FİKRİ TÜRKEL
İSTANBUL - “Paraben içermez” yazılı bir kozmetik ürününe itibar eder misiniz? Cevabını aşağıda vereceğim ama yakında etiketinde böyle bir uyarı bulunan ürün ile karşılaşmayacaksınız. Çünkü “paraben içermez”, “florür içermez” gibi bazı uyarılar yasaklandı. Artık ürün üstüne, içermedikleri değil, içerdikleri yazılacak. Elbise etiketlerinde veya gıda ambalaj etiketlerinde artan işaretler gibi, artık kozmetiklerde de zorunlu işaretler geliyor. Kişisel bakımına önem verenler, bu etiketlerin anlamlarını da bilecek.
Kozmetik üreticileri ve Araştırmacıları Derneği Başkanı Levent Kahrıman’ın dediği gibi, kişisel bakım ürünleri ve parfüm kullanımı yani kozmetik tüketimi artıyor. Sadece kadınlar değil, erkekler de artık bakımlı olmak istiyor. Özellikle de e-ticaret ile ilgi daha da artmış durumda. Haliyle, kozmetik ürünler, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak bu ürünlerin güvenli ve etkili bir şekilde kullanılması, etiketlerde yer alan sembol ve işaretlerin doğru bir şekilde anlaşılmasına bağlıdır.
Kozmetik ürün seçimi, cilt-vücut sağlığı ve yaşam kalitesi açısından büyük önem taşıyor. Tüketicilerin cilt tiplerine uygun ve güvenli içerikler içeren ürünleri tercih etmesi, olası alerjik reaksiyonlar ve cilt problemlerinin önüne geçmesini sağlıyor. Kaliteli ve şeffaf etiketlemeye sahip ürünler, cildin sağlıklı kalmasını ve uzun vadede daha iyi sonuçlar elde edilmesini destekliyor. Ancak son dönemde kozmetik ürün kullanımında yapılan yanlış tüketici alışkanlıklarının oluşturdurduğu sorunlardaki artış endişe verici boyutlara ulaştı.
Yılda yüzde 10 büyüyen sektör
Türkiye'de kozmetik sektörü hızla büyüyen bir pazar. 2023 yılındaki büyüme büyüklüğü yaklaşık 15 milyar dolara ulaşmış durumda. Türkiye’deki kozmetik pazarının yüzde 80’ini kişisel bakım ürünleri, yüzde 20’sini ise makyaj ürünleri, parfümler ve diğer kozmetik ürünleri oluşturuyor. Ayrıca, Türkiye kozmetik sektörü yıl ortalama yüzde 10 büyüme gösteriyor ve 180 ülkede ihracat yaparak 120 bin kişiye istihdam sağlıyor.
Kayıtdışı üretim ve ticaretin azalmasıyla birlikte, sektörde katlanan bir büyüme yaşanabilir.
Küresel olarak, kozmetik pazarının büyüklüğü 2023 yılında 406,78 milyar dolar olarak kaydedildi ve 2030 yılına kadar 750 milyar yılda bir olması bekleniyor. Bu büyüme, sağlıklı yaşam trendlerinin uygulanması ve doğal ürünler olan talebin artmasıyla destekleniyor.
Türkiye’de kozmetik ürünleri arasında en çok tercih edilenler arasında öne çıkan makyaj malzemeleri ortaya çıkıyor. Özellikle maskara, ruj, fondöten, kapatıcı ve kaş kalemi gibi ürünler oldukça popüler. Ayrıca cilt bakım ürünleri ve saç şekillendirici ürünler de sıklıkla tercih ediliyor.
Erkekler, cildine de bakıyor
Gençler arasında ise göz bakımı ve göz makyajı ürünleri ile güneş ürünleri dikkat çekiyor. Bu zararlı yanı sıra, doğal ve organik içerikli kozmetik ürünler olan ilgi giderek artıyor.
Türkiye’de erkek kozmetik pazarı hızla büyüyen bir segmenttir. 2023 yılından itibaren, erkek kozmetik ürünlerinin pazar büyüklüğü yaklaşık 3,5 milyar dolara ulaştı. Erkekler, özellikle tıraş ürünleri, cilt bakım ürünleri, saç şekillendirici ürünler ve parfümler gibi ürünler büyük ilgi göstermektedir.
