ANTALYA- Mavi, sürdürülebilir bir doğa için gönüllülük bilincini geliştirmeyi amaçladığı Indigo Turtles projesiyle Ekolojik Araştırmalar Derneği’nin (EKAD) çalışmalarına destek vererek, nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağalarını korumaya devam ediyor. Akdeniz’in en büyük yuvalama alanı Belek’te gerçekleşen çalışmalarla 110 milyon yıldır yaşayan ve Akdeniz faunasının doğal parçası olan Caretta Caretta ve Chelonia mydas deniz kaplumbağası türlerinin yaşatılmasını hedefliyor. Yumurtadan çıktıkları andan itibaren birçok tehlikeyle karşı karşıya kalan yavru kaplumbağaların, ortalama %40’ı denize ulaşabiliyor ve bunu başaranların sadece binde biri hayatta kalabiliyor. İndigo Turtles projesi bu zorlu yaşam mücadelesine destek verirken, gönüllülük konusunda da farkındalık yaratıyor. Projeyi tam 6 yıldır destekleyen Mavi, gönüllü sayısının artmasında ve her geçen yıl daha çok kaplumbağanın denizle buluşmasında önemli bir rol oynuyor.
Indigo Turtles projesi, EKAD’ın faaliyetlerine aktif katılımı artırmanın yanı sıra deniz kaplumbağası evlat edinerek de gönüllüğe imkan sağlıyor. Mavi’nin özel İndigo Turtles tasarımlı tişörtlerinden 1 adet satın alanlar, 5 deniz kaplumbağası evlat ediniyor. Kadın, erkek ve çocuklara özel tasarlanan İndigo Turtles tişörtleri, Türkiye’nin dışında Mavi’nin Amerika, Kanada ve Almanya’daki online mağazalarında da satışa sunuluyor. Her yıl binlerce Mavi müşterisi, satın aldığı tişörtler aracılığıyla projenin gönüllü elçisine dönüşüyor.
Proje kapsamında ayrıca üniversitelerle işbirlikleri kuruluyor, önde gelen sosyal medya mecralarında ve yabancı basın organlarında projenin dünya çapında farkındalığını sağlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor.
Bilgi için: Aslı Soyuer/ Artı İletişim Yönetimi / 0212 347 03 30 / mavi@artipr.com.tr
EKAD soruyor: Bunları biliyor musunuz?
Biyoçeşitlilik ve doğa koruma konusunda uzman akademisyenlerin kurduğu EKAD, koruma
altındaki türlerin yuvalama alanları ve yavrular için tehdit oluşturan unsurlarla mücadele ediyor.
Deniz ve kıyı ekosistemi açısından büyük önem taşıyan deniz kaplumbağalarının Akdeniz'deki yuvalama alanlarının büyük çoğunluğu, Türkiye kıyılarında bulunuyor.
Yavruların yumurtlama yaşına gelmesi 15-20 yıl aldığından, sağlıklı büyüme koşullarının
yaratılması, Akdeniz’in ekolojik yaşamına önemli katkı sağlıyor.
Koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının ortalama ömrü 60 yıl, 15-20 yaşında ergenliğe ulaşıyorlar.
Yaşamlarının çoğu denizde geçiyor ve yalnızca dişiler yumurtlamak için doğdukları kumsala geri dönüp sahile çıkıyor.
Beslenme ve kışlama alanlarına gitmek için çok uzun mesafelere göç ettiklerinden, ortalama üç yılda bir yuvalıyorlar.
Her dişi, ömrü boyunca yaklaşık 40 kadar yuva yapıp 3.200 yumurta bırakıyor.
Her yıl ortalama 400 ergin dişi kaplumbağa yumurtlamak için sahile çıkıyor. 1999’da bu sayı 150 iken şimdi 600’lere ulaştı.
1999’da yaklaşık 500 yuva varken geçtiğimiz yıl yuva sayısı 2.500’e ulaştı.
Bugüne kadar Belek sahiline bırakılan yaklaşık 2 milyon yumurta korumaya alındı. 850 bin yavru ise denizle buluşturuldu.
Bu zamana kadar yaklaşık 2.100 gönüllü kampta görev aldı. Bunların 200’ü yurtdışındaki
üniversitelerden katıldı.
