yoğun bakımda olanların yüzde 74,7’si 60 yaşın üzerinde. Ayrıca risk grubunu hep söylüyoruz, kronik hastalığı olanlar için hipertansiyonu örnek olarak gösteriyorum.
YÜZDE 69’U TANSİYON HASTASI
Hayatını kaybedenlerin yüzde 69’u tansiyon hastası olan. Şu an yoğun bakımda olanların yüzde 63,3’ü tansiyon hastası. Özellikle gördüğünüz gibi hayatını kaybedenlerin yzüde 80’i 60 yaş üstü, kronik hastalıklarla da eşlik ediyor.
Bizim şu dönemde kronik hastalığı olan, 60 yaş üstü olan her vatandaşımızın daha riskli olduğunu görüyoruz. Yüzde 80 oranında kaybettiklerimizin bu grupta olduğunu görüyoruz. 60 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlarının evden çıkmamalarını, kendilerini izole etmelerini ve sosyal mesafe kuralına uymalarını istiyoruz.
UMREDEKİ VATANDAŞLAR
Umredeki vatandaşlarımızla ilgili bilim kurulu ve yurt dışından gelen öğrencilerle ilgili bir karar almıştı. Pozitif ise bu kişinin hastanede takibi, semptomu varsa yine hastanede takibi yapılacaktı. Hem negatif hem semptomu yoksa bir onan formu imzalatılacak ve aile hekimliğinin de bu kişileri takip etmek şartıyla, 14 gün evde izolasyonlarına uygun olduğunu söylemiştik.
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Direktörü ile bugün uzun bir görüşmemiz oldu. Bu süreçte gelinen noktayı ve daha önce merkez üssü olarak Çin olarak görüldüğü, şimdi kuzey Amerika’nın merkez üssü olduğu kanaati oluştu. Bu süreçte birçok ülkeye destek sağladığımız için teşekkür ettiler.
Ve bu süreci, virüsün Türkiye’ye gelişin, uzun bir süre geç geldiğini ve başarılı bir şekilde bunu gerçekleştirdiğimizi, en son Avrupa bölgesindeki ülke olduğumuzu söyledikler. Her türlü yardıma hazır olduklarını söylediler. Süreci de şeffaf yürüttüğümüz için özellikle teşekkür ettiler. Bu süreci, tedavi de olmak üzere ayrıyeten konuştuk.
Bilim Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda eğer kişinin sonucu pozitifse ya da semptomu varsa hastanede takip edileceğini belirtti.
Semptomu olmayan ve sonucu negatif çıkanlarla ilgili yürütülecek sürece ilişkin ise Koca, "Umreden gelenler bu süreçte 14 gün kaldıysa bir onam formu imzalatılıyor. Bilim Kurulu, evinden dışarı çıkmamak üzere bunun zorunlu olduğunu belirten bir onam formu hazırladı, imza altına alınmak kaydıyla ve aile hekimlerinin de bu kişileri takip etmesi şartıyla 14 gün evde izolasyonlarının uygun olduğunu ifade etti." bilgisini verdi.
Bakan Koca, yurt dışından gelenler için de aynı sürecin yürütüleceğini söyledi.
"ŞİMDİ KUZEY AMERİKA'NIN MERKEZ ÜSSÜ OLDUĞU YÖNÜNDE BİR KANAAT OLUŞTU"
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü ile görüşmesine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Koca, görüşmede pandemide dünyada gelinen noktayı ele aldıklarını kaydetti.
Bakan Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Daha önce merkez üssü olarak Çin'den sonra Avrupa'nın görüldüğü ama şimdi Kuzey Amerika'nın merkez üssü olduğu şeklinde bir kanaat oluştu. Birçok ülkeye destek sağladığımız için özellikle teşekkür ettiler. Türkiye'ye virüsün geç geldiğini, başarılı bir şekilde bunu gerçekleştirdiğimizi, Avrupa bölgesinde en son gelen ülke olduğumuzu ifade ettiler. Özellikle sağlık sistemimize olan güvenlerini, bu süreci başarılı bir şekilde götürdüğümüzü, her türlü yardıma hazır olduklarını ifade ettiler. Bilgilendirmeleri de şeffaf bir şekilde yaptığımız için özellikle teşekkür ettiler. Bu sürecin basamaklandırılmış stratejisini de ayrıca konuştuk, zaten uyguladığımızda böyle bir yaklaşım. Bu anlamda iyi bir görüşme oldu."