Erkek kullanıcılar yüzde 32’si mağazalardan kozmetik ürün almayı tercih ediyor. Bu da, kozmetik ürünlerin üretiminin arttığını ve pazarın büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Sembollerin anlamları
Kozmetik ürünlerin etiketleri, ürünün güvenliği, kullanım süresi ve içeriği hakkında önemli bilgiler içerir. Bu bilgiler arasında ürün adı, marka, kullanım amacı, üretim kodu, bileşen listesi ve kullanım talimatları bulunur. Ayrıca, ürünün menşei, sorumlu kişinin adı ve adresi de etiket üzerinde yer almalıdır .
Kozmetik ürünlerde sıkça karşılaşılan semboller ve bu sembollerin anlamları:
. Açık kavanoz: Bu sembol, bir ürünün açıldıktan sonra ne kadar süre içinde kullanılabileceğini gösterir. 12M ibaresi, ürünün açıldıktan sonra 12 ay boyunca güvenle kullanılabileceğini belirttiği gibi...
. Kum saati: Bu sembol, ürünün raf ömrünün otuz aydan kısa olduğunu gösterir. Bu durumda, ürünün son kullanma tarihi ambalaj üzerinde açıkça belirtilmelidir .
. Geri dönüşüm: Ambalaj malzemelerinin geri dönüştürülebilir olup olmadığını gösteren bu semboller, tüketicilere atık yönetimi konusunda rehberlik eder. PET sembolü, ambalajın polietilen tereftalattan yapıldığını gösterdiği gibi...
. Yeşil nokta: Bu sembol, ürünün ambalajının geri dönüştürülebilir olduğunu değil, üreticinin geri dönüşüm programına katıldığını gösterir .
. Tavşan: Hayvanlar üzerinde test edilmediğini gösteren bu sembol, ürünün hayvanlara zarar vermeden test edildiğini belirtir. Türkiye’de bu tür testler, 2015 yılında yasaklanmıştı .
Ne içerir, ne içermez?
Yukarıda bahsettiğim “florür içermez” beyanı, ilgili yönetmeliğe uygun kullanılması durumunda güvenlidir. Eğer, ABD'de yaşıyorsanız, ilave florür içeren musluk suyu içen yaklaşık 210 milyon kişiden biri olurdunuz. Çünkü, yerel yönetimler yaklaşık 80 yıldır şehir su kaynaklarına florür koyuyor. Malum, diş macunlarında da florür bulunuyor.
En çok rastlanan “paraben içermez” uyarısı, uygun olarak kullanılması durumunda güvenli kabul ediliyor. Tüm kozmetik ürünleri güvenli olması gerektiğinden, böyle bir ifadenin haksız rekabet oluşturacağı düşünülüyor. “Parafin içermez” veya “silikon içermez” içermez ifadesi de böyle… İçermedikleri değil, içerdiklerinin etikette yazılması daha mantıklı.
Gıdalarda da böyle şeyler oluyor: “Trans yağ içermez”, “Domuz ürünü içermez” gibi… Bulunmaması gereken o kadar çok şey var ki…
Hala benzer ifadelerin olmasının sebebi, şimdilik bir geçiş süreci olması sebebiyledir. Yılbaşından itibaren, böyle ürünler piyasada olmayacak.
Kozmetik ürünlerin içeriğinde yer alan kimyasalların fonksiyonları ve bu içeriklerle ilgili iddialar, ürün güvenliğini ve etkinliğini belirleyen önemli unsurlardır. Mesela, “SLS içermez” ifadesi, ürünün Sodyum Lauril Sülfat içermediğini ve bu bileşenin cildi tahriş etme riskinin olmadığını gösterir .
. Hipoalerjenik İfadesi: Bu ifade, ürünün alerji riskini azaltacak şekilde formüle edildiğini belirtir. Ancak bu, tüm kullanıcılar için alerji riski taşıdığı anlamına gelmez .
. Vegan İfadesi: Vegan ürünler, hayvansal kaynaklı herhangi bir madde içermez ve bu durum genellikle özel belgelendirme kuruluşları tarafından denetlenir .
Yakında gelebilecek yeni işaretler:
Küresel olarak, hızla gelişen ve dönüşen bir pazardan bahsediyoruz. Dünyada kullanılmakla birlikte, pek çok ülkede zorunlu hale gelmemiş işaretler de bulunuyor. Bunları da bilmekte fayda var:
. Microbiome-friendly: Cildin doğal mikrobiyomunu destekleyen ürünleri belirtir. Bu, cilt sağlığı konusundaki artan farkındalığı yansıtıyor.
