İSTANBUL - Özellikle Amerika'da iyi örneklerine rastlayabileceğiniz sanatçı rezidansları, tüm dünya sanatçılarının üretimlerine odaklanmaları ve rahatça çalışabileceği özel alanlar sunuyor.
'Bu sanatçı rezidansları bizim ülkemizde neden yok?' derken, 2013 yılında Ali Güreli'nin projesi olan 'Bodrum Contemporary Art Campus' Sanatçı Rezidansı projesine heyecanlanmıştık. 12 ay boyunca uluslararası üniversiteler ile iş birliği halinde; dünyaca tanınmış usta sanatçıların önderliğinde genç sanatçılarla 6-8 haftalık atölye-çalıştaylar düzenlenecek yeni sanat eserleri ortaya çıkacaktı ama olmadı, proje bir türlü hayata geçemedi.
İstanbul'da ise son yıllarda yurt dışındaki örneklerle eş değerde iki başarılı sanatçı rezidansı hayata geçti, üstelik iki projenin kurucusu da iki güçlü kadın. Biri The İstanbul Artist Residency (İAR) diğeri ise Sabancı Ailesi'nin genç üyelerinden Melis Tapan'ın kurduğu Gate 27. Bu sanatçı rezidansları, tam teşekküllü bir sanat projesi olarak sanatçılara yeni bir formatta konukevi sunuyor.
İstanbul Artist Residency direktörü Polina Siomochkina'ya platformu sorduğumda şöyle anlattı: "Her yıl daha fazla ülkeyle iş birliği yaparak İstanbul'u dünya sanatçılarının rezidans merkezi haline getireceğiz. İAR projeleri, uluslararası bir sanat platformu olarak geliştirilecek. Bugün Türkiye'de türünün ilk örneği. Sanatçılar, İAR projesi kapsamında çalışarak sadece yeni bir ülkenin kültüründen ilham alma değil, deneyimlerini birbirleriyle paylaşma ve eserlerinde ifade etme fırsatı bulacaklar. 2021'de İstanbul'da Ukrayna Genel Konseyi, İstanbul'da Polonya Genel Konseyi, bağımsız İspanyol Sanat Platformu (müzakerede), Savchenko Galerisi (Gdansk Polonya), Magenta Sanat Kitapları (Ukrayna), Colorbox sanat mağazası (İstanbul) ile iş birliği yapmayı planlıyoruz.
İstanbul Artist Residency'de pandemi döneminde Karantina Rezidansı projesi de hayata geçmiş. Mart-Haziran aylarında Covid-19 nedeniyle tüm sanat etkinliklerinin ertelenmesi, halka açık etkinlikleri VR (sanal gerçeklik) etkinliklerine dönüştürme fikrini ortaya çıkarmış. Katılan sanatçılar, dünyanın 82 ülke ve bölgesinden 600'den fazla sanatçı arasından, karantina kilitleme döneminde çeşitli mecralarda üretilmiş 2 binden fazla sanat eserinden seçilmiş. 'Başka Bir Zaman' başlıklı bu VR sanat sergisi, insanların sanal alanda çevrimiçi etkileşimde bulunarak birbirleriyle ve yeni ziyaretçilerle tanışmalarına, sanatı deneyimlemelerine ve tartışmalarına olanak sağlamış. Quarantine Residency'nin ayrıcalığı, yerel ve global olarak fiziksel hareket ve iletişim üzerindeki zorunlu kısıtlamalara rağmen, projenin interaktif olması ve internete erişilebilen her yerden başka bir yere ziyaret hissi vermesi. Proje, Ankara'daki Ukrayna Büyükelçiliği tarafından büyük beğeni toplamış.
MELİSA TAPAN'IN GATE 27'Sİ
Sabancı Ailesi'nin genç üyelerinden Melisa Tapan da müthiş bir sanatçı rezidansı projesini hayata geçirdi. Richmond The American International University of London'da sanat okuduktan sonra Columbia Üniversitesi'nde Ekonomi ve Siyasal Kalkınma Bölümü'nde yüksek lisansını yapan Tapan, Gate 27'yi kurdu. Dünyanın farklı yerlerinden, farklı sanat dallarından sanatçıları kabul eden bir yaratıcı sanat merkezi burası. Büyükbabası Sakıp Sabancı'nın koleksiyonu ve eserleri, küçükken Tapan'ın hayal dünyasını keşfetmesine sebep olmuş. Gate 27'nin en önemli faaliyeti, bir uluslararası konuk sanatçı programı yürütmek. Farklı disiplinlerden gelen sanatçılara üretimlerini destekleyecek bir çalışma ortamı, atölye sunuluyor. Ayrıca araştırmalarını derinleştirmek ya da çalışmalarını gerçekleştirmek adına ihtiyaç duydukları kaynaklara ve kişilere ulaşmalarına yardımcı oluyor, yeni bakış açıları geliştirip paylaşabilecekleri mekan ve zamanı sağlamaya çalışıyorlar.