İSTANBUL- Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nden devraldığı üç kılavuz motorun hız şartını sağlamaması nedeniyle yargıya da taşınan usulsüzlük sonucunda 619 bin Avro ve 1 milyon 53 bin TL zarar tespit edildi
İstanbul Boğazı’nda yaşanması olası kazaları önlemede büyük önemi olan üç kılavuz botun gerekli hıza sahip olmamasına karşın teslim alındığı ortaya çıktı. Sayıştay denetçileri 619 bin avro ve 1 milyon 53 bin TL zarar tespit etti.
HIZLANAMAYAN KILAVUZ
Rapora göre, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nden devralınan Kılavuz 1, Kılavuz 2 ve Kılavuz 3 botları, 2011 yılındaki geçici kabulün hemen sonrasında kullanılmaya başlandı. Bir yıl sonra yapılan kesin kabul işlemleri sırasında botların şartnamede yer alan hız şartını sağlamadığı tespit edildi.
Eksiklik ve kusurlar imalatçı firmaya bildirildi ancak gerekli düzeltmeler yapılmadı. İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesinin yaptığı tespit sonucunda 2013 yılında şirketten 619 bin Avro ile 1 milyon 53 bin TL’lik zararın faizi ile birlikte tahsili talep edildi.
ŞİRKET DE KARŞI DAVA AÇTI
Ayrıca botların garanti süresi içindeki arıza ve eksik işlerinin de karşılanmaması nedeniyle şirketin 78 bin 300 USD’lik teminat mektubu 148 bin 895 TL olarak nakde çevrildi. Ancak şirket teminat mektubunun haksız olarak nakde çevrildiği iddiası ile faizi de hesaplayarak 95 bin 473 USD’nin iadesi için karşı dava açtı. 20 Mart 2019’da sona eren asıl dava reddedilirken karşı davada da şirkete 29 bin 541 TL’nin iadesi kararlaştırıldı.
TİTİZ DAVRANIN
Sayıştay denetçileri denetimin yapıldığı 2019 yılı Nisan ayında gerekçeli kararın yazılmadığı ve yasal sürecin devam ettiğine dikkati çekerek, KEGM’ye şu öneride bulundu:
“Yüklenici ile ihtilafa düşülmesi sonucu açılan tespit davasında mahkemece, botların sözleşme ve eki teknik şartnamede yer alan hız şartını sağlamadığı hususu başta olmak üzere çeşitli eksikliklerinin bulunduğu, kuruluşun kayıplarının 619 bin Avro+1 milyon 53 bin TL olduğu şeklinde tespitte bulunuldu. Bu nedenle kamu zararı oluşmamasını teminen, yüklenici aleyhine açılan alacak davası ile ilgili hukuki takibatın ve gerekli işlemlerin titizlikle sürdürülmesi.”