İSTANBUL- Yeniçağ gazetesi yazarı Semra Aydın, “Otel Sektörünün Mali Sınavı” başlıklı yazısında Yükselen fiyatlar ve çözüm bekleyen sorunları değerlendiriyor.
Semra Aydın’ın yazısı şöyle:
Turizm sektörü, Ekim ayında da yıllık bazda zam şampiyonluğunu koruyarak sıkıntılarını aşma konusundaki mücadelesini sürdürüyor. Hizmet sektöründe faaliyet gösteren oteller, 55 bin farklı malzeme yelpazesi ve enerji maliyetlerindeki artışlarla mücadele ederek fiyatlarını yükseltmek zorunda kalıyorlar. Bunun içinde havlusundan, nevresimine, sebzesinden meyvesine, mutfak malzemesinden, temizlik ve hijyen malzemesine kadar bir çok ürünün satın alması yapılmak zorunda. Bu artan maliyetler, tesislerin işletme
giderlerini artırdığı gibi tüketicilere de yüksek fiyatlarla karşılaşma riskini getiriyor.
Bununla birlikte, otel sektörünün önemli bir sorunu olan nitelikli personel eksikliği, sektörün maliyetlerini daha da yukarı taşıyor. Otellerin kalitesini ve misafir memnuniyetini sağlamak için kalifiye personel gereklidir. Ancak, vasıflı elemanlar bulmak ve onları tutmak, işletmeler için büyük bir zorluk oluşturuyor.
Nitelikli personel talebinin artması, bu kişilerin ücretlerinin de yükselmesine neden oluyor ve bu da işletme maliyetlerini artırıyor. Bu nedenle, sektörde fiyatların yükselmesi kaçınılmaz hale geliyor.
Otel işletmeleri, genellikle 200 ila 400 arası çalışanı bünyesinde barındırmak zorunda olduğu için personel giderleri ciddi bir paya sahiptir. Ayrıca, işletmelerin sahip olduğu mülkiyet ve altyapıyı sürdürmek ve güncellemek de maliyetli bir iş olabilir.
Özellikle pandemi sürecinde hijyen standartlarının yükseltilmesi, otel işletmelerinin temizlik personeline daha fazla ihtiyaç duymalarına yol açtı. Temizlik malzemeleri, dezenfektanlar ve maske gibi hijyen ürünlerinin maliyetleri de arttı. Tüm bu etkenler, sektörün maliyetlerini artırarak fiyatların yükselmesine neden oluyor.
Ayrıca, yüksek enflasyonun etkisiyle sektör, erken rezervasyon opsiyonları ve tedbirler almaya çalışsa da maliyet artışlarından kaçamıyor. Tüketiciler, tatil planlarını yaparken daha önceden rezervasyon yapma eğiliminde olsalar da artan fiyatlar, bu tercihi etkileyebilir. Özellikle düşük gelirli turistler için bu durum, tatil planlarını ertelemelerine veya alternatif destinasyonlara yönelmelerine neden olabilir. Bu da otel işletmelerinin doluluk oranlarını etkileyebilir.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, lokanta ve otellerde fiyatlar bir önceki aya göre %3,51, bir önceki yılın aralık ayına göre %83,95, bir önceki yılın aynı ayına göre %94,12 ve son 12 aylık ortalamalara göre %79,39 artış gösterdi. Bu rakamlar, turizm sektörünün karşı karşıya olduğu mali baskıyı net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Sonuç olarak, turizm sektörünün yıllık bazda zam şampiyonu olması, sektörün karşılaştığı zorlukları ve mali baskıları yansıtan bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor. Nitelikli personel eksikliği ve artan maliyetler gibi sorunları aşmak için sektör temsilcileri ve hükümetin işbirliği yapması gerekebilir. Turizm sektörü, zorlu koşullar altında ayakta kalmaya çalışırken, fiyat artışlarıyla mücadele etmek ve sürdürülebilir büyüme sağlamak için önemli adımlar atmalıdır. Aynı zamanda, enerji maliyetlerini kontrol etmek ve malzeme temini konusunda çeşitlilik sağlayarak işletme maliyetlerini düşürme yolları aranmalıdır. Bu sayede, turizm sektörü hem turistler için cazip hem de işletmeler için sürdürülebilir bir şekilde büyüme sağlayabilir.