"BÖLGESEL SIKI TEDBİRLER ALINABİLİR"
Bakan Koca, bundan sonraki süreçte İl Pandemi Kurulları dahil olmak üzere bölgesel daha sıkı tedbirlerin alınabileceğini belirterek "Önemli olan hareketliliği azaltmak, zorunlu olmadıkça evden çıkılmaması. Tek önleyici tedbirin bu olduğu çok net görülüyor." dedi.
Bakan Koca, "Eğer gerçekten kendimizi izole edebilirsek, teması minimalize edebilirsek zorunlu olmadıkça evden çıkmazsak bu tedbirlerle, grafiğin daha aşağıda kapanacağını çok rahat söyleyebiliriz. Tersine hiçbir şekilde izolasyon kurallarına uyulmazsa önlenme şansı olmaz. O nedenle bütün toplum olarak birlik, beraberlik içinde, hatta birbirimizi uyararak evlerimizde kendimizi izole etme çabası içerisinde olmalıyız." tavsiyesinde bulundu.
"KORONAVİRÜS HASTALIĞINA YAKALANAN GENÇLER DE VAR"
Koca, "Özellikle de hayatını kaybedenlerin 60 yaş üstü ve kronik hastaların daha çok olduğunu söylemek istiyorum. Bu, gençlerin hiç olmadığı anlamına gelmez. Gençlerin de orta yaşın da hassasiyet göstermek zorunda olduğunu biliyoruz. Sadece bir yaş aralığının daha çok etkilendiğini göstermek için o tabloyu verdik." dedi.
Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu'nun hayatını koronavirüs hastalığı nedeniyle kaybettiğinin anımsatılması üzerine Koca, çok iyi bir insan olan Taşcıoğlu'nun görevinin başında son güne kadar hizmet vererek hayata veda ettiğini söyledi.
Bakan Koca, Taşcıoğlu'nun ailesine, yakınlarına, camiaya başsağlığı diledi.
"BÜTÜN SORUMLULUK SAHADA BU ARKADAŞLARIMIZIN OMUZUNDA"
DSÖ Avrupa Direktörünün Avrupa'da görülen vakaların yüzde 10'unun sağlık çalışanları olduğunu ifade ettiğini aktaran Koca, şunları kaydetti:
"Bizde böyle bir oran yok ama her geçen gün pozitif çıkan vaka sayımızın fazla olduğunu, hem hekim arkadaşlarımızdan hem hemşire arkadaşlarımızdan hem sağlık çalışanlarımızdan hem de yardımcı personelde, söylemek istiyorum. Bunun sayısını vermek çok içimden gelmiyor, 601 kişi. Bütün sorumluluk, sahada bu arkadaşlarımızın omzunda.
Özellikle koruyucu malzeme noktasında, eksiklik oluşturmama noktasında her türlü gayret içerisinde olduğumuzdan emin olun. Eğer bu anlamda herhangi birileri 'ben malzemeye ulaşamıyorum' diyorsa, lütfen bize ulaşsın. Bütün birimleri aşarak bize ulaşsın. Bu anlamda hiçbir eksiklik oluşturmayacağız. Sadece son bir haftada bizim dağıttığımız N-95 maske yaklaşık 4 milyon oldu. Daha fazlasını veririz. İhtiyaç neyse... Bu anlamda hiçbir kısıtlamaya gitmek istemiyoruz. Onun için yurt dışında ihracatı kestik. Öncelikli olarak sağlık çalışanlarımızın ihtiyacını gidermek için çalışıyoruz."
Bakan Koca, sağlık çalışanlarını korumak için her türlü tedbiri almaya devam edeceklerini vurguladı.
Bir gazetecinin "Günde kaç saat uyuyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Koca, "Uyku faslının kendimle ilgili kısmına cevap vermeyeyim. Bu dönemde üzerimize düşen sorumluluğu yapma gayreti içindeyiz. Uykunun önemli olduğunu, vatandaşlarımızın bağışıklık ve dirençlerini artırma noktalarında hem beslenmelerine hem uyku düzenlerine önem vermeleri gerektiğini ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
Koca, "Türk Tabipleri Birliğinin (TBB) hastanelerin yetersiz olduğuna ilişkin iddialarının" hatırlatılması üzerine şu açıklamalarda bulundu.
