ÖZKAN ALTINTAŞ TÜRKIYE TURIZM
LEFKOŞA / KKTC – “Mavi Vatan” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret eden Federal Almanya Baden Würtemberg Eyaleti Türk İş İnsanları Konseyi, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile buluştu. Kuzey Kıbrıs Tanıtma Platformu İş Dünyası Turizm ve Kültür Elçileri Gurubu Başkanı Okyay Sadıkoğlu ile birlikte kabul eden KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu “Arkamızda Türkiye olmasaydı şimdiye kadar bizi yok ederlerdi” diyerek konuklarına KKTC’de yaşanan gerçekleri anlattı.
KIBRIS DAVASINDA SORUMLU, HATA YAPAN INGILTERE’DIR
KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu: Kıbrıs sorununun Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti diye muamele görmesinden ve Türk varlığını kabul etmemesinden kaynaklandığını söyledi.
Kıbrıs konusunda büyük hatalar yapan İngiltere’nin üzerinde büyük kafaret bulunduğunu belirten Bakan Tahsin Ertuğruloğlu şunları anlattı: “Kendi ayıplarını örtüp sorumluluğu bizlere yıkmak için uğraşıyorlar ve bizi hata yapmaya zorluyorlar. Buraya koydukları Pakistan asıllı İrfan Sıddıq adlı İngiliz Yüksek Komiseri bile rumdan çok rum gibi davranıyor. Kendi hatalarını örtbas etmek ve bizim olmayan hatalarımızı yasallaştırmak için uğraşıyorlar. Hatta iki tophlumlu yönetim için Rumlara 6 sandalye Türklere 2 sandayle verip göz boyamaya kalkıştılar. Bizim böyle bir talebimiz olmadı ve kabul etmedik.”
KIBRIS SORUNU ULUSAL BIR DAVADIR
Rum tarafınının kendilerini Ada’nın sahibi sandıklarını belirten Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu “Kıabrıs, Kıbrıs Türkü'nün, Kıbrıs Rumu ile yaşadığı bir sorun değildir. Kıbrıs sorunu ulusal bir davadır. Burası Mavi Vatan’dır ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir” şeklinde konuştu.
Bakan Tahsin Ertuğruloğlu, Avrupa’da yaşayan Türklerin lobi faaliyetleri konusunda çok önemli olduğunu belirterek “Dünyanın bir çok ülkesinde yaşaylan Türklerin haklı davamız Kıbrıs sorununu yakından izlemeleri ve dünyaya anlatmaları gerekiyor” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, "Kıbrıs sorununun Rum tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti diye muamele görmesinden kaynaklandığını belrterek “Bu sorunu yaratan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 5 daimi üyesidir" dedi.
SORUNU BIRLIŞMEŞ MILLETLER UZATIYOR
Ertuğruloğlu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin bu sorunu hala uluslararası camianın gündeminde tutmayı sürdürdüklerini belirterek “Arkamızda anavatan olmasa şimdiye kadar bizi yok ederlerdi. Aynı şeyleri tekrarlayarak farklı bir netice beklemek zaman kaybından başka bir şey değildir. Ancak, zaman kaybı deyip de geçmeyelim. Bu süre içerisinde Kıbrıs Türkleri hiç hak etmedikleri ambargolar altında yaşamaya devam ediyor. Kıbrıs Rumları uluslararası arenada 'Kıbrıs Cumhuriyeti' diye muamele görmeye devam ediyor. Bize izolasyon tedbirleri uygulatıyorlar" dedi.
KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın ömrünü müzakere masalarında geçirdiğini ve "uzlaşının mümkün olabileceği" yaklaşımıyla çabaladığını belirten Ertuğruloğlu, "Bir yere varılamadı, çünkü varılamazdi”dedi.
KENDİLERİNİ ADA’NIN HAKİMİ SANIYORLAR
Ertuğruloğlu, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Yeni sayfa açıldıysa sayfanın gerekliliklerini yerine getirmek ulusal davanın gereğidir. Bu bilinçle mücadelemize devam ediyoruz. Her zaman söylemişimdir. Kıbrıs konusu sadece Kıbrıs Türkü'nün, Kıbrıs Rumu ile yaşadığı bir sorun değildir. Kıbrıs sorunu ulusal bir davadır. Sadece ana vatanımızın davası da değil, Türk dünyasının davasıdır. Türk dünyasının Doğu Akdeniz'deki hak, hukuk ve çıkarlarının meselesidir. Bunun gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz. Sağ olsun ana vatanımız, ilk günden bugüne ve ilelebet yanımızda olmuştur, olmaya devam edecektir.
Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarından ortak faydalanılması yönünde defalarca öneriler sunulduğunu belirten Ertuğruloğlu "Bütün bu önerilerimizi reddeden hep Rum tarafı oldu. Reddetmelerin temelinde yatan neden de dünyanın kendilerine siz 'Kıbrıs Cumhuriyeti devletisiniz' muamelesi yapmış olmasıdır. Dolayısıyla zaten kendilerini Ada'nın hakimi diye görüyorlar. Ada'yı tarihinde hiçbir bir zaman olmamış bir 'Helen Adası' olarak görüyorlar. Kıbrıs Türklerini kendilerine eşit bir halk olarak görmüyorlar. Bu mantaliteye sahip tarafa BM, AB, 'Kıbrıs Cumhuriyeti devleti', toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gereken devlet muamelesi yaptığı sürece Rum tarafının herhangi bir şekilde Kıbrıs Türkü ile bir işbirliğine, eşitliğe dayalı bir ortak çalışmaya gelme diye bir niyeti, inisiyatifi olmamıştır, olmamaya da devam ediyor.”