Mevlâna’nın 748. Vuslat Yıldönümü törenle anılıyor

Hazreti Mevlâna’nın 748. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arûs) dolayısıyla düzenlenen etkinlikler ikinci gününde devam ediyor.

KONYA- Hz. Mevlana'yı anmak için düzenlenen Şeb-i Arus törenleri, 7-17 Aralık 2021 tarihleri arasında Konya'da düzenleniyor. Mevlana, vefat ettiği geceyi Allah'a, sevgiliye kavuşma gecesi olarak düşündüğü için 'Düğün Gecesi' yani 'Şeb-i Arus' olarak adlandırdı. İşte, Şeb-i Arus hakkında bilgiler...

Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin ölüm tarihi kabul edilen 17 Aralık haftası 'düğün gecesi' anlamına gelen Şeb-i Arus törenleriyle kutlanıyor. Hz. Mevlana'nın defnedildiği gün gözyaşlarıyla birlikte def, cenazeyle birlikte düğün vardı. Çünkü kendisi söylemişti:

"Beni kabre indirdikleri zaman sakın 'Elveda! Elveda!' deme. Çünkü kabir, öteki alemin, can topluluğunun perdesidir. Batmayı, gözden kaybolmayı gördün ya, bir de doğmayı gör. Güneş ve aya batmaktan hiç ziyan gelir mi? Bu hal sana batmak, kaybolmak gibi görünse de, aslında bu hal doğmaktır, yeniden hayata kavuşmaktır. Mezar insana zindan gibi görünse de orası ruhun kurtulduğu yerdir. Hangi tohum yere ekildi de bitmedi? Niçin insan tohumu bitmeyecek diye şüpheleniyorsun?"

Hazreti Mevlâna’nın 748. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arûs) dolayısıyla düzenlenen etkinlikler ikinci gününde devam ediyor. Şeb-i Arus etkinlikleri her yıl 7 ile 7 Aralık tarihleri arasında düzenleniyor. Mevlana’nın “Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri”ne yurtiçi ve yurt dışından on binlerce seveni katılıyor.
Hazreti Mevlâna’yı vuslata eriş yıldönümünde anmak amacıyla Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikler halkın ve yerli-yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor.
On gün boyunca devam edecek olan Şeb-i Arus törenleri kapsamında Konya şehir merkezi ve ilçelerinde pek çok etkinlik düzenlenecek. Mevlana Kültür Merkezi Sergi Salonu’nda faklı kişi, kurum ve kuruluşların sergileri ile tanıtım stantlarının açılışı da bu etkinlik kapsamında yapılacak. Sergiler, Şeb-i Arus etkinliklerinin son günü olan 17 Aralık Salı gününe kadar gezilebilecek.

İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Murat Pekergin tarafından yapılan açıklamada etkinliklerin ikinci günü kapsamında Neslihan Yavuzer tarafından düzenlenen “Tennurelerin Rüzgarında” adlı fotoğraf sergisinin, Konya İl Halk Kütüphanesi Alt Fuaye Alanında açılışı gerçekleştirildiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konya Bölge Müdürlüğü tarafından Dijital Gösterim Merkezi’nde düzenlenen “İrfan Vakti” temalı sergi hakkında bilgi veren Dijital Gösterim Merkezi Koordinatörü Emel Kocaoğlu, “Şeb-i Arûs etkinlikleri kapsamında Mevlâna temalı görsellere yer verdik. Aralık ayı içerisinde gelen yeni görsellerle sergiyi bir bütün halinde vatandaşın beğenisine sunmayı amaçlıyoruz” dedi.

İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi’nde (İRFA) açılışı gerçekleştirilen “Şehnaz Geleneksel Türk İslâm Sanatları Sergisi” ve “Semâ Nedir Bilir misin?” isimli seminer Şeb-i Arûs etkinlikleri süresince ziyaret edilebilecek.

