Londra Turizm Fuarı WTM 2023’te Türkiye nasıldı?

Bakanlık ile TÜRSAB’ın yarışı WTM 2023’te yeniden ortaya çıktı. Aradaki kavga burada sürdü. Acenteler “TÜRSAB neden başka ülkeler gibi Bakanlık standında birlik beraberlik içinde WTM23’e katılmadı” diye eleştirildi.

ÖZKAN ALTINTAŞ – TÜRKİYE TURİZM
LONDRA / İNGİLTERE -
Dünya turizminin en önemli buluşma etkinliklerinden olan Londra Turizm Fuarı WTM 2023’te Türkiye, Turizm Geliştirme Ajansı, TÜRSAB çatışı altında otelleri ve acenteleri ile yer aldı.
Dünyanın 184 ülkesinden 3500’e yakın katılımcının yer aldığı WTM23’te TÜRSAB ile TGA’nın standlarının karşılıklı yer alması üzerine Türkiye’den katılımcılar “Sanki Bakanlık ile TÜRSAB burada da yarışıyor. Yok deniliyor, ama aradaki kavga burada da sürüyor. Neden başka ülkeler gibi birlik beraberlik içinde WTM23’e katılmadılar” diye eleştirdiler.



SOSYAL MEDYAYI UNUTMAYALıM
Türkiye standlarında en büyük eksiğimiz görsel malzemeyi iyi kullanmayışımız ve şehirlerin herbirini ayrı marka değeri içinde ayrı standlarda sunmamamızdır.
Bu fuarda ayrı stand alan ve ayrı gibi duran İzmir bile diğerlerine yapışmış. Ayrı gibi durmuyor.
Sosyal medyanın zirve yaptığı ve çekilen bir karenin paylaşımı sonucu milyonlara ulaştığını düşünmeyenler arkasında Türkiye’nin güzelliği veya adının yer aldığı “Fotoğraf çekilme yeri” yapmıyorlar.
Türkiye’yi simgeleyen fotoğraf çekmek isteyenler standın tepesinde bulunan yazı veya karanlık bir duvarda yer alan yazının önünde fotoğraf çekip paylaşıyorlar.
Halbuki arkasında Kapadokya’nın peri pacaları veya dünyanın sekinci harikası Ayasofya olan veya ışıl ışıl bir İstanbul Boğazı manzarası bulunan pano önünde çekilecek fotoğrafın sosyal medyada nasıl paylaşılacağını ve milyonlara ulaşacağını düşünmeliler.

TÜRKİYE STANTLARINA BAKALIM
Şimdi aylar önceden gerek TGA gerekse TÜRSAB’ın 6 bin Sterlin’den katılımcılara stand duyurusu yaptığı standlara göz atalım.



TGA STANDI
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Turizm Geliştirme ve Tanıtım Ajansı, TGA’nın 600 metrekarelik standı, daha önce Dubai ATM23’te gördüğümün aynısı idi. Aslında oradaki eleştiriler üzerine TGA’nın koyu renkli duvarların ve büyük ve kabus gibi karanlık kütlenin yer aldığı stant anlayışından vazgeçmesi lazımdı.
İnsanlar pırıl pırıl renklerde insanın için açan, geniş Alana sahip, ferah ve hareketli ve cezbedici stand anlayışını daha çok seviyorlar.
Bunu diğer ülke standlarını gezen çok daha iyi görür. Öte yandan Türkiye’nin hala bir sloganı olmadığını görüyorum. “Go Turkey” ve “Home Turkey” gibi itici sloganlardan hala vazgeçemedik. Daha sıcak, samimi, insanın içini okşayan ve Türkiye’ye yakışır bir turizm sloganına ihtiyacımız olduğu görülüyor.
TGA standında önemli oteller ve seyahat acentelerinin yer aldığını gördük.
İkramlar ve hizmet ekibi güzel çalışıyordu. Ancak tepede Türkiye yerine dünyada yeni akım olan kısa adı DMC olan, Destination Management Company kavramının altını dolduran bir anlayışa ihtiyacımız var. Standın tepesinde koskocaman yazılı “Turkey” turizm adına sıkıntılı bir durum yaratıyor. Siyasi nedenlerle ve mülteci akınıyla Türkiye’nin adı kötü anılıyor. Bunu Avrupa Birliği’nin Türk vatandaşlarına vize vermeyişi çok açık gösteriyor.
Peki bu algıyı nasıl değiştirebiliriz? Yıllardır yazıyorum, ama okuyan yok galiba… Diğer ülkeleri gezdim. İspanya ve İtalya her şehrine ayrı bir stant açmış, ayrı bir ülke gibi tanıtıyor. Endonezya ayrı stand açmış Bali ayrı açmış. “Endonezya’ya gider misiniz?” diye sorulsa düşünürsünüz. Ama ‘Bali’ye gidelim mi?” dersiniz “Gidelim” olur. Kanarya Adaları, İspanya’ya bağlı ama ayrı stand ile tanıtılıyor. Bizim Artalya, İzmir, Trabzon, Adana gibi illerimizi ve en önemlisi İstanbul gibi bir dünya başkentini herşeyiyle birlikte ayrı bir stantta tanıtmamız lazım. Ama şöyle… İstanbul’a gelene diğer şehirleri satan algı operasyonuyla… Artık dünya algı ve teknoloji dünyası… Bu şekilde Affilate Marketing, kavramı ile yapılacak tanıtımın ülkemize çok şey kazandıracağını düşünüyorum.



