Kurtuluş Savaşı’nda camilerin ve din adamlarının önemi büyüktür. Yurdumuzu işgal eden düşmanlara karşı nice din adamları mücadele vermişler ve camilerde verdikleri vaazlarla halkın Atatürk’ün arkasında toplanmasına neden olmuşlardır.
Kurtuluş Savaşı sırasında camiler bir haberleşme merkeziydi. Yurdunu seven din adamları Türk ordusunun yaptıklarını bir haberci kimliği ile camilerde halka sunarak onları olan bitenden haberdar ettiler.
Camiler o dönemde birer toplanma yeriydi. Zaten “cami” adı da toplanma kavramından geliyor.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin turizmini tanıtmak için Körfez ülkelerinden gelen seyahat acenteleri ile Sinop ve Kastamonu’yu dolaştık. Sarı ve çöl topraklarının insanlarını her yerinden yeşilin ve doğanın fışkırdığı topraklarla tanıştırdık.
Baharın ışıltılarıyla yerden fışkıran sarıyla karışık bembeyaz papatya tarlaları ve sapsarı katır tırnaklarının alabildiğini uzanan yeşillikler içinde insanın içini ısıtan sarışın görüntülerini gösterdik.
Bu arada bölgenin tarihi ve kültürel değerleri ile konaklama imkânların gösterdik.
Bu gezide Sinop ve Kastamonu Valileri, Kültür ve Turizm Müdürleri ile Türk Hava Yolları bölge müdürlerinin katkısı büyük oldu.
Ayrıca konaklama imkanı veren otellerin konuklarına gösterdiği misafirperverlik unutulamaz.
Bütün bunlar bir yana Kastamonu’da yaşadığımız bir olay yüreklerimizi okşadı ve Atatürk’ün Şapka Devrimi için neden bu ili seçtiğini bir kez daha kanıtladı.
Hatta bu ilde Kurtuluş Savaşı’nda “İstiklal Yolu”ndan yürüyerek binlerce şehit veren ecdadımızı bir kez daha anma fırsatı verdi.
Bahsedeceğimiz insan Kastamonu Müftüsü Dursun Ali Şeker…
Kurtuluş Savaşı bitti. Ama şimdi Türkiye’nin dünya turizminde hak ettiği yeri alması için verilen bir “Turizm Savaşı” bulunuyor.
İşte bu çağdaş ve vizyonu olan müftü Kastamonu’nun tüm camilerinde yaptığı duyuru ile “Turizm Savaşı”nda yerine aldığını gösterdi.
“Sevgili Kastamonulular…. İlimize Körfez ülkelerinden 50 seyahat acentesi temsilcisi misafir olarak geldiler. Onlara misafirperverlik gösterelim ve ilimizi en iyi şekilde tanıtalım. Kastamonu’nun turizm hareketinde hepimizin payı bulunsun. Onlara Kastamonu’ya hoş geldiniz diyor ve yürekten kucaklıyorum…”
İşte Müftü dediğin böyle olur…
Türkiye’nin turizmin ne olduğunu bilen ve anlayan böyle din adamlarına ihtiyacı var.
Dursun Ali Şeker’i bir kez daha kutluyorum ve gösterdiği hareketin tüm illerimize örnek olmasını diliyorum.
Türkiye’nin böyle vizyonu geniş din adamları olduğu sürece turizmde daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum.
Türkiye’nin din adamları Osmanlı döneminde ordunun yanında yer aldılar. Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk ile birlikte oldular.
Günümüzde ise turizmi destekliyorlar.
Türkiye’nin böyle turizmci din adamlarına her zaman ihtiyacı var.