Size geçen ay, İzmir’deki Çandarlı Limanı’nın öyküsünü anlatmıştım, tekrar hatırlatayım: Konuyu bilenlere göre, 1.5 kilometre uzunluğunda bir rıhtımdan oluşan liman inşaatı yıllar önce başladı, önce Çinlilere kazık çaktırıldı, onlar yarım bırakıp gidince, Japonları çağrıldı, Japonlar çalışırken, Çinlilerin çaktığı kazıklar çöktü, Japonlar bunu görüp işi bıraktılar. 2024 yılı itibariyle limandaki durum şu: Daha önce açılan ihalelere talipli işletmeci çıkmadı, yeni ihale açılmadı, liman tamamlanmadı, bakımı hiç yapılmadı ve yeni yatırım da almadı, bu arada liman inşaatına malum 'Beşli Çete'nin adının karıştığı iddiası da var.
Sonuçta, kimilerine göre 100 milyon dolar, kimilerine göre daha fazla para harcanan liman öylece beton artığı şeklinde İzmir’in güzelim Çandarlı ilçesi sahilinde ölü yatırım olarak bekliyor.
Dünyanın en büyük limanlarından biri olacağı söylenen, harap rıhtım, balık avlama iskelesi olarak kullanılıyor, bölgeye gelen giden de olmadığı için balık da bolmuş.
Türkiye’de son yirmi yılda, boşa harcanan paraların bir listesi çıkarılsa, en üst sıraya yazılacak yatırımlardan birinin son hali bu; tabelayı sakla, unutulsun gitsin.
Oysa ülke, ekonomik kriz yaşıyorsa, enflasyon yüzünden halk inim inim inliyorsa ve emekliye üç kuruş fazla zam yapmak için para bulunamıyorsa, en büyük nedenlerinden biri, böyle, ahbap-çavuşu zengin etmek için harcanan milyarlar.
Duymuş olamazsınız, çünkü böyle bir şey olmaz.
Ya ne olur, devlet üniformasıyla siyasi parti liderinin eli öpülür ve öpen takdir edilir, taltif edilir.
O yüzden, emekliye yüzde 25 zam yapıldıysa, öpün başınıza koyun.
Siz farkına bile varmadan o kadar para boşa savruluyor ki, yüzde 25’lik zammı bile alamazsanız şaşırmayın, şükredin.