Şehnaz Geleneksel Türk İslam Sanatları Sergisi’nin İRFA’da eğitim gören talebeler tarafından oluşturulan karma bir sergi olduğunu söyleyen Tezhip Sanatkârı Hatice Belviranlı, “Semâ Nedir Bilir misin?” adlı seminerin ortaokul öğrencilerine Semâ gösterisi hakkında bilgi vermek ve sonrasında Niyaz İlâhisi ile uygulanması şeklinde devam ettiğini belirtti.

Necmettin Erbakan Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı tarafından hazırlanan “İrfâni Nağmeler” adlı konser ise Mevlâna Meydanı Karatay Türbeönü Buluşmaları Çadırı’nda düzenlendi.

Karatay Türbeönü Buluşmaları Çadır etkinliklerine dört yıldır devam ettiklerini söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Abdüssettar Yarar “Uzun süredir devam ettiğimiz etkinliklere gösterilen ilgi ve alakadan dolayı her yıl büyüyoruz. Etkinlikler kapsamında bu yıl belirlediğimiz tema ‘İrfan Vakti’ oldu. Hazreti Mevlâna, ‘bütün ilimlerin aslı insanın kendisini ve özünü bilmesidir.’ demiştir. Bizler de bu düşünceden yola çıkarak hayatımızı irfan üzerine kurmayı temenni ettik.” diyerek sözlerine son verdi.

ŞEB-İ ARUS NEDİR?

Türkçe 'düğün gecesi' anlamına gelen 'Şeb-i Arus', Mevlevilikte Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin öldüğü geceye verilen isimdir. Hz. Mevlana, bu geceyi Allah'a, sevgiliye kavuşma gecesi olarak düşündüğü için 'düğün gecesi' olarak adlandırıldı.

Mevleviler o güne, Hz. Mevlana'nın Yaradan'a kavuşmasından dolayı 'düğün gecesi' anlamına gelen 'Şeb-i Arus' ifadesini kullanırlar. Hz. Mevlana, öldüğü güne kadar Allah aşkından başka hiçbir şey konuşmadı. Sevgiyi, hoşgörüyü, yaratılanı Yaradan'dan ötürü seven, hiç kimseyi ayırmadan seven şahsiyettir. Bu nedenle Allah'a olan aşkından dolayı öleceği, sevgiliye kavuşacağı günü bir son değil, gerçek alemde bir başlangıç olarak gördü.

ŞEB-İ ARUS NE ZAMAN?

Hz. Mevlana'nın ölüm tarihi olan 17 Aralık'a denk gelen haftalarda 'Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri' düzenlenir. Söz konusu hafta halk arasında 'Şeb-i Arus' olarak adlandırılır.

MEVLANA CELALEDDİN RUMİ'NİN HAYATI

Mevlana 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuştur.

Mevlana'nın babası Belh şehrinin ileri gelenlerinden olup sağlığında 'Bilginlerin Sultanı' ünvanını almış olan Hüseyin Hatibi oğlu Bahaeddin Veled'dir. Annesi ise Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun'dur.

Sultanü'l-Ulema Bahaeddin Veled, bazı siyasi olaylar ve yaklaşmakta olan Moğol istilası nedeniyle Belh'ten ayrılmak zorunda kalmıştır. Sultanü'l-Ulema 1212 veya 1213 yıllarında aile fertleri ve yakın dostları ile birlikte Belh'ten ayrıldı.

Sultanü'l-Ulema'nın ilk durağı Nişabur olmuştur. Nişabur şehrinde tanınmış Mutasavvıf Feridüddin Attar ile de karşılaşmıştır. Mevlana burada küçük yaşına rağmen Ferîdüddin Attar'ın ilgisini çekmiş ve takdirlerini kazanmıştır.

Sultanü'l-Ulema Nişabur'dan Bağdat'a ve daha sonra Kûfe yolu ile Kâbe'ye hareket etti. Hac farizasını yerine getirdikten sonra dönüşte Şam'a uğradı. Şam'dan sonra Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde yolu ile Larende'ye (Karaman) geldi. Karaman'da Subaşı Emir Musa'nın yaptırdıkları medreseye yerleşti.

