KUŞADASI- Kuşadası'nın en önemli tarihi eserleri arasında yer alan ve halen kazı çalışmaları devam eden Kadıkalesi'nin ziyarete açılması için çalışma başlatıldı. Kuşadası Kaymakamlığı, Aydın Valiliği İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Kuşadası Belediyesi işbirliğinde yürütülen "Türkiye Turizminde Yeni Bir Uğrak Yeri: Kuşadası Kadıkalesi/Anaia Liman Kalesi (Anıtsal Kilisenin Ziyaretçiye Açılması) Projesi" Kuşadası Belediyesi İbramaki Sanat Galesi'nde düzenlen bir toplantıyla tanıtıldı.
Kadıkalesi-Anaia Antik Kenti Kazı Başkanı Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nden Prof. Dr Zeynep Mercangöz'ün projeyi tanıttığı toplantıya, Kuşadası Kaymakamı Sadettin Yücel, Kuşadası Belediye Başkan Vekili Hakan Turhan, Belediye Başkan Yardımcısı Ayşe Şerifoğlu, Belediye Meclis Üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
1999 yılında kazı çalışmaları başlayan Kadıkalesi-Anaia Antik Kenti'nde 5. yüzyıldan 1. Dünya Savaşı'na kadar birçok eser bulunduğunu belirten Mercangöz "Kadıkalesi-Anaia Antik Kenti kazı alanı içinde ciddi anlamda tarihi öğeler barındıran bir merkez. Kazı sırasında çıkarttığımız tarihi eserler Aydın Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Ortaya çıkan yapılar ise proje sayesinde kazı alanında ziyarete açılacaktır. GE KA'nın yüzde 75 maddi destek sunduğu Kuşadası Belediyesi'nin ise yerel katkı sağlayacağı Türkiye Turizminde Yeni Bir Uğrak Yeri: Kuşadası Kadıkalesi/Anaia Liman Kalesi (Anıtsal Kilisenin Ziyaretçiye Açılması) Projesi sayesinde kazı alanındaki Anıtsal Kilise modern çatıyla kaplanacak, Anıtsal Kilise sağlıklı bir görüntüye kavuşacak ve kazı alanı içerisinde yürüyüş yolu yapılacak. Bunların yanında kazı alanında bulunan 1. Dünya Savaşı'nda kullanılan top siperleri ve Osmanlı dönemine ait mescit ziyarete açılacak" dedi.
Kuşadası’nın sadece 8 km güneyindeki Kadıkalesi, antik ve ortaçağın sahil yerleşimlerinden Anaia’nın limanına hakim, Ege ve dolaysıyla batı Akdeniz ticaretinde önemli bir güzergah olan Samos Boğazı’nı denetleyecek bir konumda, yapay bir tepecik yani bir höyük üzerinde yer almaktadır. Bu nedenle de Kadıkalesi Höyüğü Pre-Protohistorik, Bizans ve Osmanlı dönemi yapılaşmalarını barındırır.
Kadıkalesi’nin ilk Ortaçağ surunun, 12. yüzyılda Batı Anadolu’ya Türk akınlarına bağlı olarak, Komnenoslar (1081–1185) zamanından olabileceği buluntularla ortaya konmuştu. Nitekim, Laskarisler (1204-1261) dönemine ait mevcut kalenin güneyinde gerçekleştirilen höyük sondajları sırasında, bu döneme atfedilen sur ve burç parçaları açığa çıktı. Doğrudan protohistorik höyük üzerine oturmuş bu geniş duvarların taşları Laskaris duvarlarında kullanılmıştı ki bunların çoğunluğu antik yapılardan devşirilmişlerdi. Son yıllardaki kazılarda kale içinde ortaya çıkan anıtsal boyutlardaki kilisenin planı ve alt yapısı 5. veya 6. yüzyıl gibi erken dönemlerden olmakla birlikte, burası 13. yüzyılda Laskarislerin Anaia başpiskoposluğunun ikametgahıydı. Yoğun kazı buluntuları kalenin 13.-14. yüzyılda tüm Akdeniz çanağına ticari yayılımı olan çömlekçiliğe de ilişkin bilgi sunarlar.
Bizans tarihçisi Gregoras’a göre 1298 yılında Anaia Türklerin eline geçmiştiğini söylemesine karşın 1304’de Bizans’ın Türklere karşı savunma için yardıma çağırdığı Katalan ordusu buradan gemilerine binip uzaklaştılar. 13. yüzyılın sonlarından başlayarak İtalyan Noter kayıtlarında yer alan belgelerle Venedikli tüccarlara ait şikayetler Bizanslı, Ceneviz ve Türklerden olaşan Anaia’lı korsanlardan buradaki kozmopolit nüfusun varlığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle olmalıdır ki Bizans tarih araştırmacıları Anaia halkının bu yıllarda iç kesimlere göçtüğünü düşünür. Bugün Kadıkalesi’ne pek uzak olmayan Soğucak köyünün, Osmanlı tarihindeki Anya adı Kadıkalesinin son Bizans sakinlerinin izlerini taşır.