Gülmece'nin ana besin kaynağı politika ve de politikacılardır. Özellikle de iktidarda, iş başında bulunan hükümetlerdir. Kaptanlık görevi, geminin dümeni ülkeyi yönetenlerde olduğundan, kendilerine büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir. Yapacakları en ufacık bir hata, kullandıkları yersiz ve zamansız bir söz, hem ülkelerine hem de kendilerine büyük zararlar verebilir. Başardıkları iyi işlerin yanı sıra, düşünmeden atacakları geriye dönüşü olmayan yanlış bir adım onların tüm olumlu eylemlerini bir anda hiçe indirip, sıfırlayabilir.
Muhalefet ise; konumu gereği, karşısındaki gücü zayıflatabilmek için haklı ya da haksız sürekli atak halindedir.
Muhalefet partileri, koalisyon dışında genelde icraata katkıda bulunamadıkları,ülkenin temel sorumluluklarını işbaşındakilerle pek paylaşmaya yanaşamadıkları için de, eleştiri oklarını sürekli olarak iktidara yöneltirler. Bu günümüze dek hep böyle olagelmiştir.Bir zamanlar muhalefetteyken kendilerine kurtarıcı gözüyle bakılan, ulustan alkışlar alan siyasi partilerimiz, iktidar olduktan kısa bir süre sonra, değişik nedenlere bağlı olarak bocalamaya başlayıp, başarılı olamayınca toplumdan tepkiler almaya başlamışlardır. Eğer cumhuriyet dönemimizdeki siyasi geçmişimize bir göz atacak olursak, tarihimiz bu benim yazdıklarımı onaylamaktadır.
Kişisel düşünceme göre; ülkeyi idare eden yönetici kadroların, hakaretten uzak kalmak koşuluyla tüm eleştirilere açık olması, onları kulak ardı etmemesi gerekmektedir. Yapılan eleştiriler zaman zaman öğretici ve yönlendirici bir ders niteliği de taşıyabilir hükümetler için. Gelen tepkilere daha esnek ve hoşgörülü davranabildikleri sürece hem halkın sempatisini kazanırlar hem de ileriye dönük politik güçlerini arttırırlar.
İyi bir gülmece yapmanın yolu ise siyasetten geçer. Hele hele taşlama ve hiciv türünün oluşabilmesi için, yazarlar gerekli malzemenin çoğunu politikacılardan, siyasi partilerden üretirler. Politik gücü ellerinde tutanlar, gülmece yazılarını espri anlayışı içinde ele alıp değerlendirmeli, kendilerine yapılan herhangi bir hakaret olarak görmemelidirler
Yönetimlerin yetersiz, yanlışların çok olduğu bizim gibi geri kalmış fakir ülkelerde gülmece, her zaman ön plana çıkarak sivrilmiştir. Suya sabuna dokunmadan, politik olaylara değinmeden, tatsız tuzsuz, korkak bir mizah anlayışının boy gösterdiği ülkelerde, sağlıklı bir toplumdan söz etmek ise olanaksızdır...