İSTANBUL- Türkiye Aşçılar Federasyonu-TAFED Başkanı adayı Mustafa Öztürk, Bizim kimseyle kavgamız olamaz. Aşçılık mesleğine yeniden barış ve huzuru getirmek için adayım. Kim Türk aşçılığı ve Türk mutfağı için bir şeyler yapıyorsa yanında olmamız gerekiyor dedi.
20 Haziran günü Sürmeli Otel'de yapılacak genel kurulda Türkiye Aşçılar Federasyonu-TAFED Başkanlığına aday olan, eski kuruculardan Mustafa Öztürk, son günlerde yaratılan kavga ortamına üzüldüğünü belirterek "Tek hedefimiz Türk mutfağını, Türk aşçılığınıdünyanın zirvesine taşımak olmalıdı. Aşçılık ahilik mesleğidir. Usta çırağı mutfakta döver, kapının önünde sırtını okşar ve sever. Kapının önünde kavga olmaz" dedi.
TAFED'ı yurtdışında temsil eden yabancı için ise "Türkiye Cumhuriyeti'nde bizi temsil edecek hiçbir Türk evladı kalmadı mı?" dedi.
YALÇIN MANAV"LA NİYE KAVGA EDEYİM?
TAFED"in TAF"la yaptığı çekişmelere üzüldüğünü belirten Mustafa Öztürk Ben Yalçın Manav"la niye kavga edeyim. Yıllardanberi Türk aşçıları ve mutfağı için bir şeyler yapıyor. Oturup birlikte konuşur ve daha iyi neler yapabileceğimizi konuşabiliriz. Ben Türk aşçılığı için bir şeyler yapmak isteyenlerle değil, yapmayanlarla uğraşmak isterim dedi.
ATATÜRK"ÜN SÖZLERİNİ HATIRLAYIN
Atatürk"ün yurtta sulh cihanda sulh sözlerini hatırlatan Mustafa Öztürk Atatürk bu ülkeyi gençlere emanet etmiş. Ancak önce Kurtuluş Savaşı"nı yapmış sonra gençlere emanet etmiş. Mücadele vermeden her şey olmaz. Bizim tek mücadelemiz var, dünyanın en iyi mutfağına sahibiz. Tek hedefimiz Türk mutfağını ve aşçılarını dünyanın zirvesine taşımaktır. Bu yolda kim mücadele ediyorsa onunla birlikte oluruz şeklinde konuştu.
TAFED"İ KAVGA İÇİN KURMADIK
Mustafa Öztürk, son günlerde TAFED"in TAF ile kavga ortamı yaratmasına üzüldüğünü belirterek Biz TAFED"i kavga için kurmadık. Türk mutfağı ve Türk aşçılığına değer kazandırmak için kurduk. Bizim kuruluşta kimseyle kavga üslubumuz yoktu. TAFED birlik beraberlik için kuruldu. Türk aşçılığı için hükümetten, işyerlerinden, işadamlarından beklentilerimizi sağlamak için kuruldu. Türk aşçılığı içi8n bir şeyler yapmaya çalışanlarla kavga etmek için kurulmadı diyerek şunları anlattı:
YEMEK KÜLTÜRÜ PROJESİ OLAN BİR HÜKÜMET GÖSTERİN
Cumhuruiyet tarihinde yemek kültürü ile ilgili projesi olan bir hükümet gösterin. Hiç kimse bu konuda bir çalışma yapmadı. Benim dedelerim, babam bu meslekle bizleri büyüttü. Ben de oğlumu ve torunlarımı bu meslekle büyütüyorum. Aşçılık ahilik mesleğidir. Ahilik geleneğinde kavga, dövüş yoktur. Usta aşçıyı mesleği öğretirken mutfakta döver, ama kapıdan çıktığında okşar ve sever. Doğruyu bulmak için yapılan çalışmalar hiçbir zaman kamuoyu önünde yapılmaz.
KAVGA EDECEĞİME BİRLİKTE ÇARELER ARARIM
Ben 1996"dan beri Türk mutfağı için bir şeyler yapmaya çalışan Yalçın Manav"la niye kavga edeyim? Kavga edeceğime oturur bir masaya ortaklaşa sorunlarımıza çözüm ararız. Aşçı bu ülkenin kültür işçisi, sanatkarıdır. Bu meslek için çalışana neden kötü gözle bakayım veya ben kavgasına gireyim. Benim bütün amacım, camiaya birlik ve beraberlik getirmek. Dünyanın en gözde mutfağı olan Türk mutfağını dünyanın tacı haline getirmektir. Öncelikle içimizdeki iç barışı sağlamalıyız. Bu sektörde kavga dövüş kalmayacaktır. Tek kavgamız Türk mutfak kültürünü dünyada nasıl zirveye çıkarırız olacaktır. Hep birlikte hareket edeceğiz.
İNŞALLAH ZEKİ AÇIKÖZ, SEN DEVAM ET DER
xİnşallah Zeki Açıköz, kongreden önce bana gelip Ben bırakıyorum, sen devam et der. Ben de genç aşçı arkadaşlarımın önünü açmak için barış, birlik, beraberlikte bu mesleği zirveye çıkarmak için çalışırım. Hiç kimsenin bu federasyonu kavganın içine sokmasına izin vermeyeceğiz. Bence federasyona bağlı dernekler ve üyelerde buna fırsat vermezler. Artık sen-ben kavgası bitecek. Önce barış gelecek. Herkesi biraz sükunete davet ediyorum. Oturup masada konuşuruz. Tartışırız, kavga bile ederiz. Ama kapalı kapılar ardında kalır. Kapının önünde kavga olmaz.