TÜRSAB STANDI

Gelelim TÜRSAB Standına… TÜRSAB standında ise bize göre acente yoktu. Sadece son dönemde sağlık turizmi yapmak için TÜRSAB’tan belğe alan acenteler vardı. Bir de TÜRSAB ve BTK başkanları ile görevlilerden oluşan 60 kişilik kalabalık. Yani Türkiye’nin satış ve pazarlamasından sorumlu olan acenteler yoktu. Acentelerin 6 bin sterlinden satılan standlarda yer alabilecek güçleri yoktu. Gelenlere baktım. Gerçek acente sayısı bir elin parmakları kadar bile değildi. Çünkü acentelerin böyle bir parayı ödeyecek gücü yoktu.
Peki gelenler kim. Son dönemde sağlık turizmi yaptıkları için acente belgesi alanlar TÜRSAB standında yer alıyordu. Yani acente belğesi alan sağlık kuruluşları .Ama öte yandan durumu gören, fuarı gezmeye gelen acenteler durumdan memnun değillerdi. Aşağıda bu konada eliştiri yapan bir acentenin görüşünü paylaştık.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın karşısında 600 metrekare alanda yer alan TÜRSAB standı “Paramız yine savruldu. Turizm Bakanlığı zaten stant açmış sen neden onun içine stant açmıyorsun?” diyen acentelerden büyük tepki aldı.

Ancak stant tasarımı için söyleyecek söz yok. Geçmiş fuar katılımlarına baktığımızda “Sezar’ın hakkını Sezar’a verelim” TÜRSAB tarahinde yapılan en iyi stant tasarımını WTM23’te gördük. Bence bunu TGA’nın örnek alarak stant anlayışını değiştirmesi lazım. TÜRSAB’ın açık, ferah ve dikkat çeken stand tasarımı benden çok iyi not aldı. İçerdeki ikramlarda gerçekten iyi idi. Bence TÜRSAB standı örnek bir stand olmuş.



İZMİR NE DURUMDA?

Ancak yanında yer alan İzmir standı bir karmaşa içindeydi. Türkiye veya TÜRSAB standı içinde gibiydi. İzmir ayrı bir marka gibi tanıtılmıyordu.
Tasarım hataları vardı. İnsanların iş görüşmeleri yapacağı masalar rastgele atılmış gibiydi. Aradan geçişler zordu. Yani bir düzen yoktu. Arkada ise İzmir’I layıkıyla anlatan bir görüntü olmadığı için, fotoğraf çekilirken herkes masa aralarına girmek zorunda kalıyordu. İzmir Türkiye’nin gözbebeği, daha dikkatlı olmamız ve fuarlara katılırken bu konuda kendini ispat etmiş kişilerin görüşlerinin alınması gerekiyor.
Herhangi bir tecrübesi olmayan TÜRSAB’ın yönetiminde olan bir kişinin buralarda koşturduğunu gördük. İzmir TÜRSAB değildir. Özel bir destinasyondur ve profesyonel kişilerin tasarımına ihtiyacı vardır.

SKAL DÜNYA KONGRESİ İZMİR’DE
İzmir önümüzdeki yıl dünyanın 90 ülkesinden 22 bin dünya turizminin profesyonellerinin yer aldığı Skal İnternational’ın Dünya Kongresi’ni ev sahipliği yapacak. Böyle bir etkinliğin varlığının fuardaki görüntüye çok şey katacağını düşünüyordum. Fuarda prestij olarak ve İzmir’in dünyaya açıldığının belirtisi olarak tanıtım yapılması gerekirdi.



