NEVŞEHİR- Göreme Beldesi'nde özel gereksinimli çocuklara yetenek ve becerilerine göre eğitim verilen Kapadokya Engelli Yetenekler Derneği'ne (KEYDER) bağlı Little Prince Academy'nin (Küçük Prens Akademisi) faaliyet gösterdiği yerleşime Kapadokya Alan Başkanlığı'nca olur verildi ve kesilen suları açıldı.
Aydınlık'tan Recep Erçin'in haberine göre AK Parti Göreme Meclis Üyesi, iş insanı Hasan Kalcı tarafından fonlanan ve engelli çocukların eğitime katkı sağlamak amacıyla kurulan akademinin, elektrik ve suyu bu yıl içerisinde belediyenin girişimleri sonucu kesilmişti. Konu gerek ulusal gerek yerel basında geniş yankı bulmasına karşın, onlarca çocuğun istifade ettiği akademi taşıma su ve jeneratörle faaliyette bulunmak zorunda kalmıştı.
OY BİRLİĞİ İLE KARAR VERDİ
24 Eylül'de toplanan Kültür ve Turizm Bakanlığı Kapadokya Alan Başkanlığı Kapadokya Alan Komisyonu gerekli incelemeleri yaptıktan sonra birinci derece doğal sit ve üçüncü derece arkeolojik sit alanında bulunan özel mülkiyete ait, ticari amaç gütmeyen ve engelli çocukların eğitime yönelik faaliyet gösteren derneğin kullanımında olan yapılara ilişkin müspet yönde karar aldı. Yine aynı alanda bulunan bazı uygulamaların ise izinli olup olmadığına yönelik incelemenin alan başkanlığınca yapılmasına oy birliği ile karar verdi.
ÖRNEK BİR AKADEMİ KURDU
Yaz aylarında kamuoyunun gündemine gelen ve onlarca mecrada haber olan KEYDER'i de gitmişken ziyaret ettik ve Hasan Kalcı'dan bilgi aldık. Kapadokya'daki kısa ziyaretimiz sürecinde yaptığımız bu sohbetleri yayına hazırlarken, yukarıda sizlere aktardığımız alan yönetiminin kararı bölgedeki kaynaklarca tarafımıza iletildi. Bunun üzerine KEYDER ile ilgili izlenimlerimizi önce yayımlamaya karar verdik. Kendi çapında küçük bir kurumsal sosyal sorumluluk girişimi gibi görülse de KEYDER'in engelli çocuklar için hayata geçirdiği akademi, birçok ülkeye örnek olurken, ülkemiz insanının dezavantajlı bireylere yönelik hassasiyetini de göstermesi bakımından örnek teşkil ediyor. Uzun yıllar, halı ve ayakkabı imalatı gibi sektörlerde faaliyet gösteren Hasan Kalcı, son çocuğu Down sendromlu olunca, “Bu bana bir mesaj. Demek ki onlar için bir şeyler yapmalıyım” diyerek, işlettiği otele yakın bir bölgede bulunan özel mülküne akademiyi kurmuş.
Akademiyi kurmadan önce iki yıl boyunca 35 ili ziyaret ettiğini belirten Hasan Kalcı, şunları anlattı: “İnsanlar Down sendromlular için ne yapıyorlar diye inceledim. Bizler hayatta iken onlara sahip çıkabiliyoruz ancak bizler göçüp gittikten sonra onlar başlarının çaresine nasıl bakabilirler? Onları hayata nasıl kazandırabiliriz? Bu anlayışla hareket ettim. Müfredata bakınca çok kurumsal ve sert olduğunu gördüm. Kendi çocuğumdan edindiğim tecrübe ile yola çıkarak özgürlükçü bir yaklaşımla mekansal çözüm getirmek için burayı yaptık. Bu çocuklar köşeli şeyleri sevmiyorlar. O yüzden burada her şey ovaldir. Özgüvenleri az olduğu için kendilerinden daha büyük bir şeye hükmedebileceklerini göstermek için onlara ata binme eğitimi veriyoruz. İçeride yemekten resime, müzikten gölge oyununa kadar birçok etkinlik alanlarımız var. Çocuklar burada istediklerini yapıyorlar. Açık hava sinemamız var. Burada kendilerini de seyredip toplum içinde aslında normal olduklarını görerek de özgüven kazanıyorlar.”
