İSTANBUL)- Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada, “Çocuklar adil, özgür, güvenli, barış içinde büyüyen ve büyütülen bir ortamın varlığıyla var olsunlar istiyorum ve onlara bu ortamı sağlamak elbette hepimizin boynunun borcudur. Biz Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk bayramını kutladık yakın zamanda. Tabii başımızı öne eğen sorunlar, konular var; canımızı sıkan, moralimizi bozan çok şey var. Ama bugün moralimizi yüksek tutma ve umutlarımızı artırma mekanlarından birisindeyiz, TÜYAP Kitap Fuarı'ndayız” dedi.
İstanbul’un en büyük edebiyat ve kültür buluşması olan 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde kapılarını açtı. Açılışa, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakan Yardımcısı Farid Cafarov, TÜYAP Fuarlar Yapım A.Ş. Genel Müdürü İlhan Ersözlü, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, TÜYAP Kültür Fuarları Danışma Kurulu Başkanı Doğan Hızlan, 41. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı Yalvaç Ural, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Taner Beyoğlu katıldı.
"Bu yolculuk çok özel bir yolculuk. Benim için de çok heyecan verici. Çünkü ben bu şenliğin müdavimi olmaktan büyük gurur duyuyorum. 30 yılı aşkın süredir bir parçası olmaktan, ziyaret etmekten faydalanmaktan son derece mutluyum. Kitapseverlerin bunu iple çektiğini biliyorum, ben de onlardan birisiyim çünkü. Saatlerce stantların arasına karışmak, stantları dolaşmak ve orada yayıncılarla, yazarlarla o emeği koşturan insanlarla bir arada olmak ve onların mesaisinin bir parçası olmak muazzam bir duygu. Bazen günü kadar olmasa da birkaç gün eksiğiyle hemen hemen tamamını ziyaret ettiğim olmuştur. Artık böyle bir fırsatı bulamadığım için de çok hüzünlüyüm açıkçası. Çünkü burada geçirilen zaman, söyleşiler, dinletiler, aldığınız kitapların coşkusuyla, okuma motivasyonunun yükseldiği bir dönem ve insana çok şey kazandırıyor.
“Başımızı öne eğen sorunlar var”
Bugün kırk bir kere maşallah diyeceğimiz bu yolculuğun uzun yıllar sürmesini ve gerçekten şehrimize ve ülkemize kültüre dair çok büyük katkılar sunmasını diliyorum. Açıkçası teması muazzam. ‘Çocukluk Şenliktir’ teması ile ben bugün ayrıca çocuklarımızı yürekten selamlamak, kutlamak ve onların doya doya bir fuar süresi geçirmesini isterim, diliyorum. Çocukların neşesi, merakı, hayal gücü, fuar süresince büyüsün, bizlerle birlikte olsun. Doya doya yaşasınlar. Çocuklar adil, özgür, güvenli, barış içinde büyüyen ve büyütülen bir ortamın varlığıyla var olsunlar istiyorum ve onlara bu ortamı sağlamak elbette hepimizin boynunun borcudur. Biz Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk bayramını kutladık yakın zamanda. Tabii başımızı öne eğen sorunlar var, konular var, canımızı sıkan, moralimizi bozan çok şey var. Ama bugün moralimizi yüksek tutma ve umutlarımızı arttırma mekanlarından birisindeyiz TÜYAP Kitap Fuarı'ndayız.
“Allah beni bu şehrin çocuklarına mahcup etmesin diye duayla başlamıştım”
Özellikle çocuklarla bütünleştiğimiz bu ortamda çocuk olma hakkını onlara tanıma ve onların önündeki bütün engelleri kaldırma hususunda son derece hassas olduğumuzu, dikkatli olduğumuzu, Cumhuriyetimize yakışan ve her evladımızın tam da Cumhuriyet'in değerlerine uygun eşit fırsatlara sahip olduğu bir yaşam biçimi, normlar sağlanması hususunu da mirasın bize sunduğu tüm değerleri geleceğe taşıyacak şekilde görevimizi yapma zorunluluğumuz vardır.
