Hakiki Noel Baba Türkiye'de ve biz uyuyoruz.
Adamlar Noel Babanın hayali eviyle cihanı ele geçiriyorlar.
Ama çok profesyonelce yapıyorlar.
Hayran olmamak elde değil
Öyle ki bu iş yapılırsa böyle olur diyorsunuz
Geçtiğimiz hafta 15e yakın Türkiyenin önemli turizmcileri ile birlikte Kuzey Kutbuna, Finlandiyanın Laponya bölgesine gittik..
Herkesin ömründe bir kez gidip görmesi gereken yerler olduğu için büyük keyif aldık.
İstanbulu artı 20de bırakıp orada eksi 20 derece ile buluştuk.
KARLA KAPLI PİSTE UÇAK SORUNSUZ İNDİ
Türk Hava Yollarının harika hizmeti ile Helsinki Vata havalimanına indiğimizde ortalıkta 50 santime ulaşan kar vardı. Uçak hiçbir sorunla karşılaşmadan tereyağı gibi indi.
Şaşırmıştık
Şaşkınlığımız bununla da bitmedi
Helsinki sokaklarında da kar ve buz vardı.
Hemen aklımıza İstanbul geldi
İstanbula bu kadar kar yağsa, yollar buz tutsa okullar ve devlet daireleri tatil olurdu. Fırınlarda ekmek çıkmaz kuyruklar oluşurdu. Her yer üçüncü dünya savaşı çıkmış görüntüsüne bürünürdü. Kısaca İstanbulda milli felaket olurdu
Ama Helsinki öyle mi?
Her şey süt liman. Otomobiller, otobüsler vızır vızır çalışıyor. Hem de ne çalışma
80 km. hızın altında giden yok. Sanki yollar buzlanmamış ve kar yok gibi
ROVANIEMI HAVALIMANI DA ÇALIŞIYOR
Rovaniemi Havalimanına gittiğimizde seyahat acenteleri Finlandiyalı seyahat acenteleri ve tur operatörleri ile çalışma toplantısı yaptılar.
Rovaniemi daha kuzeyde ve daha da karlı. Uçak pisti ise karla kaplı
Ama kar temizleyici araçlar hiç durmuyor. Bir yandan kar yağıyor, diğer yandan pisti sürekli temizliyorlar. Arkasından bir araç geçiyor ve temizliğin yeterli olup olmadığını kontrol ediyor. Arkasından bir uçak iniyor. Hatta iki de savaş uçağı indi. Bir de dev uçak
Hepsi de sorunsuz indiler.
Uçaklar kalkmadan önce alkolle yıkanıyor ve son kontrolleri yapılıyor. Ne Helsinki havalimanında ne de Rovaniemide hiçbir sorun yaşanmıyor.
KUZEY KUTBUNA YOLCULUK
Oradan 150 kilometre daha kuzeye Luostoya gittik. Giderek Kuzey Kutbuna yaklaşıyorduk. Kar artıyor, buz kalınlığı da artıyordu. Luostoda 1.5 metreyi buldu. Her yer bembeyazdı.
Giderken hepimizin yüreği ağzına geldi. Otobüsün şoförü sanki yollar tertemiz gibi buzun üzerinde en küçük bir kayma olmadan 80 ile 110 kilometre arasında hızda seyretti. Hatta karşıdan gelen araçları görünce hiç yavaşlamadı. Aynı şekilde diğer araçlarda yavaşlamadı. İnsan buzlu yolda araç kullanmaya alışırda, böylesini görmemiştik
NOEL BABANIN KÖYÜ: SANTA CLAUS VILLAGE
Türk seyahat acenteleri geyiklerin ve husky denilen köpeklerin çektiği arabalara bindik. Yetmedi bir gün sabah 09.00dan 15.00e kadar kar motosikletleriyle yaklaşık 100 kilometre yol yaptık. Sonra gece ayağımızda plastik hediklerle ormanda yürüdük. Gezi boyunca doğada her türlü aktivite sunuldu.
Noel Babanın Kuzey Kutbu ile tek ilgisi geyiklerin çektiği arabasıdır. Hakikisi Antalya Demrede bulunan Noel Babanın evine doğru yollandığımızda pek bir şey beklemiyorduk.
Ancak Santa Claus Villagede her yer karlarla kaplı alanda karanlıkta otobüsten indiğimizde kulağımıza ilk olarak christmas müzikleri çalındı. Çevremizde bir masal kenti kurulmuştu. Çatıları, ışıklarla süslü çam ağaçları, buz görünümlü ışıklı işaret levhaları ile tam bir masal şehri yaratılmıştı. Bununla da yetinmeyip çevrede hediyelik eşya satan mağazalar, lokantalar, kafeler, barlar vardı.
Rehberimizi izleyerek yürürken çevremizde yaratılan masal şehrini hayranlıkla seyrettik.