ÜLKE TANITIMI İÇİN DE FAYDALI
Ailelerin bazen günübirlik bazen ise valiliklerle hayata geçirdikleri proje kapsamında bir haftalığına kampa geldiklerini kaydeden Kalcı'ya, ne kadar ücret talep ettiklerini sorduk. Kalcı yanıtladı: “Burayı ben cebimden fonluyorum. Ailelerden ücret almıyoruz. Başka bir yerden de fon almıyoruz. İlk başlarda burayı yaparken mevcut birikimimin önemli bir kısmını harcadım. Yurt dışından gelen gönüllüler var. Onları çeşitli kuruluşlar aracılığıyla bulup davet ediyoruz. Hem burada bedava tatil yapıyorlar. Onun karşılığında da çocuklarla ilgileniyorlar. Böylece ülkemize iki türlü fayda sağlamış oluyoruz. Bu modeli beğenip alıp ülkesinde uygulayanlar var. Almanya'da 4-5 tane bu tarz akademi kuruldu. Bu işi ilk yaptığımda ne olacak diye çok düşündüm. Minibüs gelip de çocuklar koşarak alana girince bu işi başardık, dedim. Bölgedeki rehberlere anlattım dedim ki; boş kalan vakitte turistleri buraya getirin, ülkemizin engelli bireylere nasıl yaklaştığını öğrensinler ve ülkemizin insana nasıl değer verdiğini görsünler. Bundan daha iyi bir tanıtım olamaz."
BETONARME HİÇBİR YAPI YOK
Akademinin bulunduğu alanı ziyaret ettiğimizde Peri Bacaları'nın yapısını ve bölgenin silüetini bozan bir yapıya rastlamadık. Akademinin bulunduğu alan daha önce kayaların içine oyulmuş yerleşim yerinin restore edilmiş hali. Ailelerin konakladığı yerler de yine öteden beri ev olarak kullanılan kaya içleri. Gönüllüler ise ağaçların altındaki ahşap ve kaldırılabilir bir yapıda konaklıyorlar. Bu yapı da sit alanının gerisinde ve gözlerden uzak. Hasan Kalcı, zamanında anıtlar kurulunun isteyebileceği her şeyi düşünüp, doğal yapıya zarar vermeden, hiçbir betonarme yapı inşa etmeden burayı kurduğunu söyledi. Açık alanda ise peyzaj düzenlemesi yapılmış ve ekseriyet çocukların rahatlamasını sağlayan lavantalar ekilmiş. Oğlu Kaan'ın 2009 yılında doğmasının ardından akademiyi 2013'te açtığını belirten Kalcı, “Buraya gelen bir ailemiz şunu söyledi: Hasan bey ben balkonda otururken çocuğumun içeride piyano çalacağını hayal edemezdim. Ve biz bunu bir yılda başardık” dedi.
ÇOCUĞUNU KEŞFET
Akademide görevli Esmanur da bize çeşitli alanları gezdirdi. Meyve ağaçlarının yanında, küçük bir bahçede çocuklara tarımı da öğrettiklerini anlatan Esmanur, şu bilgileri paylaştı: “2019 yılında 81 ilin valiliklerine yazı göndererek buradan bahsettik ve aileler göndermelerini istedik. Burada beş günlük 'Çocuğunu keşfet' programı ile anneler çocuklarını neye yatkın olduklarını öğreniyor daha sonra evde onu uyguluyorlar. Eline hiç domates almamış bir çocuk burada annesine salata yaptı. Hasan beyin belirttiği gibi bugüne kadar 130 civarında aile ağırladık. Türkiye'deki iller dışında Kırgızistan'dan gelen aileler de oldu. Pandemi gelince ara verdik. Sonra elektriğimizi suyumuzu kaçak yapı diyerek kestiler. Milli Eğitim ile anlaşıp bilgisayar odamızda anne ve çocuklara bilgisayar eğitimi ve sertifika verildi.”