İSTANBUL- Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD), sosyal sorumluluk hassasiyetini tüm kamu ile paylaşmak ve ekonomimizin lokomotifi olan turizm sektörünün iklim değişikliğinden ne kadar büyük ölçüde etkilendiği konusundaki bilgi eksikliğini gidermek amacıyla Dünya Turizm Örgütü UNWTO"nun hazırladığı Turizm ve İklim Değişikliği raporunu Türkçe"ye çevirdi. Gerçekleştirilen çalışma, iklim değişikliğinin, yaz ve kış sezonlarında turizm hareketlerinin yön değiştirmesini nasıl etkilediğini anlatmaktadır.
Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) "nün söz konusu Turizm ve İklim Değişikliği raporuna göre;
İklim değişikliğinin olumsuz yönde en çok etkilediği sektörlerin başında turizm geliyor. Bunun, yadsınamayacak bir gerçek olduğunun altı çiziliyor.
Turizm ve iklim değişikliği arasındaki etkileşime göre, ısınma nedeniyle oluşan hava olgularının en sık ve kolay görülebilen etkileri arasında seller, fırtınalar, yangınlar, buzul gölü taşkınları gibi afetlerin oluşması ve kumsalların ortadan kalkması yer alıyor.
Uzun dönemde su tüketiminin nüfus artışının iki katı hızla artacağı öngörülüyor. Son yüz yıl içinde dünya nüfusu üç kat artarken, su tüketimi 6 kat arttırmıştır.
Turistik bölgelerde uzun süreli çevre değişiklerinden doğan dolaylı etkiler, kirlenen sular, azalan orman alanları, azalan bioçeşitlilik, eriyen buzullar ve kar tepeleri gösteriliyor. Nemli bölgelerde artan sıcaklıkların, böceklerin çoğalmasını ve ziyaretçileri etkileyebilecek bulaşıcı hastalıkların yayılmasına neden olduğu belirtiliyor.
İklim değişikliklerinin yol açtığı yaşam tarzı değişiklikleri yaz ve kış aylarında turizm hareketlerinin yön değiştirmesi olarak nitelendiriliyor.
Isınmanın etkilerini hafifletmeyi hedefleyen bireylerin çabaları ve hükümet politikaları aynı zamanda turizm için bir dizi sonuç doğurmaktadır. Bunlara örnek olarak yeni ve daha enerji etkin teknolojilerin kullanılması, artan ulaşım maliyetleri, sezonu uzatmaya ve riski azaltmaya yönelik ürün çeşitlendirme çabaları gösterilmektedir.
Buzullar ve karla kaplı alanlar her yerde küçülmektedir. Kar örtüsünün alanı geriledikçe, güneş ışınlarının uzaya geri yansıması azalmakta, buzulların erimesiyle de okyanus seviyeleri yükselmektedir.
Ulaştırma sektörü, bazı tahminlere göre karbondioksit emisyonlarının beşte birinden sorumludur. Ulaştırmanın emisyonlardaki payı artarken, sanayi veya konaklama gibi diğer sektörlerin payı düşmektedir.
Konaklama tesislerindeki ısıtma ve soğutma sistemlerinin karbondioksit salınımını azalmak için daha enerji etkin teknolojiler ve malzemelerin kullanılması ve yalıtımın arttırılması gerekmektedir.
Kayak ve kış sporları açısından 2006- 2007 kış sezonu 1880 yılından beri en sıcak sezon olmuştur. Özellikle Pireneler ile Fransız, İsviçre ve Avusturya Alpleri kış sporları bakımından risk altındadır.
Öneriler
Dünya Turizm Örgütü tarafından, Avrupa Birliği Komisyonu"nun hava taşımacılığını 2011-2012 yılına kadar Kyoto Protokolü"nün 17. maddesinde yer alan emisyonların sınırlanması konusundaki genel mekanizmaya dahil edilmesi önerisi desteklenmelidir.
Bioyakıtların, sera gazı emisyonlarını azaltma, yurtdışı enerji kaynaklarına veya tek bir enerji kaynağına daha az bağımlılık yaratma gibi avantajları vardır.
Daha etkin enerji tüketim planlarının kullanıma sokulması, yenilenebilir enerji kaynaklarının benimsenmesinin teşviki ve emisyonların telafisini hedefleyen çalışmalar ara vermeden yürütülmelidir.
Sonuç
Turizmin önemli rolü düşünüldüğünde, harekete geçmemenin, sektör için trajik olacağı ve bu durumun dünya ekonomisi için ağır sonuçlar vereceği bilinmelidir. Dolayısıyle güçlü ve erken eylem kaçınılmazdır.