AYVALIK-İlçenin tek örgülü kadın gücü olan Ayvalık Otelciler ve Pansiyoncular Derneği'nin 15 kadın üyesi, tarihi mekanların bakımsızlığından rahatsız olduklarını söylediler.
"Ayvalık'ta bu şekilde dayanışmalı bir kadın örgütü yok. Böyle bir dayanışma ilk kez gerçekleşti" diyen kadın esnaflar, turizm adına atılacak her adımda itici bir güç olduklarını vurguladılar. Ayvalık'ta işletmeci ve esnaf kadınların ilk örgütlenişi, 2006'da kurulan 'Ayvalık Otelciler ve Pansiyoncular Derneği' ile başlıyor. Pansiyoncuların sorunlarını çözmek için birlik ve beraberlik sağlayıp, kaçak işletmeciliği önlemek, geleneksel pansiyonculuğun dışına çıkmak ve daha iyi bir hizmet anlayışını geliştirmek derneğin amaçları olarak yer alırken aslında dernek üyelerinin asıl üzerinde durdukları gayeleri; Ayvalık'ta ilgi görmeyen pansiyonculuğun önemini halka duyurmak.
"HER İŞE BİZ KADINLAR KOŞTURUYORUZ"
"Erkekler hemen her organizasyona katılımda bize güveniyor, Travel Turkey fuarı için tüm çalışmaları biz hazırladık. Her işe biz kadınlar koşturuyoruz" diye konuşan Ayvalıklı kadın işletmecilerin ortak sorunlarırın başında ekonomik yetersizlik geliyor.
Derneğin Başkan Yardımcısı Çiğdem Kıray; pansiyoncuların yaşadıkları ekonomik sıkının nedenlerini şöyle açıkladı: "Turizm şu anda sıfırda, pansiyonlar çok dolmuyor çünkü herkes otelleri seçiyor. Ayvalık'ı pansiyonculuk konusunda Amasya, Safranbolu ve Beypazarı gibi geçen yerler var çünkü oradaki tarihi evler sürekli tadilat görüyor. Burada evler, kiliseler bakımsız." Almanya'da uzun yıllar çalıştıktan sonra Ayvalık'a gelip kendi pansiyonunu işleten Kıray, Alman iş sektörlerinde halen daha kadın erkek ayrımcılığının sürdüğünü belirterek "Kadın işinde yükselmeye başladığında erkeklerde büyük kompleksler ve kıskançlıklar oluşuyor. Hatta kadın yüksek bir pozisyona alındığında 'aaa.. Patron herhalde sana aşık oldu' diyorlar. Ben ürünlerin 5 ton gibi yüksek satışlarını yaptığımda bile bunu başarı olarak kabul etmediler" dedi.
"AYVALIK'TA BEKLEYEN BİR TARİH VAR"
"Dernek olarak maddi desteği geçtim, manevi destek de bulamıyoruz" diyen Zeytin Butik Oteli'nin sahibi Necla Konukman; yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı: "Ayvalık'ta bekleyen bir tarih var ve de pansiyon konusunda özellikle biz kadınların potansiyeli çok fazla ama Ayvalık'ta tüm esnaf kendi işine bakıyor. Meyvelerini toplamak için dernekle çok ilgilenen oluyor ama gönüllü olarak dayanışma için gayret, katılım yok."
"İş yaşamında kadınının başkaldırmayı bilmesi gerektiğinin altını çizen Konukman; " Genelde Türk kadınında eşe bir teslimiyet var. Ayvalıkta emekli erkekler kahvelerde oturuyor, kadınlarda günlere gidiyor, çok üreten kadın yok. Ayvalık'ta çalıştıracak eleman aradığımızda; "oğlum, eşim istemiyor çalışmam "diyorlar diye konuştu.
İstanbul'daki uzun yıllar yaptığı antikacılığı 4 yıldır Ayvalık'ta devam ettiren Konukman, dernekte kadın dayanışması olarak birbirilerine müşteri yollamaktan başka bir dayanışma gösteremediklerini iddia etti. Türk halkının pansiyonculuk konusunda kafasındaki imajın 2 yatak, bir sehpa ve bir naylon perdeden ibaret olduğundan da yakınarak; "Pansiyoncu kadınlar olarak bu kötü imajı bir an önce silmeliyiz" dedi.
"EŞİNİZ YOK MU?' DİYORLAR
Ayvalık'ta Çeyiz üzerine ve Yunanlı turistlerin çok fazla geldiği bir dükkan işleten Perihan Gündoğdu ise; "İşletmecilikte ayakta kalabilmek için ben ne mücadeleler verdim" diyerek, karşılaştığı engellemelere şöyle değindi: "İşletmemi açarken bile polisler; 'burayı açamazsınız yetkiniz yok ancak kapınızın önüne sergi açabilirsiniz' dediler. Öğretmen emeklisiyim, sendikalarda ve yönetim pozisyonlarında çalıştım. Genel olarak gözlemlediğim; kadın iş yaşamında var olurken erkeklerin gözünde yapamaz edemez oluyor. Müşteri, gelir gelmez 'eşiniz yok mu' diye soruyor." Halen daha polislerle bu konuda uğraştığını söyleyen Gündoğdu, işsiz ancak el emeğiyle sanat ürünleri ortaya koyan kadınların ürünlerini alıp satarak onlara destek çıkmaya çabalıyor.
KENDİN ÜRET KENDİN AY BİLİNCİ
Diğer esnaf arkadaşları gibi Ayvalık'ta pansiyoncu olmanın zorluğundan yakınan ancak ayrımcılık konusunda Ayvalık'ın, Türkiye'nin bir çok yerinden fazlasıyla gelişmiş olduğunu savunan antika dükkanı sahibi Münevver Ercan; "Genel olarak iş dünyasına baktığımızda kadının pek yeri yok ancak kendi el emeğini satan kadın kazandığını eşine bırakmayıp, kendin üret kendin al bilincinde olmalı. Dernek olarak bu bilinci kadınlarımıza aşılamamız lazım."
20 senedir erkek egemen iş sektörlerinde büyük emekler sarf ederek ayakta kalmayı başarabildiğini söyleyen İrem Tuzcuoğlu ise gözlemlerini şöyle anlattı: "İşin içine para girince ki ödemelerinize sadık biriyseniz, kadın olarak değil erkek gibi algılanıyorsunuz. Eğitim, aile yapısı, kültürü ve düşünce biçimi çağdaş olan kadın ezilmiyor."
Eşinden ayrılıp Ayvalık'ta sıfırdan aile ve tekstil hayatına yön veren Tuzcuoğlu; Ayvalık'ı daha erkek egemen ve kadına daha kadın bakıldığı bir yer olduğunu vurgularken; "Dalaştığım erkekler oldu ama beni kabullenecekler yoksa giderler, ben asla gitmem" diye ekledi.