ADIYAMAN- Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan, FİJET tarafından "Altın Elma" ödülü verilen Adıyaman'ın Kahta ilçesi sınırlarındaki Nemrut Dağı önemli sayıda ziyaretçi çekiyor. Kommagene Krallığı'na ait 50 metre yüksekliğinde 150 metre çapında tümülüs ve pek çok dev eseriyle özellikle kültür meraklıları ilgi duyuyor. Milli Park Alanı olarak korumaya alınan ve "güneşin doğuşu ve batışının dünyada en güzel izlendiği yer" ve dev heykellerin üzerindeki ışık oyunları izleyenleri mistik bir aleme götüren Nemrut Dağı'na turistlerin ilgisi devam ediyor.
Burası tanrıların, kralların ve bazı yaratıkların dev heykellerinin insana tepeden baktığı bir mezar. Milattan Önce 1. Yüzyılda günümüz Adıyaman sınırları içinde Kral 1. Antiochus Kommagene Krallığı'nın lideriydi. MÖ 34 yılında öldüğünde Nemrut Dağı'nın Fırat Nehri'ne bakan rüzgarlı tepesinde taş yığınlarının içine gömüldü.
Ölmeden önce bıraktığı yazılara göre, Antiochus yüksek ve ıssız bir yere gömülmek istiyordu. Kendi tapınağını inşa edip tanrıların yanına gömülerek bunu başardı da. Bugün Nemrut Dağı'nın batı yüzünde taştan yapılma bu dev heykellerin sadece yıkıntıları ve başları görülüyor.
Kral Antiochus heykelinin kafası da gövdesinin önünde dursa da hala heybetli görünüyor. Yanında bir kartal ve krallığının koruyucu tanrısı Kommagene heykeli bulunuyor. Kommagene Büyük İskender'in imparatorluğunun parçalanması üzerine ortaya çıkan birçok krallıktan biri. Güneydoğu Anadolu'daki bu krallık, batısında Roma ile doğusunda Part krallığı arasubda sıkışıp kalmış.
Dağın tepesinde Antiochus için yapılan ve tümülüs olarak da bilinen piramit mezar 50 metre yüksekliğinde. Bu yükselti çakıl taşları yığılarak oluşturulmuş. Antiochus, annesi tarafından Yunan, babası tarafından ise Pers krallığıyla bağlantılıydı.
Antiochus öldükten 106 yıl sonra 72 yılında Romalılar Kommagene krallığını ilhak etti. Dağın tepesindeki anıt mezarı 1881'de Alman arazi mühendisleri keşfedinceye kadar bilinmiyordu. Kralın mezarı henüz bulunmuş değil. Fakat araştırmacılar bugünkü gelişkin teknolojiye rağmen tümülüse zarar vermekten korkuyor.
Mezarın doğu yakasında bir aslan heykeli gözetmektedir bölgeyi. İnsanlar burada tanrıların huzurunda ateş yakıp ziyafetler hazırlayarak onları mutlu etmeye çalışırdı. Antiochus kendi heykelini Zeus gibi tanrıların heykellerinin yanına yaptırarak onlara tapınan insanların duasını almayı da amaçlamıştır.