Böylesi kara günlerde, sıkıntılı günlerde bir mektubun ne önemi var demeyin.
Hafta içinde bana bir mektup geldi. Ama bu mektubu postacı getirmedi. Elektronik posta ile e-posta adresime gönderilmiş. Doğrusunu söylemek gerekirse, mektup gazeteci olarak sadece bana değil, binlerce kişiye ulaştı. Böylesi kara günlerde, sıkıntılı günlerde bir mektubun ne önemi var demeyin. Bu mektup, insana verilen değeri çok iyi bir şekilde ortaya koyan sorumlu mevkide bulanan, sorumlu insanların yapmaları gereken bir tavır olarak ilgimi çekti. Kendilerine mektup gönderilmeyenler de bundan haberdar olsun istedim. Buyurun bu mektubu birlikte okuyalım ve sonra da yorum yapalım.
“BİZİM İÇİN DEĞERLİSİNİZ
Sayın Musa Alioğlu,
Türk Hava Yolları olarak en büyük önceliğimiz yolcularımızın ve ekiplerimizin güvenliği ve sağlığıdır. Covid-19 virüsü ile ilgili haberlerin kamuoyuna yansıdığı ilk günden itibaren Türk Hava Yolları, gelişmeleri yakından takip etmiş, muhtemel senaryoları en üst seviyede değerlendirmiş ve gerekli tüm ek önlemleri almıştır.
Filomuzda bulunan tüm uçaklar uçuşları sonrasında, ulusal ve uluslararası sivil havacılık otoriteleri tarafından belirlenen kurallar çerçevesinde titiz bir temizlikten geçmektedir. Bu temizlikte kabin ve lavabolardaki tuvaletler, katlanır masalar, dirseklikler, emniyet kemeri tokaları ve uçak içi eğlence ekranları ve kumandaları gibi sıkça dokunulan yüzeyler dezenfektanlarla silinmekte; tüm battaniyeler, bezler, koltuk başlığı kılıfları, çarşaflar ve kulaklıklar her uçuşta yenileriyle değiştirilmektedir.
Çin, İran, Irak, Güney Kore ve İtalya’ya olan tüm uçuşlarımızın durdurulduğu kamuoyuna duyurulmuştu. (Not: Cuma günü de 9 ülkeye daha uçuşlar yasaklandı. M.A) Hong Kong, Tayvan, Japonya, Malezya, Singapur ve Tayland’dan gelen tüm uçaklarımızın kabinleri detaylı bir temizleme sürecinden geçmektedir. Bu süreç, aralarında Covid-19 olarak bilinen yeni koronavirüsün de bulunduğu virüslere karşı etkili olduğu kanıtlanmış dezenfektan buharlama işlemini de içermektedir.
Uçuş sırasında, kabinin içindeki hava, hastane standartlarındaki Yüksek Verimli Partikül Hava Filtreleri (HEPA) sistemleriyle sürekli olarak temizlenmektedir. Kabindeki hava saatte 15 ila 30 kez tamamen tazelenirken, havadaki toz parçacıkları ve bilinen tüm bakteri ve virüsler filtrelenir. Bu işlemle kabinde mümkün olan en iyi hava kalitesi elde edilir. Uçaklarımızda bulunan yüksek kaliteli temizlik malzemelerine ek olarak, Hong Kong, Tayvan, Japonya, Malezya, Singapur ve Tayland uçuşlarımızda lavabolarda tıbbi dezenfektanlar yolcularımızın hizmetindedir. Tüm Türk Hava Yolları ekipleri hastalık durumlarının idaresi hususunda bilgili ve eğitimli olup, herhangi bir tıbbî acil durumda sizlere yardımcı olmaya hazırdır.
Covid-19 salgını, alt edilebilmesi için ulusal ve uluslararası seviyede uyumlu çaba gerektiren karmaşık bir durum arz etmektedir. Türk Hava Yolları ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla yakın temas halinde olup, aldığı önlemleri havada ve yerdeki güvenliğinizi ve sağlığınızı güvence altına almak için geliştirmeye devam edecektir. Desteğiniz ve anlayışınız için teşekkür ederiz.
İmza
M. İlker AYCI
Türk Hava Yolları A.O
Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı”
Bu mektup, doğrusu bana güven verdi. Devletin bütün kurum ve kuruluşlarıyla ayakta olduğunun ve görevlerini yapma konusunda büyük gayret gösterdiğine olan inancımı arttırdı. İlker Bey, virüsün en çok yayılma alanlarından biri olabilen hava ulaşımı alanında faaliyet gösteren en büyük şirketimiz THY’nin üst yetkilisi olarak, yapılması gerekleri yapıp, bunu da çok iyi bir hareketle bizlere duyurup, bir anlamda içimize su serpiyor derim.
“Siz bizim için önemlisiniz” başlığıyla kaleme alınan bu mektuba cevaben ben de diyorum ki, siz de bizim için önemli ve vazgeçilmezsiniz. Çünkü, THY’miz bu ülkenin milli bir varlığı ve değeridir. Biz de size gözümüz gibi bakmalıyız. Yalnız size değil, sizinle aynı sektörde hizmet sunan tüm havayolu şirketleriyle, ayrıca havaalanı işletmecileri, yer hizmetleri şirketleri ve bizi sevdiklerimize ulaştıran tüm kuruluşlar önemlidir. Onlar da bizim için önemlidir, biz onlarla da hep gurur duyuyoruz. Hele böylesi kötü günlerde. Sadece biz değil dünyanın 119 ülkesinde milyonlarca insan risk altında. Böyle durumlarda film senaryolarındaki kötü sahneleri aratmayacak tutum ve davranışlardan, serin kanlı davranarak uzak durmaya gayret edelim. Herkesin üzerine düşeni yamasıyla (Tıpkı THY gibi) bu sorunun üstesinden gelmeliyiz. Bu konuda doktorların dediklerini yapıp bu fırtınanın geçmesini beklemenin yanı sıra, dezenformasyon denilen yalan ve uydurma haberlere de kulak tıkayalım. Stokçu ve fırsatçıların ekmeğine yağ sürecek davranışlardan kaçınalım. Bir panik havası yaratılması hiçbirimize yaramaz. Marketlere akın edip, yiyecek stoklamak hiç de doğru bir tavır olmaz. Gerçekçi düşünerek, yapılması gereken işleri doğru yapıp beklemekten başka çıkar yol yok gibi. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarını takip edip, uzmanlardan gelen önerileri tam uygulayarak hayatta kalmayı başarabiliriz. Kaldı ki, ülkemiz şu anda bir salgınla karşı karşıya değil. Az sayıdaki vaka için salgın diyemeyiz.
Allah tüm insanlığı ve bizleri korusun.
Sağlıklı günler Türkiye’m...