Köroğlu yüzyıllar önce, "Tüfek icat oldu mertlik bozuldu" demişti. Günümüzde ise teknoloji harikası internetin icadıyla, insanoğlu hızla daha çabuk bozulmaya başladı. İnternetin sunduğu sınırsız ve sonsuz olanakların, ayağımıza getirdiği kolaylıkların ve yararlı hizmetlerinin yanı sıra, içinde yer alan sonsuz sayıdaki siteler aracılığıyla bize yapmadığı kötülük de kalmadı sayılır.
Son zamanlarda büyük bir hızla gelişip, alabildiğine yayılan ve adına da Facebook denilen site, iyi bir şey midir,yoksa kötü mü, ben hâlâ tam anlamış değilim. Örneğin, "Arkadaşlarını Bul" sayfasına, biraz da merakla,
kimlerle karşılaşacağım diye heyecanla giriyorsunuz. Karşınıza; bazı ünlü adların yanı sıra, adını şöyle böyle duymuş olduğunuz kişiler, yıllar önce üç beş kez karşılaşıp, konuştuğunuz tanışlar, uzun süre arkadaşlık
ettiğiniz ve sonra birbirinizi yitirdiğiniz, sizi gerçekten heyecanlandıran candan dostlarınız çıkıyor!
Ne mutlu bir olay değil mi?
Eski dostlarla yıllar sonra bir kez daha yeniden görüşmek, ya da göz aşinalığı olanlarla ilişkiyi güçlendirmek, kısa süre önce değişik nedenlerle tanışmış olduğunuz kişileri daha da yakından tanıyıp, dostluklarınızı pekiştirebilmek adına facebook'un arkadaşlık istek tuşuna biraz da korka korka basıyorsunuz...
Sonuç olarak; hiç ummadığınız, beklemediğiniz kişilerden size arkadaşlık onayı gelirken, bir zamanlar neredeyse içtiğiniz su ayrı gitmeyenlerden, ortak yönleriniz, anılarınız bulunan ve uzun yıllar sonra görüşmenizden yarar çıkacak kişilerden tık yok. Yani kibarca reddediliyorsunuz...Bu demek oluyor ki; zaman kişiyi çarklarında yavaş yavaş acımasızca öğüterek değiştiriyor...
Şimdi size soruyorum: Ekranın karşısında kişilere inişli çıkışlı değişik duygular, heyecanlar yaşatan, adına facebook denilen be meret, sizce iyi bir şey midir mi yoksa kötü mü ?!