İSTANBUL / ANKARA - İzmir-İstanbul seferini yapan Pegasus Havayolları’na ait ‘Açelya’ isimli yolcu uçağı, önceki akşam Sabiha Gökçen Havalimanı’nda pistten çıktı. Kazada 180 kişi yaralanırken Zehra Bilgi Koçar, Alev Gençoğlu ve Songül Bozkurt yaşamını yitirdi. Kazanın nasıl gerçekleştiğiyle ilgili çeşitli iddialar ortaya atılsa da aralarından 3 şüphe öne çıktı.
Kazanın ardından birçok kişi, pilotların pisti pas geçmeyerek risk aldıklarını söyledi. Uzmanlar, bir kere pas geçmenin 30 dakikaya kadar sürebildiğini ve fazladan harcanacak yakıt masrafının pilotlar üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti. Havacılık sektöründeki bir uzmanın, pilotların ‘pas geçme’ inisiyatifine dair yorumu şöyle: “Her havayolu şirketinin pilotlarına yönelik bir performans değerlendirme sistemi vardır. ‘Pas geçme’ kriteri de bazı şirketlerin değerlendirme sistemi içerisinde. Çünkü pas geçme fazladan yakıt kullanımı demek. Bu 500 litreye kadar çıkabiliyor. Pas geçmek pilotun inisiyatifinde. Hava şartlarına ve diğer verilere göre risk değerlendirmesini yapar ve kararını verir. Bu karardan dolayı pilota doğrudan yaptırım uygulanamaz. Ancak üzerinde bir baskı vardır. Bu baskı da yılsonu performans değerlendirmesi üzerinden kuruluyor.”
Bir hava kontrolorü ise, “Hava aşırı yağmurlu, muhtemel frenleme ile ilgili bir sıkıntı var gibi gözüküyor. Ayrıca pilot havada değişik yönden rüzgâr olmasından ötürü teker koyma noktasının çok gerisine teker koymuş ve hızla pist sonundan çıkmış gibi gözüküyor” dedi.
Pİstten çıkma olayının ‘wind shear’ (rüzgâr makası) nedeniyle yaşanmış olabileceği de değerlendiriliyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, kazayı araştırmak üzere komisyon kurdu. Olay yerinde çalışmalarına devam eden komisyonun yaptığı ilk değerlendirmede, kazanın hem yatay hem de düşey düzlemlerde görülebilen rüzgâr makası nedeniyle yaşanmış olabileceği belirtildi. Özellikle alçak seviyelerde meydana gelen rüzgâr makasının, yan ve arka rüzgârda ani değişimlere sebep olabildiği biliniyor.
Kazayla ilgili emekli hava trafik kontrolörü Zafer Yeşilgül ise şunları söyledi: “Yolcu uçaklarında iniş için verilen arka rüzgâr hız limiti 10 knottur. Ancak, pist ıslaksa bu limit 5 knot düşer. Uçağın inişi sırasında arka rüzgâr hızının 22 knot olduğunu görüyoruz ve 34 knota (61 kilometre) kadar çıkıyor. Bu durumda kulenin kesinlikle iniş izni vermemesi gerekiyordu. Ayrıca pilot da kendi ekranlarından bu rüzgâr hızını görebiliyor. Pilot da iniş izni verilmiş olmasına rağmen pisti pas geçmeliydi.”
Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı ise Sabiha Gökçen Havalimanı’nda tek bir pist olduğunu, yedeği olmadığını hatırlattı. Erdağı, “Buradaki pist, ‘yorgun pist’. Uzun zamandır tam bakımı yapılmayan bir pist. Sürekli kullanılıyor. Yedek olmadığı için kapatılamıyor. Geçenlerde Sabiha Gökçen’den uçtum. Uçak kalkarken her yerden ses geliyordu. Pistin kaplama sorunu olduğunu anladım. Bu pistin kaplaması yapılmadığı için çukurlar vardır. Buralarda yağmur birikintileri oluşur. Su yatağı oluşursa frenlemesi zayıflar. Uçak duramaz. Kazada pistin de etkisi vardır” dedi. Pistlerin sonunda 300 metrelik bir güvenli alanın bulunması gerektiğini hatırlatan Erdağı, Sabiha Gökçen Havalimanı’nda güvenli alanın standartlara uygun olduğunu da söyledi.