Arazi çalışmaları 30 km’lik kumsalda yapılıyor. Her gün bu kumsal taranarak, sayımlar
yapılıyor. Bu çalışma için her gönüllü günde ortalama 10 km yürüyor.
Ekolojik Araştırmalar Derneği’nin Kampları Hakkında Bilgi
Proje Hakkında
Belek bölgesi, Akdeniz’deki bilinen en yoğun Caretta Caretta yuvalama alanı olması nedeniyle büyük önem taşıyor. Bölgenin aynı zamanda hızla gelişen bir turizm merkezi olması, yuvalayan kaplumbağalar üzerinde ciddi etkiler yaratıyor. Bu nedenle, koruma çalışmalarının uygulanabilir ve sürdürülebilir şekilde tasarlandığından emin olunması gerekiyor.
Belek sahillerindeki yavruların denize ulaşma başarısı, yaklaşık %40. Hayatta kalanların oranı ise binde bir. Yavruların çoğu, doğal ya da insan kaynaklı nedenler yüzünden denize ulaşmayı başaramıyor. Doğal sebepler, genellikle diğer hayvanlara yem olma ve yuvaların gelgit nedeniyle yükselen suların altında kalmasıyla sınırlı. İnsan kaynaklı nedenler arasında ise sahilde araç, gölgelik, şemsiye, şezlong ve yapay ışık kullanımı gibi birçok etken var.
Sahil şeridinin özellikle turizm tesislerine tahsis edilen kısımları, yoğun insan kullanımına maruz kalıyor ve deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bırakmak için kullandıkları “yuvalama bölgesi” ile kesişiyor.
Bu bölgede kullanılan gölgelik, şemsiye ve şezlonglar fiziksel olarak ergin kaplumbağaları etkileyebildiği gibi, altlarında ya da çevrelerinde bulunan yumurtaların doğal gelişim döngüsüne de müdahale ediyor. Dahası, yapay ışık kaynakları yavruların deniz dışındaki yönlere gitmesine neden olarak, ölüm oranını artırıyor. Gerekli düzenlemelerin bu tesislerle işbirliği içinde planlanması ve uygulanması önem taşıyor. Projede beklenen başarıya ulaşmak, bölgedeki deniz kaplumbağası sayısını güvence altına alacağı gibi, benzer tehditlerle karsı karsıya olan yuvalama sahilleri için de bir örnek çalışma modeli oluşuyor.
Arazi Çalışmaları Hakkında
Erginlerin yuvalamak için sahillere geldikleri ve yavruların yuvadan çıktıkları saatlerde yapılan arazi çalışmaları Ekolojik Araştırmalar Derneği Başkanı Dr. Ali Fuat Canbolat önderliğindeki gönüllüler tarafından yürütülüyor.
Her yıl Haziran-Eylül ayları arasında, kampta Türkiye’den ve dünyanın farklı yerlerinden gelen yaklaşık 150 kişilik gönüllü ekibi ağırlanıyor.
Gönüllüler gelişlerini takiben kamp alanında önce teorik eğitim, sonra da arazide pratik eğitimler alıyor ve ilerleyen günlerde ekiple birlikte araziye çıkıyor. Ekipte daima, konuyla ilgili deneyime sahip en az 4-5 gönüllü bulunuyor.
Haziran ayında ergin kaplumbağalar kumsala çıkıp yumurtalarını bırakıyor, Temmuz sonundan itibaren ise yavru kaplumbağa çıkışları başlıyor. Ekipler, gece arazilerinde 22.00-03.30, sabah arazilerinde de 05.30-11.00 saatleri arasında kumsallarda çalışıyor. Gönüllüler her gün yüksek sıcaklık altında 30 km’lik sahili büyük bir titizlikle tarıyor. Ergin kaplumbağaların markalanması ve ölçümü, yuvaların kafeslenmesi ya da taşınması, yavru oryantasyon çalışmaları ve kontrol açışları gibi arazi çalışmaları gerçekleştiriyor.
Gönüllüler arazi çalışmalarında, nesli tükenmekte olan bir canlı hakkında bilgi sahibi olmanın yanı sıra onları korumanın yol açabileceği sıkıntılara tanıklık ediyor ve bir türün savunucusu oluyor. Deniz kaplumbağalarına yasama şansını artırırken, bir yandan liderlik ruhunu ve ekip çalışmasını deneyimlemiş oluyor.