TÜRSAB BTANDINDA TEDİRGİNLİK

TÜRSAB çok güzel bir stant yaparak bir tarih yazmış dedim. Ama bazı şeyleri de görmezden geçemem. TÜRSAB’ın WTM23’e 60 kişi ile katıldığı bildirildi. TÜRSAB standında benimle ilgilenen arkadaşlarıma teşekkür ederek gözlemlerimi yazıyorum.
Bazı görevli arkadaşlar nedense benimle konuşurken tedirgindi… İnsan şaşırıyor. TÜRSAB kimin? Başkan değişince yönetimdekiler neden böyle oluyorlar diye düşünüyor?
Ayrıca işlerinde güçlerinde başarılı, her biri değerli işadamı olan bu kişiler neden korkuyorlar? Neden eğilip bükülüyorlar? Hayret etmemek elde değil.
1970 yılından bu yana turizmin içindeyim ve çok yönetici gördüm. Başaran Ulusoy’dan bu yana TÜRSAB koltuğuna oturanlar bir garip tutum içinde baskı yönetimi başlattılar. TÜRSAB’ta eski nezaket ve zerafet kayboldu.
Talha Çamaş nezaket kuşağının son temsilcisiydi. Eleştirenlere teşekkür eder ve “Sizler bizim eksiklerimiz görüp söyleyerek bize yardım ediyorsunuz. Biz sizlerin eleştirileri ile daha kaliteli bir TÜRSAB yönetimi yapıyoruz” derdi.
TÜRSAB ne zaman demokratik olacak ve kendini eleştirenlere yeniden tahammül ederek, kendilerini kaliteye yönelttikleri için teşekküredecek bilmiyorum. İnşallah görebiliriz.

HİZMETE TALİP OL, SONRA PATRON KESİL
Aslında Genel Kurul, hizmete talip olanlara işlerimizi yapın diye görev veriyor. Koltuğa oturan görevli olduğunu unutup ‘patron’ olduğunu zannediyor. Bu anlayış Türkiye’de değişmedikçe demokratik, şeffaf, paylaşımcı, herkese saygılı bir yönetim gelmesi mümkün değildir. Böyle bir yönetim en güçlü yönetimdir. Ancak tedirgin ortamda yapılan yönetimler daima insanları rahatsız eder. Bir kuruluşta göreve gelen kişi hizmete taliptir ve patron değildir. Onun patron genel kuruldur ve üyelerdir. Başlar dip, dipler baş olunca sistem çöküyor ve başarı gelmiyor. Sıkıntılar başlıyor.
Nitekim fuarda gezen bir acente bu rahatsızlığını dile getiren bir yazı gönderdi.
 

''ALLAH ISRAF EDENLERI SEVMEZ''
Eleştiri konusunda fuara katılanlardan, içi yanan bir seyahat acentesinden gelen bir eleştiriyi sizlerle paylaşıyorum.
Yazı şöyle:
“3000 üyenin aidatlarıyla Türsab Londra çıkartması yapıyor. El insaf be başkan..
Evet yanlış duymadınız. 35.000.000 TL(otuz beş milyon Türk lirası) Kimin paralarıyla… Sizlerin bizlerin paralarıyla bu çıkartma yapıldı. Çok güzel bir ayet var ''Allah israf edenleri sevmez''
Peki sayın başkanım sanki havadan gelircesine bu harcamalar nedir sormak istiyorum. Seni bu kibre sürükleyen nedir?
Sen değil miydin şeffaf olacağım diyen?
Sen değil miydin yola çıkarken kurumun parasını düzgün kullanacağım diyen?
Ee.. Ne oldu!!
Sende kibire düştün sende yanlışa düştün.
.Evet sevgili Türsab üyeleri bugün Yönetim Kurulu ve Byk Başkanları dahil olmak Üzere Türsab Londra'da… Bu gidişin maliyeti 35.000.000 TL
Ayıptır günahtır yapmayın, etmeyin. Şu sıkıntılı dönemde insanların gözüne sokarcasına bu işleri eylemeyin.
Üyelerine haciz gönderip oralarda sefa sürme başkan !!
Turizm Bakanlığı zaten stant açmış sen neden onun içine stant açmıyorsun ?
Sen kendini kimlerle mukayese ediyorsun..
Yazık yazık ki sana insanlar güvendi ve emek verdi...

Manşetler

British Museum'a şimdiye kadarki en değerli bağışı yapıldı
THY transit yolcularını İstanbul'da ücretsiz gezdiriyor
Antalya’nın 25 yıl sonraki iklim krizi 'Kıyamet' filminde
Esas Holding'ten Pegasus'ta hisse satışı
THY, AJet'in sermayesini 15 milyar lira artırdı
Sabiha Gökçen CEO'su Alp Er Tunga Ersoy istifa etti
Asya-Pasifik Bölgesi’nde en başarılı kadın girişimci seçildi
Karadeniz’de 20 bin mersin balığı çiple izleniyor
İş Bankası ilk turizm şubesini Antalya’da açtı
Suudi Arabistan turizme 500 milyar dolar akıtacak