1222 yılında Karaman'a gelen Sultanü'l-Ulema ve ailesi burada 7 yıl kaldı. Mevlana 1225 yılında Şerefeddin Lala'nın kızı Gevher Hatun ile Karaman'da evlendi. Bu evlilikten Mevlana'nın Sultan Veled ve Alaeddin Çelebi adında iki oğlu oldu. Yıllar sonra Gevher Hatun'u kaybeden Mevlana bir çocuklu dul olan Kerra Hatun ile ikinci evliliğini yaptı. Mevlana'nın bu evlilikten de Muzaffereddin ve Emir Alim Çelebi adlı iki oğlu ve Melike Hatun adlı bir kızı dünyaya geldi.

Bu yıllarda Anadolu'nun büyük bir kısmı Selçuklu Devletinin egemenliği altında idi. Konya ise bu devletin başşehri idi. Konya sanat eserleri ile donatılmış, ilim adamları ve sanatkarlarla dolup taşmıştı. Kısaca Selçuklu Devleti en parlak devrini yaşıyordu ve devletin hükümdarı Alaeddin Keykubad idi. Alaeddin Keykubad, Sultanü'l-Ulema Bahaeddin Veled'i Karaman'dan Konya'ya davet etti ve Konya'ya yerleşmesini istedi.

Bahaeddin Veled, sultanın davetini kabul etti ve Konya'ya 3 Mayıs 1228 yılında ailesi ve dostları ile geldi. Sultan Alaeddin onu muhteşem bir törenle karşıladı ve ona ikametgâh olarak Altunapa (İplikçi) Medresesi'ni tahsis etti.

Sultanü'l-Ulema, 12 Ocak 1231 yılında Konya'da vefat etti. Mezar yeri olarak Selçuklu Sarayı'nın Gül Bahçesi seçildi. Günümüzde müze olarak kullanılan Mevlana Dergahı'na bugünkü yerine defnedildi.

Sultanü'l-Ulema ölünce talebeleri ve müridleri bu defa Mevlâna'nın çevresinde toplandılar. Mevlana'yı babasının tek varisi olarak gördüler. Gerçekten de Mevlana büyük bir ilim ve din bilgini olmuş, İplikçi Medresesi'nde vaazlar veriyordu. Medrese kendisini dinlemeye gelenlerle dolup taşıyordu.

Mevlana 15 Kasım 1244 yılında Şems-i Tebrizi ile karşılaştı. Mevlana Şems'te 'mutlak kemâlin varlığını' cemalinde de 'Tanrı nurlarını' görmüştü. Ancak beraberlikleri uzun sürmedi. Şems aniden öldü. Mevlana Şems'in ölümünden sonra uzun yıllar inzivaya çekildi. Daha sonraki yıllarda Selahaddin Zerkubi ve Hüsameddin Çelebi, Şems-i Tebrizi'nin yerini doldurmaya çalıştılar.

Mevlana 17 Aralık 1273 pazar günü hayata veda etti. Mevlana'nın cenaze namazını vasiyeti üzerine Sadrettin Konevi kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevi çok sevdiği Mevlana'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Siraceddin kıldırdı.

Mevlana ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine, yani Allah'ına kavuşacaktı. Onun için Mevlana ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen 'Şeb-i Arus' diyordu.

HZ. MEVLANA ESERLERİ

* Mesnevi
* Büyük Divan (Divan-ı Kebir)
* Fihi Ma-Fih (Ne Varsa İçindedir)
* Mecalis-i Seb'a (Mevlana'nın 7 Vaazı)
* Mektubat (Mektuplar)

Manşetler

Türk medya devi Can Grubu’na satıldı
Roma'nın ünlü 'Aşk Çeşmesi' yeniden açıldı
Bütün leylekler göç etti, 2 tanesi kaldı
2025'te turistlerin gitmemesi gereken kentler
Havayolunda yolcu sayısı 5 milyarı, gelir 1 trilyon doları aşacak!
16 yaşında Türkiye’nin en genç kadın pilot adayı oldu
Mübadele çocukları Demre Belediyesi'nde ağırlandı
Atina'daki en iyi restoranlar
Dünyanın en engelli dostu havayolu Air New Zealand
Murat Muratoğlu: Kazıkların şahı havalimanları!