ITB Berlin Fuarı ve Halil Tuncer

Özkan Altıntaş

2005 yılında sevgili Halil Tuncer ile ITB Berlin Fuarı’na katılmış ve Turizm Market dergisini fotoğraflarla donatmıştık.
Hatta Halil Tuncer fuarda bir de “Fotoğraflarla Türkiye” sergisi açmıştı.
O zaman ki Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’a açılış yaptırmıştık.
Halil Tuncer heyecan içinde bakana fotoğraflarını anlatmıştı.
Nemrut’ta çektiği fotoğrafın dünya ikincisi fotoğrafı için ise gurur duyduğunu belirterek “Göbeklitepe çalışmamla sergiler açacağım” demişti.
Nitekim, Göbeklitepe çalışmasıyla İsveç’te Büyükelçiliğin resepsiyonunda sergi açtı.
Büyükelçi onu metheden konuşma yaptı.
Sulu gözdü mutluluktan heyecanlandı ve ağladı.
İsveç sergisi son mutluluğu oldu.
Şimdi ITB Berlin 2024 geliyor. Olsaydı birlikte giderdik.
Berlin sokakları onsuz bana dar gelecek.
Yürüdüğüm her yerde onu anacağım
Kudamm’da, bowling salonunda… Niko’da…
Güzel insandı. Allah rahmet etsin. Işıklarda olsun.
İnsan hayatı su gibi akıp gidiyor…
Haberlere göre ITB Berlin 2024 tıka basa dolu…

Türkiye’den olduğu gibi dünyadan çok katılım var.
Stuttgart’ta 9 günlük CMT Fuarı’na katılmıştım.
Almanların tatile hasret olduklarını gördüm.
İyi tanıtım siyaseti bozar diyorum.
Yalnız Türkiye’nin “Go Turkey” den vazgeçmesi lazım.
Çünkü biz yıllar önce Amerikalı askerleri Dolmabahçe’den “Yanki go home” (Defol) diye denize atmıştık.
Şimdi turisti “go” diye kovarak değil “Come to Turkey” diye “Buyrun” diye çağırmalıyız.
İcraatta misafirperveriz ala lafta adama “go” deriz…
Sanki denizin “gel-git” olayı gibi…
Git dersek çok turist gelecek sanılıyor.
Denizin dalgalarının gidecek yeri yok. Git diyorsun, geri geliyor.
Ama turist öyle mi? Git dersin. Gider bir daha gelmez.

Bu garip slogan için, ajanslara “çok matahmış gibi…” çok paralar ödüyoruz.
Ne zaman aklımız başımıza gelip te Türkiye’ye doğru dürüst bir slogan bulacağız bilmiyorum.
Haydi bakalım “go”…
Nereye?