ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKIYE TURİZM
BURSA - Dünyada “Ölmeden görülmesi gereken 101 yer arasında yer alan Bizans İmparatoru 1. Konstantin’in elçileri kabul ettiği Magnaura Sarayı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından 9.5 milyon Euro’ya satın alındı ve “Bizans Müzesi” olarak hazırlanıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük “Belediyenin işlettiği 3 müze olmak üzere İstanul’da özel ve kamuda 56 müze bulunuyor. Magnaura Sarayı’nı İstanbul kültür haritasına Bizans Müzesi olarak kazandırarak, hizmete açacağız” dedi.
AVRUPA PARLAMENTOSUNDA KONUŞULDU
Satın alınması ‘yılan hikayesine’ dönen Magnaura Sarayı, Avrupa Parlamentosu’nda Yunan Üye Eleni Koppa tarafındangündeme taşınmış ve İstanbul’da keşfedilen, eski Bizans imparatorunun “zifaf” odasının da bulunduğu saray parçası için Türkiye’ni ne yaptığını sormuştu. Sosyalist vekil Eleni Koppa, Avrupa Komisyonu’nun yanıtlaması istemiyle Avrupa Parlamentosu Başkanlığına verdiği yazılı soru önergesine “Kültürel mirasın korunması” başlığını atmıştı. Sarayın tarihi önemine değinen Eleni Koppa, “Komisyon, Türk yetkililerin Bizans Magnaura Sarayı’nı, tarihi önemi karşısında bir arkeolojik site olarak tasarlanmasını sağlayarak korumaları için ne planlıyor?” diye sormuştu.
ESKİ BAŞKAN AKTAŞ’TAN ALINDI
Sultanahmet, Akbıyık caddesindeki saray ve arazi, 1992’de Aktaş tarafından üzerindeki fabrikayla birlikte satın alınmıştı. Eminönü eski belediye başkanı Tahir Aktaş’tan satın alınan Magnaura Sarayı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük “Pazarlıklar sonucu 12 milyondan 9.5 milyon euroya indirerek sarayı satın aldık. Aslında saray Topkapı Sarayı’nın ana kapısına kadar uzanan bölgeye yayılıyor. Üzerinde bir çok bina bulunuyor. Fırsat oldukça onları da alarak saray komleksine katmayı düşünüyoruz” dedi.
BÜYÜK KONSTANTİN’İN SARAYI
Nevzat Kütük, saray hakkında şu bilgileri verdi: “Magnaura Sarayı Doğu Roma’yı kuran Bizans İmparatoru 1. Konstantin tarafından İstanbul’a yerleştikten sonra günümüzde Sultanahmet alarak bilinen yerde inşa edilen dört büyük saraydan en büyüğü olarak biliniyor. 324-337 yılları arasında Bizans İmparatoru 1. Konstantin’in elçileri kabul edip toplantılar düzenlediği 4 katlı sarayda bulunan tarihi eserler, Büyük Saray Mozayikleri Müzesi’ne teslim edilmişti. Magnaura Sarayı’nın Bizans Müzesi olması durumunda saraydan çıkan tarihi eserlerin tekrar yerinde sergilenebilmesi mümkün olabilecek”
MAGNAURA SARAYI
Magnaura, önce Senato binası olarak, daha sonra da Üniversite olarak hizmet gördü. Üniversitenin, 849 yılında, İmparator Theofilos‘un karısı Theodora ile Patrici Petronas‘ın ağabeyi, önce taht naibi, 10 yıl boyunca Bizans İmparatorluğu’nun gerçek hükümdarı olmuş Sezar Bardas (ö.866) devrinde kurulduğu düşünülüyor.
En ünlü bölümü Kabul Salonu’dur. Altı basamakla çıkılan imparator tahtı, gizli bir mekanizma ile tavana kadar yükselirken, tahtın iki yanındaki altın kaplamalı aslan heykelleri kükrer. Bu yapı Büyük Saray’ın diğer daireleri ile bağlantılıdır. Tavandan gümüş avizeler sarkar Sütunların aralarında değerli kumaştan perdeler asılıdır. Magnaura’da imparatoriçelere ait hamam bulunur.
AVRUPA’NIN İLK ÜNİVERSİTESİ:MAGNAURA
İlk kez 425 yılında Bizans İmparatoru 2. Teodosius tarafından Magnaura Saray binası çatısı altında çeşitli bilim dallarını birleştirerek düzenlenmesiyle ortaya çıkan Avrupa’nın ilk üniversitesidir. Avrupa’nın ilk üniversitesi Pandidakterion tes Magnauras olarak tarihlendirilir.
Konstantinopolis Magnaura Üniversitesi imparator 3. Michale (842-867) zamanında naibi Bardas tarafından yeniden yapılandırıldı. Dersler 15’i Latince, 16’sı Yunanca olmak üzere 31 kürsüden oluşuyordu. okulda Eflatunculuk ve Aristotelizm felsefe geleneği hep canlı tutuldu.
Okul zamanında çok sayıda görkemli yönetim ve tören binaları, kilise, bahçe, park, hamam, stadyum arasında bulunurdu.
Magnaura kurumunun bu özel konumu imparatorların bilgi ve bilime karşı saygılarından mı, yoksa her şeyi sıkı denetimi altında tutma arzularından mı kaynaklanır bilinmez. Buraya atanan seçkin hocaların çok yüksek aylık almalarının yanı sıra, kendine ait çalışma odaları ve giydikleri özel üniformaları olup, doktor ve avukatlar gibi örgütlenme hakları vardır. Tüm ülkenin en üstün hocalarının görev aldığı Magnaura Yüksek Okulu çok sayıda öğrenci için çekici bir yerdir. Sıkça diğer okullardan (Beyrut, Atina, İskenderiye) hocalar misafir olarak burada ders verirler. Bu okulun önemi 6. yüzyılın birinci yarısından, özellikle Atina’dakinin kapatılmasının ardından Bizans İmparatorluğunun Balkan topraklarındaki tek yüksek okulu olarak kalmasından sonra artar. Ancak egemen olan dinsel dünya görüşünün etki ve baskısı altında 7. yüzyıldan itibaren özelliğini yitirir ve dünyevi bilgiler veren bir okuldan, eğitimci çekirdeğini ruhanilerin oluşturduğu bir din merkezine dönüşerek, sadece programını değil, adını da Evrensel Okul şeklinde değiştirir.