Diş hekimi Zehra Bilgi Koçar (30), Ticaret Bakanlığı’nda müfettişlik yapan Gökhan Koçar’la (30) İstanbul’a tatil için gelme planı yapmıştı. Koçar çifti, yaklaşık 10 gün önce, kaza yapan uçağın 6. sırasından iki bilet aldı. Ancak İstanbul’da görevi çıkan Gökhan Koçar daha erken bir güne bilet almak zorunda kaldı. Koçar uçakla pazar günü İstanbul’a geldi. Böylece kaza yapan uçaktaki bileti yandı. Ancak Zehra eşinin yanına gelmek için o uçağa bindi ve hayatını kaybetti. Gökhan Koçar 8 ay önce de babası Aslan Koçar’ı kaybetmişti.
Gökhan Koçar, “Birlikte gelecektik. Bana görev çıkınca erken geldim” dedi. Baba Cemil Bilgi ise “Kızım hayat doluydu. Kızım aradı ‘Uçağım rötar yaptı baba’ dedi. Son konuşmamız oldu” diye konuştu. Tekirdağ’a götürülen Zehra’nın cenazesi bugün Malkara’da aile kabristanına defnedilecek.
Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki pistten çıkan uçakta ölenler arasında Songül Bozkurt (29) da vardı. Songül’den geriye sadece bu fotoğraf kaldı.
AĞLADI SORULARA CEVAP VERMEDİ
Pegasus Havayolları yönetimi kazayla ilgili dün basın açıklaması yaptı. Pegasus Havayolları Genel Müdürü Mehmet Tevfik Nane, gözyaşları içinde yaptığı açıklamada hayatını kaybedenlere başsağlığı diledi. Mehmet Nane açıklamasının devamında şöyle konuştu: “Kazadan dolayı derin bir üzüntü içerisindeyiz. Şu an birinci önceliğimiz yaralarımızı sarmak. Aile destek ekiplerimiz hem vefat eden misafirlerimizin ailelerinin yanında hem de hastanelerde yaralılarımıza destek olmak üzere çalışmakta. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu çalışmalarını devam ettirmekte. Kara kutu diye tabir edilen kayıt cihazlarımız alındı. Hep birlikte kayıt raporunun çıkmasını bekliyoruz. Bu tür olaylar, sadece bir nedenle değil, birçok faktörün arka arkaya bir araya gelmesiyle oluşur.”
Uçağın enkazındaki incelemeler dün de devam etti. TEM bağlantı yoluna 30 metre yaklaşan uçağın durduğu noktanın altından jet yakıtı boru hattı geçtiği ortaya çıktı. Olay yerinin hemen 20 metre yakınında ise boru hattının kontrolünün yapıldığı bir istasyon bulunuyor. Sabiha Gökçen Havalimanı ekipleri sabah saatlerinde olay yerine gelerek botu hattı kontrol noktasında incelemelerde bulundu. Ekipler hattın zarar görmesi durumunda facia yaşanacağını belirtti.
DOKTOR MUAYENESİNDEN DÖNERKEN CAN VERDİ
Uçak kazasında hayatını kaybedenlerden biri de 60 yaşındaki Alev Gençoğlu’ydu. Bekâr ve ev kadını olan Gençoğlu boyun fıtığı tedavisi nedeniyle aynı gün sabah uçağıyla İzmir’deki doktoruna muayeneye gitti. Akşam da İstanbul’daki evine dönmek için tekrar yola çıktı. Ancak kazada hayatını kaybetti. Gençoğlu’nun cenazesi de dün yakınları tarafından alındı. Gençoğlu bugün toprağa verilecek. -