"Başından beri birlik ve beraberlik içinde mücadele ortamı oluşması için gayret gösteriyoruz. Bu mücadelede tek ferdin bile farklı davranma hakkının olmadığını özellikle ifade ediyoruz. İmkanlarımızı olabildiğince artırmaya ve B planı, C planı, D planı gibi hangi durumlarda ne yapmamız gerektiğinin planlamasını yapıyoruz. Şu an hastanelerimizdeki yoğun bakımlardaki doluluk oranımız yüzde 63. Yatak doluluk oranımız Anadolu'da yüzde 40'larda. İstanbul'da yüzde 58'de. Yoğun bakım için demiyorum, servis için söylüyorum. Bu süreçte özel hastanelerin de daha kısmen devrede olduğunu, özel hastanelerin sağlık kuruluşlarının da önümüzdeki günlerde daha yoğun girebileceklerini ve bu anlamda şu an herhangi bir sorunun olmadığını özellikle ifade etmek istiyorum. Yaklaşımların ve önerilerin yapıcı olması gerektiğinin de altını çizmek istiyorum."
"ÜCRET TALEP EDİLMEMESİ YAKLAŞIMINDAYIZ"
Koca, "Pandemi hastanesi ilan edilen özel hastanelerde olası tanı ve tedavi sürecinde ücret talep edilecek mi?" sorusuna, "Pandemi hastaneleriyle ilgili bir düzenleme yapılıyor olacak, önümüzdeki günlerde. Özellikle vatandaşımızdan bu anlamda ücret talep edilmemesi noktasında bir yaklaşım içindeyiz. Önümüzdeki günlerde de üç beş günü bulmaz, bu anlamda bir düzenleme ve yaklaşım söz konusu." yanıtını verdi.
"Milyonlarca insan çalışmak zorunda. Virüsü umursamayanlar da var. Zorunlu karantina ya da sokağa çıkma yasağı tedbiri yakın mı?" sorusu üzerine Koca, şu dönemde zorunlu olmadıkça evden asla çıkılmaması, insanların kendilerini izole etmesi gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Geçen Bilim Kurulu toplantısında özel sektörün de minimal personelle üretimine devam etmesi gerektiğiyle ilgili öneri vardı. Mesela bizim bakanlığın randevu ve çağrı sistemlerinde çok kişi çalışır. Bu dönemde çalışanlarımızın yüzde 90'ı evden sisteme katılıyor. Daha önce bunu yapmamıştık. Bu süreçte iş ortamının gerektiğinde dijital ortamda evden de nasıl yapılabilir olduğunu hepimiz görmüş oluyoruz, test etmiş oluyoruz, tecrübe etmiş oluyoruz. Bu anlamda bunun çok yoğunlaştırılması gerektiğini özellikle ifade etmek istiyorum ama hedef izolasyon ve bu izolasyonun evde mutlak yapılıyor olması, zorunlu olmadıkça asla dışarı çıkılmaması, sosyal mesafenin mutlak korunması. Bunun son derece önemli olduğunu tekrar hatırlatıyorum. Özellikle direnci düşük olan, belli bir yaşın üzerinde olan ve kronik hastalığı olanların, bu virüs çok yaygın ve kolay bulaştığı için hayatını kaybeden kişiler olarak karşımıza çıkabileceğini, o nedenle bu yaş grubunun ve kronik hastalık grubunun hiçbir şekilde dışarı çıkmamaları gerektiğini, temas içinde olmamaları gerektiğini tekrar hatırlatmak istiyorum."
DAHA ÖNCE İSTİFA EDİP, TEKRAR GÖREVE BAŞLAMAK İSTEYEN SAĞLIKÇILAR
Koca, "Sağlık Bakanlığından daha önce istifa eden personel bakanlığa yeniden dönmek istiyor. Bakanlık, buna yönelik dönüş kurası açmayı düşünüyor mu?" sorusuna, "Çok rahat yaparız. Yeter ki çalışmak isteyen olsun." karşılığını verdi.
