İstanbul’un yeni kültür ve turizm rotası: Zeytinburnu

Sanat ve arkeoloji dünyasındaki gelişmeleri yakından takip edenler, sözü Zeytinburnu’na getireceğimi anlamışlardır.

İSTANBUL - İstanbul’a olan hayranlığımı bilmeyen yoktur. Burada doğdum, büyüdüm ve bu şehre âşığım. Hem mesleğim gereği hem de doğduğumdan beri hayranı olduğum için yıllardır yedi tepeli şehri ve hazinelerini anlatıyorum. Ancak bu kadim şehir gerek sahip olduklarıyla gerekse de sakladıklarıyla halen beni şaşırtmayı başarıyor. Bu şaşkınlığımın son halkası ise Zeytinburnu oldu.
Evet, her yönüyle bir dünya şehri olan İstanbul, gerçekten de sürprizlerle dolu. Yeter ki siz de onun sesini duymaya, sunduğu armağanların kıymetini bilmeye hazır olun. Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapmış bu şehre, zengin yeraltı ve yerüstü zenginliklerine hayran kalmamak ne mümkün!



Anadolu’nun pagan dönemlerinden...

Mesela, bir devlet binasının bodrum katında tesadüfen bir arkeoloji mucizesiyle karşılaşırsanız sakın şaşırmayın. Sanat ve arkeoloji dünyasındaki gelişmeleri yakından takip edenler, sözü Zeytinburnu’na getireceğimi anlamışlardır. Zeytinburnu Kazlıçeşme sahili mevkiinde, müze ve sergi sarayı olarak kullanılan eski Başkanlık Binası’nın bodrum katında, geçen aylarda yaklaşık 2 bin yıllık mozaikler gün yüzüne çıkarıldı. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’yle yapılan ortak planlama ile bu alan kısa sürede ‘Mozaik Odası’ olarak düzenlendi ve ziyarete açıldı. Bulunan mozaikler 2’nci yüzyıl, Roma dönemine ait. O sıra Anadolu’nun henüz pagan dönemleri ve Hıristiyanlığın yayılmasına daha yüzyıllar var. Oldukça az hasarla ortaya çıkarılan bu eser, dönemin özgün sanat tarzına ışık tutuyor.

Surlar boyunca uzanan bir açık hava müzesi

Bu eseri gördüğünüzde ilk gözünüze çarpan canlı renkleri oluyor. Bu kadar zaman sonra ortaya çıkarılan mozaiğin neredeyse ilk haliyle bulunması hem ziyarete gelenleri hem de bilim dünyasını heyecanlandırıyor. Detaylarından biraz bahsedecek olursam; mozaiklerin merkezinde yer alan dalga ve örgü figürleri ile bordürlü bir daire içine yerleştirilmiş sekiz köşeli ana motif dikkat çekiyor. Sekizgen köşeli motifin içindeki merkez dairede açık renk zemin üzerine yeşil, kahverengi, turuncu ve mor renkte üçgenler, çiçek şekilleri bulunuyor. Ana kompozisyonun dış kısmında bulunan düğüm motifleri arasında ise ‘kantharos’, sarmaşık, lotus çiçeği, dört yapraklı çiçek bezemeleri yer alıyor. Buradaki düğüm motiflerinin ardından bir başka kompozisyona geçiliyor. Yıldız motiflerinin arasında kalan kare biçimindeki alanlara ‘Süleyman düğümü’ motifleri yerleştirilmiş. 

Zeytinburnu, tarihi surların hemen ardında yer alıyor. İstanbul’da turizmin odak noktası sur içindedir ancak surların hemen ardına geçtiğimizde de bizi ilginç tarihi, kültürel ve arkeolojik zenginlikler karşılar. Bu bölge mozaik buluntularla dikkatimizi çekmişken, önyargıları bir kenara bırakıp ihmal ettiğimiz değerlerimizi de hatırlayalım. Zeytinburnu’nun sınırlarını Topkapı’dan Marmara sahiline kadar kesen surlar boyunca uzanan bölge, yıllar önce planlanan ‘Kültür Vadisi’ kimliğine bürünmeye başladı. Semte yolu düşenler bu bölgeyi mutlaka ziyaret etmeli. Burası ilçenin açık hava müzesi gibi adeta... Bölgede yapılan düzenlemeler kapsamında; özgün mimari örnekleri ve ilginç yerleşke düzenlemeleri hayata geçirildi. Ayrıca tarihi Merkezefendi Camii, Osmanlı uygarlığının gözbebeği Yenikapı Mevlevihanesi gibi nice tarihi yapı restore edildi. Yani o eski Topkapı çamurlarını, çöp deryasını, suç dünyasını ve demografik curcunayı unutun.

Merkezefendi’deki köftecileri unutmayın

İstanbul lezzet gezginleri, özellikle hafta sonları, tarihi Merkezefendi köftecilerine mutlaka uğruyorlar. Bir taraftan ferah ve nezih bir ortamda tarihi lezzetleri tadarken, bir yandan da eski İstanbul sokaklarında kaybolma fırsatı buluyorlar. Merkezefendi, gerçekten de Zeytinburnu ilçesinin en önemli mahallesi ve uğrak yerlerinden biri olarak öne çıkıyor. Buradan yola çıkın ve biraz ilerideki Tıbbi Bitkiler Bahçesi’nde bir huzur molası verin. Oradan biraz daha yürüyüp (evet, hepsi yürüme mesafesinde) tarihi Rum mezarlığına geldiğinizde bu şehrin kültürel çeşitliliğini hatırlayın ve geçmişe bir selam yollayın. 

Yorulduysanız, tarihi mezarlığın hemen yanı başında bulunan nezih ‘Manastır Kafe’de soluklanabilirsiniz. Kahvenizi yudumlarken etrafınıza göz gezdirmeyi ihmal etmeyin. Kafenin adı buradaki manastırdan geliyor. Günümüzde Yunanistan’dan gelen misafirlerin hâlâ bu manastıra yoğun ilgisi söz konusu... Biraz daha yürürseniz aşağıda Ermeni Hastanesi’ni, ilginç yerleşkesini ve tarihi yapılarını görebilirsiniz. Henüz yorulmadıysanız sahile ilerleyin. Bu yol üzerinde neredeyse her adımınızda karşınıza tarihi bir çeşme, dergâh ya da ilginç bir yapı mutlaka çıkacak.

Eski İstanbul’u keşfetmeye bir davet

Sahil yolundan sola dönüp birkaç dakika kadar yürüdüğünüzde ise zaten yazının başında sizlere aktarmaya çalıştığım, Zeytinburnu Belediyesi Müze ve Sergi Binası’na varıyorsunuz. Zeytinburnu, Mozaik Odası, lezzetleri, tarihi zenginlikleriyle sizi eski İstanbul’u yeniden keşfetmeye davet ediyor.

Manşetler

Havayolunda yolcu sayısı 5 milyarı, gelir 1 trilyon doları aşacak!
Mübadele çocukları Demre Belediyesi'nde ağırlandı
Atina'daki en iyi restoranlar
Dünyanın en engelli dostu havayolu Air New Zealand
Murat Muratoğlu: Kazıkların şahı havalimanları!
Avrupa ve Asya arasında bulunan minik ada
Floransa’nın gizli geçidi Vasari Koridoru, halka açıldı
Almanya'dan başka ülkelere göç mutlu ediyor
Paris ve  Berlin yüksek hızlı tren ile 59 avrodan bağlandı
Muğla'da helikopter hastaneye çarptı: dört ölü