İSTANBUL- AB ülkelerinin ‘vize kısıtlaması’nın en büyük zararını yaşayan taraf iş dünyası oldu. MÜSİAD İhracatı Geliştirme Komisyonu Başkanlığını yeni devreden Abdülkadir Sıcakyüz derneğin çok sayıda üyesinin vize alamadığını belirtirken, kendisinin de yaşadığı vize sorununu Patronlar Dünyası'nda Meltem Günüy’a anlattı.
MÜSİAD olarak 13 binin üzerinde üyesi olan bir STK olduklarını, Avrupa’da da 20’nin üzerinde ofisleri olduğunu belirten Sıcakyüz, “Türk iş dünyası olarak ihracatımızın çok büyük bölümünü tüm sektörlerde Avrupa’ya yapıyoruz. Doğal olarak ihracat yaptığımız ülkelere gitmemiz, o pazarları tanımamız, müşterilerle görüşmemiz ve fuarları takip etmemiz gerekiyor. Ama özellikle son bir yılda üyelerimizden vize alamama konusunda çok şikayet geldi. Orada şirketleri, ofisi, yatırımı olmasına rağmen iş adamlarımıza vize verilmediği oldu. Bu kişiler ilk kez vize başvurusu da yapmıyor, defalarca vize alıp gidip gelmişler. Biz çeşitli başkonsolosluklarla iletişime geçerek bu sorunları çözmeye çalıştık” diyerek yaşanan durumu anlattı.
ALMANYA BANA VİZE VERMEDİ
Kendisinin de bu konuda mağdur olduğunu dile getiren Sıcakyüz, kendi başına gelenleri de şöyle anlattı:
“Geçen ay itibarıyla Schengen vizem bitti. 20 yıldır devamlı gidip geldiğim, ofisimin olduğu, ihracat yaptığım Almanya Başkonsolosluğu’na başvurdum. Bizden gerekli evrakları istediler, otel rezervasyonu, gidiş dönüş uçak bileti gibi. Hepsini teslim ettik. Bunları yaparken seyahat tarihinize uygun olarak hazırlamanız gerekiyor bizimkiler de uygundu. Bir ay öncesinden hesaplayıp verdik. Bize bir ay hiç yanıt vermediler. Sonra başvurumuzun üzerinden 1.5 ay geçtikten sonra da ‘uçak biletiniz ve otel rezervasyonlarınız geçerli değil’ diyerek dönüş yaptılar. Bizim başvuru süresi geçtikten sonra döndüler. Bunun üzerine neden böyle olduğunu sorduğumuzda da ikna edici yanıtlar vermediler.”
KENDİ KONSOLOSLARINI BİLE İTHAM ETTİLER
Sıcakyüz, bu süreçte yaşadığı ilginç bir olayı da paylaştı:
"Bu süreçte Çek Cumhuriyeti’nin ticaretten sorumlu konsolosu bizi ziyarete geldi ve ona biz vize sorunumuzu anlattık. Kendisi, ‘size Çek Cumhuriyeti’yle ilgili biz yardımcı olalım’ teklifi getirdi. Biz de hemen başvuru için evraklarımızı hazırladık ve vize için başvurduk. Bir ay bekledik. Sonra bizi konsolosluktan aradılar. Vizelerden sorumlu konsolos bizi çağırdı gittik. Bize saygısızca sorular sormaya ve yanıtlar vermeye başladılar. ‘Neden bizim konsolosumuz size ya da işadamları derneğine yardım ediyor, bununla ilgili sizden bir şey mi istedi’ gibi sorular geldi. Bunun üzerine biz de ‘sizin konsolosunuzun görevi Türkiye ile Çek Cumhuriyeti arasındaki ticari ilişkileri geliştirmek bu noktada bizim sorunlarımızı çözmek için yardım teklif etti’ dedik. Ama günün sonunda kendi konsoloslarını rüşvet almakla suçlama noktasına kadar geldi. Ben, bu durumu bizim Dışişleri Bakanlığına, Çek Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığına ve onların büyükelçiliklerine ilettim."
TÜRK İŞ ADAMLARINI BEZDİRECEKLERİNİ DÜŞÜNDÜLER
Bu sürecin seçim öncesinde bir koz olarak kullanıldığını söyleyen Sıcakyüz, “Bezdirme politikası uygulamak için bunu bir koz olarak kullandılar. Ama bunun uzun süreceğini sanmıyorum. Türkiye onlar için vazgeçebilecekleri ortak değil. Her koşulda Türkiye ile anlaşmak zorundalar. Türk iş adamlarını bezdireceklerini düşündüler” dedi.