Sağlık çalışanlarına belli aralıklarla Kovid-19 testi yapılmasının söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine Koca, "Bu konuyla ilgili Bilim Kurulu'nun alacağı karar doğrultusunda gereken neyse yapılmış olur. Özellikle sağlık çalışanlarımızı daha çok tarama kitinden hızla geçirmek gibi bir yaklaşım var. Onu önümüzdeki günlerde netleştirmiş oluruz." diye konuştu.
Bakan Koca, yoğun bakım hastalarında kullanılmak üzere getirilen ilaca ilişkin gelişme olup olmadığı sorusunu yanıtlarken, Çin'den getirilen ilacın yoğun bakımdaki hastaların çoğuna kullanıldığını bildirdi.
Kurulun ilacın etkinliğiyle ilgili bir analiz yaptığını belirten Koca, "Bu ilaca ne zaman başlanması gerektiği, erken dönemde mi, yoğun bakım öncesi mi, yoğun bakım safhasında mı, entübe edildiği dönemde mi ve hangi dozda, bununla ilgili artık belli oranda vaka sayımız olduğunu biliyoruz. Bu analiz ve uygulama şeklinin bundan sonra nasıl yapılacağı da önümüzdeki günlerde netleşmiş olur." dedi.
Bir gazetecinin, "pasif antikor tedavisinin gündemde olduğunu" belirterek, "Bilim Kurulu'nun bu tedaviyle ilgili görüşü nedir? Uygulanacak mı? Türkiye'de ne zaman uygulanmaya başlayabilir?" sorusuna Koca, şu yanıtı verdi:
"Dünyada uygulaması var ama çok yaygın değil. Özellikle tedavisi yapılan ve antikor gelişmiş olan kişilerin plazmasını hasta olan kişiye vermek... Bununla ilgili bir çerçeve çizildi. Hangi hastaya, nasıl uygulanması gerektiğiyle ilgili bugün de yayınlandı. Özellikle Kızılay da burada, tedarik zincirinde önemli bir birim olacak. Bunu yapabilecek olan üniversite ve vakıf üniversitelerine de yapabileceklerse bu konuda izin vermek üzere, kimlere izin verileceği şeklinde bir genelge bugün yayımlandı. Bu konuda kök hücre uygulamasını da daha genişletmek istiyoruz. Kök hücre uygulamasını yapacak merkezlere ki biz üç merkezle ilgili uyguladığımız bazı hastalarımız oldu, buradan fayda gördüklerini söyleyebilir miyiz, en azından şu dönemde zararlı olmadığına ama ne kadar faydalı olduğu konusunda Bilim Kurulunun analizi olmuş olur ama biz bu tedaviyi de ötelemek istemiyoruz, bunu da uygulamak istiyoruz. Kök hücre başladı, bunu genişletiyoruz. Plazmayla ilgili de bunun hangi hastaya ve nasıl uygulanması gerektiğiyle ilgili bir genel düzenleme yapıldı."
Koca, "Solunum cihazlarıyla ilgili seri üretimde hangi noktadayız. Bir sıkıntı var mı?" sorusu üzerine Koca, "Herhangi bir sıkıntımız yok." dedi.
"Seyahat kısıtlamasına karşın vatandaşların özel araçlarla seyahat ettiklerine" dikkat çekilerek, "Bununla ilgili bir düzenleme olacak mı?" sorusuna ise Koca, "Özellikle seyahat kısıtlamasının daha yoğun yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda da İçişleri Bakanlığımız zaten daha yoğunlaştırdığı bir döneme girmiş oldu. Önümüzdeki günlerde bu kısıtlamanın, izne bağlı biliyorsunuz, bunu daha da yoğunlaştırarak, sürdüreceklerini biliyoruz." yanıtını verdi.
Koca, "Bilim Kurulu sokağa çıkma yasağı önerdi mi?" sorusunu "Kurulun geçen toplantıda aldığı kararları biliyoruz. Bu kararların ne olduğu da belli. Özellikle bazı şehirler özelinde genel giriş çıkışların kontrolü istenmişti. Bu bütün Türkiye'de uygulandı. Önümüzdeki günlerde bunun daha yoğun şekilde, zaten İçişleri Bakanlığı bu anlamda yetkili, daha yoğun şekilde uygulanmış olacak." diye yanıtladı.