NOEL BABANIN EVİ LUNA PARK GİBİ
Kapısında Giriş serbesttir yazan Noel Babanın evinden içire girdik. Karşımıza bir hediyelik eşya mağazası ve kafeterya çıktı. İçeride Noel Babayı görmeye gelenler alışveriş yapıyor, kafede oturuyorlardı.
Çünkü Noel Babanın kapısında 15.30da görüşme başlayacağı yazıyordu. 15 dakika erken gelmiştik.
bu molaların alışverişe ve kafeteryaya faydalı olduğunu vakit geçirirken gördük. Herkes bir şeyler aldı. Rehberimiz ise adam başı 20 euro ödeyerek aldığı giriş kartımızı ve Noel Babayı ziyaret ettiğimizi gösteren sertifikayı verdi.
Neden sonra kapı açıldı ve içeri girdik.
Luna parklardaki korku tüneli gibi yerlerden geçtik. Köprüler, gıcırdayan kapılar, çekildiğinde korkunç sesler çıkaran damlardan asan sarkaçlar arasından yürüdük. Neden sonra bir merdivene vardık ve yukarı çıktık. Tavanda dönen tekerlekten büyükçe bir saat makinesi içinde olduğumuzu ve duvarda duran saati çalıştırdığını gördük.
Rehberimiz fotoğraf çekmek yasak diye bizi sürekli uyarıyordu. Neden olduğunu anlamamıştım. Ama sebebi çıktığımızda belli oldu. Sadece onlar çekiyor ve gelene satıyordu.
Önümüzden bir grup içeri girdi. Sonra sıra bize geldi.
Noel Baba kıyafetli bir büyükçe bir tahtta oturuyordu. Tokalaşırken bizlere Türkçe Merhaba dedi. Önceden sinyali almıştı. Hepimiz yanına oturduk ve karşımızdaki sette bulunan fotoğrafçıya poz verdik. Grup fotoğrafından sonra tek tek çektirenler oldu. Noel Babaya söz verdiğim gibi Türkiyenin selamını getirdim dedi. Hepsini buraya bekliyorum diye cevap verdi.
Çıkış kapısında çekilen fotoğraflar için sipariş yeri vardı. Her biri 25 euro idi.
Hediyelik eşya mağazası kapısından fotoğrafları teslim alırken tavandaki ekranda hepimizi filme aldıklarını gördük. Film içinde 28 euro ödendi. Fotoğrafları çok şık bir ambalajla sundular.
Dışarı çıkıp yine hayal şehrin karlı sokağından geçerken ortada duran tam Kuzey Kutbu çizgisinin geçtiği yerde duran direği gördük. Diğeri üzerinde Dünyanın başkentlerinin adı ve o noktaya uçaklıkları asılı tabelalar vardı.
Noel Babanın evini geçerek Kuzey Kutbunun içinde konaklayacağımız Luostoya yollanırken yol boyunca düşündüm.
Arkamdaki duvarda buradan sonra Kuzey Kutbu yazıyor
NOEL BABANIN HAYAL DÜNYASI TİCARET MERKEZİ
Noel Baba adıyla burada yaratılan hayal bir dünya vardı.
Hakikisi Demrede idi ve biz seyrediyorduk.
Hele bir belediye başkanı var ki evlere şenlik
Turistler Demreyi kirletiyorlar gelmesinler diyebiliyordu.
Laponyadaki Noel Baba yılda 6 milyon mektup alıyordu.
Rehberimizin anlattığına göre yılbaşı öncesi sadece İngiltereden 500 charter uçağı günü birlik Noel babayı görmek için gelmişlerdi. Uçakla gelenlerin her biri 1000en euro ödemişlerdi. Hele Fransada haftada iki gün Concorde uçağı ile kimsesiz çocukları getiren bir kurum bile bulunuyordu. Concorde seferden kaldırıldı. Ama seyahat acenteleri işi ele aldı. Çocuklarına, torunlarına Noel Babayı görme armağanı verecekleri uçaklarla günü birlik taşıyıp duruyorlar.
Önce Noel Babanın hayal köyünü örnek almalıyız
Sonra ise o yurtdışı inceleme gezilerine giden belediye başkanlarını ve yöneticileri eğitim için Finlandiyaya karlı bir kış gününde götürmeliyiz.
Bir ülkenin kar kış kıyamette nasıl ayakta durduğunu öğrensinler.
O inceleme gezilerinin inceleme bölümünü layıkıyla yapsınlar.
Finlandiyadan hepimize alınacak çok ders var.
İnsanları sevecen. Ülke sorunsuz. Dünya umurlarında değil
Çalışıyorlar, kazanıyorlar
Hem de iyi kazanıyorlar.
Sokakta dilenci yok, polis yok
Herkes zengin
Çalışkan insanlar vesselam...