. Blue Beauty: Okyanus ve su kaynaklarını koruyan sürdürülebilir ürünleri işaret eder.
. AB kozmetik yönetmeliğine göre, nanomateryal içeren ürünlerin etiketlerinde "nano" ifadesi bulunmalıdır. Bu, tüketicilerin nanoteknoloji kullanılan ürünleri tanımalarını sağlar.
. “Fragrance-Free" veya "Hypoallergenic" gibi işaretler, hassas ciltli tüketiciler için önemlidir. Ancak bu terimlerin yasal tanımları ülkeden ülkeye değişebilir, bu nedenle tüketicilerin dikkatli olması gerekir.
. "Fairtrade": Ürünün adil ticaret standartlarına uygun olarak üretildiğini gösterir. En hızlı artan bir işaretlerin başında geliyor.
. "Carbon Neutral" veya "Climate Pledge Friendly" İşaretleri: Ürünün karbon ayak izini azaltmak için çaba gösterildiğini belirtir.
QR kod uygulaması
Bazı kozmetik markaları, ürün ambalajlarına QR kodlar ekleyerek tüketicilerin daha detaylı bilgiye ulaşmasını sağlıyor. Bu kodlar aracılığıyla içerik listesi, sürdürülebilirlik uygulamaları ve ürün kullanım videoları gibi ek bilgilere erişilebilir. Zaten, Sağlık Bakanlığı, Ürün Takip Sistemi (ÜTS) olarak oluşturduğu bir QR kod ile ürünün adını girince, ürünlerin içeriği ve etkileriyle ilgili her bilgiye ulaşılabilir. Eğer, ÜTS ürünü tanımıyorsa, tescili yapılmamış, kayıt dışı bir ürün olduğu anlamına geliyor.
Kozmetik ürünlerin güvenli kullanımı kadar, tüketicilerin haklarının korunması ve bilinçli tüketici davranışlarının geliştirilmesi de önemlidir. KÜAD tarafından oluşturulan “Tüketici El Kitabı”, tüketicilere kozmetik ürünlerin içeriği, güvenli kullanımı ve potansiyel riskler hakkında kapsamlı bilgiler sunuyor. Dernek web sayfasından edinmenizi tavsiye ederim. Bu sayede, tüketiciler kozmetik ürünlerin etiketlerini doğru yorumlayarak, bilinçli satın alma kararları alabilirler .
Bu arada, hala pazar yerlerinde, tatil beldelerinde, sayısız aktarda ambalajsız ürünler görülüyor. Sabun, güzel kokulu ürünler, kremler, parfümler vs… Bu tür yerlerden alışveriş yaparken, aşırı dikkatli olmak gerekiyor. Bu konuda nasıl bir düzenleme ve denetim yapılacağı hala belirsiz.
Ne yapılmalı?
Konu, sadece kişisel bakım açısından önemli değil. Türkiye, kişisel bakım ürünlerinde ciddi bir ihracatçı konumunda bulunuyor. 120 ülkeye kozmetik ihracatı gerçekleştiren bir başarısı bulunuyor. Tıbbi ve aromatik bitkilerde zengin bir coğrafyaya sahip. Kişisel bakım ürünleri üretim ve kullanımında geleneklere sahip. Bu alandaki konumunu daha da güçlendirmesi gerekiyor.
. Tüketiciler, kozmetik okuryazarlığını artırmak için güvenilir kaynaklardan bilgi edinmelidir.
. Markaların, ürün etiketlerini daha anlaşılır hale getirmek için çaba göstermeleri gerekmektedir.
. Düzenleyici kurumlar, etiketleme standartlarını sürekli olarak güncellemeli ve tüketici eğitimine önem vermelidir.
. Okullar ve eğitim kurumları, temel kozmetik okuryazarlığı derslerini müfredatlarına ekleyebilir.
Kozmetik ürünlerin güvenli ve etkili kullanımı, etiketlerde yer alan sembol ve işaretlerin doğru anlaşılmasına bağlıdır. Unutmayalım ki bu semboller, ürünün kullanım süresi, içeriği ve güvenliği hakkında kritik bilgiler sunuyor. Tüketici olarak, bu işaretleri doğru bir şekilde yorumlamak, cilt sağlığınızı korumak ve bilinçli tüketici davranışları geliştirmek için gereklidir.