MUĞLA - Artemis ve Apollo’nun annesi Leto’ya adanan en büyük tapınak olan Leto Tapınağı, antik kentin batısında yer alıyor. Sunağa saygınlık kazandıran bir efsane bulunuyor.
Tanrı Zeus’tan hamile kalınca Tanrıça Hera’nın gazabından kaçan Leto, yeni doğan bebekleri Artemis ve Apollon ile birlikte Delos Adası’nı terk edip Likya’ya sığınır. Çocuklarını yıkamak istediği su kaynağından köylüler tarafından kovulur. Buna çok kızan Leto, köylüleri kurbağaya çevirir.
MÖ 7. yüzyıldan itibaren bu kutsal bir kaynağının etrafında sunak kurulur ve Likya dilinde ‘Elyana’ adıyla bilinen su perilerine adanır.
Letoon Antik Kenti, Muğla‘ya bağlı Fethiye–Kaş karayolunun 65. kilometresindeki, Muğla’nın Seydikemer ilçesine bağlı Kumluova Köyü yakınlarında yer alan antik bir Likya yerleşimi. Likya Uygarlığı, Anadolu’da köklü izler bırakmış en önemli uygarlıklardan biriydi.
Likya Birliğinin çok önemli yerleşimlerinden olan Letoon, 1988’den bu yana Ksanthos Antik Kenti (Xanthos) ile birlikte UNESCO Dünya Miras Listesine yer alıyor. Xanthos ve Letoon antik kentleri içerdikleri arkeolojik değerler açısından dünya mirasının önemli öğeleri. Likya dilindeki en uzun ve önemli metinlerin görülebileceği taş yazıtlar buralardan çıkartıldı.
Antalya ve Muğla arasında kalan bölgede hüküm sürmüş birçok küçük şehir devletin oluşturduğu bir birlik aslında. Antik dönemin en demokrat birliği demek daha doğru aslında.
MÖ 4. yüzyılla bölge tam olarak Hellenleşmeye başlamadan önce, yerel tanrılara adanmış tapınakların olduğu bölge, Kral Arbinas dönemi ile birlikte Yunanlı Leto ve çocuklarına tapma kültüne dönüştürülüyor.
UNESCO Mirası Ksanthos Antik Kenti’e 4 kilometrelik bir mesafede yer alan Letoon Antik Kenti, Beacon Gemisinde görevli İngiliz Deniz Kuvvetleri teğmeni Rd. Hoskyn tarafından keşfediliyor.
Dini ve politik açıdan önemli bir merkez olan Letoon Antik Kenti’nde yan yana yapılmış üç önemli tapınak yer alıyor. Kentin en güneyinde olan Apollon’a, ortadaki Artemis’e ve en kuzeydeki ise Leto’ya adanmış bu üç tapınağın güneybatısında ise bir çeşme, doğu kısmında ise kilise bulunuyor.
1973 yılında tapınak civarında bulunan ve MÖ 4. yüzyıla ait olduğu düşünülen Grekçe, Aramice ve Likçe dillerinde yazılmış kitabe Fethiye Müzesi’nde sergileniyor. Bulunan kitabe, Antik Dönemde Likya’nın ulusal kutsal alanı olan sunağın, zamanla resmi belgelerin konulduğu bir alana dönüştüğünü gösteriyor.
Leto Tapınağı’nın doğusunda ise Dor tarzında yapılmış Apollo Tapınağı var. Tapınağın, Helenistik dönemden kalma mozaiğinde Artemis’in ok ve sadağı ile Apollon’un liri tasvir edilmiş.
Bilinen tarihe göre MS 7. yüzyılda terk edilen Letoon, Fethiye’den başlayan ve Antalya’ya dek uzanan Likya Yolu yürüyüş rotasının da bir parçası.