ANTALYA -Antalya Defterdarlığı, aralarında beş yıldızlı zincir otellerin de bulunduğu 400'den fazla turistik işletmeyi sahil şeridi ve kıyı kenar çizgisini işgal ettiği gerekçesiyle mahkemeye verdi. Defterdarlık, işgalciler hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
Yaptıkları taramalar neticesinde sahil şeridinde faaliyet gösteren otellerin tamamının kıyı kenar çizgisini ihlal ettiğini belirlediklerini ifade eden Defterdar Hidayet Mat, işgalci oteller hakkında TCK'nın 154. maddesine dayanarak suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi. Antalya'nın Türkiye ve dünyanın önemli turizm bölgelerinden birisi olduğuna işaret eden Mat, 400'den fazla otelin kendilerine tahsis edilen alanın dışına çıkarak sahil şeridi ve kıyı çizgisini ihlal ettiğini kaydetti.
Turistik tesislere 49 yıllığına tahsis yapıldığına işaret eden Defterdar, şöyle konuştu: "Otelcilere tahsis edilen alan var. Tesis ile deniz arasında sahil şeridi ve kıyı kenar çizgisi yer alıyor. Buralar Hazine'ye ait rantı yüksek olan yerler. Sahil şeridinde genellikle otellerin su parkları bulunuyor. Hatta yeşil alan olarak çimlendirdikleri yerler kıyı çizgisini aşıyor. Devletin tasarrufu altındaki alanları işgal ediyorlar."
Kıyı ve sahil şeridini izinsiz kullananlardan ecrimisil tazminatı aldıklarını vurgulayan Mat, "Ecrimisil, geçmişe yönelik Hazine'nin arazisini izinsiz işgal edilmesinden dolayı alınan tazminattır. Dolayısıyla ecrimisil ödemek herhangi bir kullanım hakkı doğurmaz." dedi. İşgalcileri 154. maddeye göre savcılığa bildirmek zorunda olduklarının altını çizen Defterdar, "Eğer bildirmezsek görevi ihmalden dolayı 279 maddeye göre 6 aydan 2 yıla kadar bizim hakkımızda soruşturma açılıyor." ifadelerini kullandı.
Mat, konuyu turizmcilerle görüştüğünü, sorunun aşılması için 154. madde de değişiklik yapılması gerektiğini ifade etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın uygulamaya destek verdiğini dile getiren Mat, turizmcilerin dışında bin işgalciyi daha savcılığa verdiklerini aktardı. Defterdar, herhangi bir art niyetlerinin olmadığını amaçlarının devletin tasarrufu altındaki yerleri korumak olduğunu sözlerine ekledi.