Bu koca şehre, kadim kentin belediye başkanı, milyonlarca insanımızın temsilcisi olduğum ilk andan itibaren Allah beni bu şehrin çocuklarına mahcup etmesin diye duayla başlamıştım. Ve o çocuklar ki bu şehirde her insanımızın evlatları ve o evlatların her birine layık olmak herhalde bir yöneticinin en büyük onur madalyasıdır, gurur madalyasıdır. Bu yönüyle kesinlikle eşit imkanlara kavuşmuş, sokaklarda oynayan, onlara söz hakkı tanınmış, hayaller kurdurmuş; neşesiyle, coşkusuyla, gülüşleriyle, sımsıcak kalpleriyle ısınmış bir İstanbul mümkün. Bunu yapmamız lazım. Bu yönüyle çocuk dostu bir kent ilkesi de bizim vazgeçilmez bir prensibimiz oldu ve bu yönde gerçekten çok özenli çalışmalar sunduk. Çocukların hayatını kolaylaştırmak, ailenin çocuklarla olan ilişkilerini kolaylaştırmak, çocukların eğitimle ilgili fırsat eşitliğini yakalamalarına özenle gayret sunmak...
"Ben 'Yuvamız İstanbul'u mega projemiz olarak kabul ediyorum”
Bugün Halk Süt dağıtımının, çocukların ihtiyaçları olan dağıtımın hep böyle yüz binlerin üzerinde gezmesi bir ihtiyacı karşılama konusunda değerli bir işimiz. Beslenmeden eğitime, barınmadan kültüre, sanata, oyun alanlarından yeşil alanlara geniş yelpazelerde imkanlar tanıyoruz ve her ortamımızda 'çocuklar için ne yapıyoruz' arayışı vardır. Ben 'Yuvamız İstanbul'u mega projemiz olarak kabul ediyorum. Bugün 103 merkezimizin aktif inşaatları bitmek üzere veya tamamlanmak üzere, yapılmak üzere olanlarla önümüzdeki seneye 156 kreşimiz olacak. Bugün 9 bin 877 öğrencimiz vardı ve her yıl çocuklarımızın böyle bir eğitimden geçerek hayata hazırlanmasının ne denli güçlü bir başlangıç olduğunu bilen bir yöneticiyim.
Kızlar okusun diye başlattığımız program, 'Sen oku' diye tariflediğimiz eğitim desteği; ilkokul, ortaokul ve lise çerçevesinde özellikle çalışmalar kapsamında çokça eğitim desteğini sadece kurumsal değil aslında fatura üzerinden vatandaşa aktardığımız yerde yüz binlerce çocuğa ulaşan eğitim desteği, kırtasiye desteğ, gibi destek hatlarıyla yardımlaşmayı da üst seviyeye taşıyoruz. İBB olarak çocuklara haklarını öğretmek, onları sesinin çıkması için hem çocuk hakları biriminin kurulması hem çocuklar için bir meclis oluşturmayı başarmış olmak da bizim için değerli.
Aynı zamanda çocuk hakları konusunda yol haritamız olacak olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi çocuk strateji belgemizin de kurumsal çatımız içerisinde çocuklara dair etkin, hareketimizi daha planlı, programlı ve denetimli hale getirmenin gayretini ortaya koyduk. Tabii mutlu, sağlıklı, sosyal, eşit, kentsel kararlara katılabilen, güvende hisseden ve bireysel potansiyellerini geliştiren İstanbul çocukları, misyonunuzun stratejik belgemizin önemli bir tarifi.
“İBB yayınlarımızın çok özel bir ivme yakaladığını, çok özel eserleri kazandırdığını biliyorum”
Oyun çok önemli. Oyun özgürlüktür, yaratıcılıktır, hayal gücüdür. Çocukluğunu uçsuz bucaksız köyde geçirmiş bir çocuk olarak bugün çocuklarımızı hem zihin prangalarını kırmaları hem de oyun dostu bir şehir var ederek onların çeşitli araştırma ortamlarına karışmaları, birbirleriyle oynayarak neşelerini büyütmeleri şeklinde özel tasarlanmış park bahçelerimize ve eğitim alanlarına, İstanbul'un dört bir yanında İstanbul markası altındaki alanlarımıza davet ediyoruz.
Aynı zamanda tabii kitap bizim için çok önemli, değerli. Bu yönüyle özellikle son beş yılda İstanbul Büyükşehir Belediyesi yayınlarımızın çok özel bir ivme yakaladığını, çok özel eserleri kazandırdığını biliyorum. 165 eseri, özel çalışılmış eserleri yayın hayatıyla beraber kazandırdık. Yine özellikle Sevgili Dilek İmamoğlu'nun öncülüğünde başlattığımız ‘Büyüt Hayallerini’ projemizin kazanımı olan ‘İlham Veren Adımlar’ kitabının da bu yılki kitap fuarının temasına uygun olduğunu ve yıllardır kız çocuklarımız için özellikle bütün Anadolu'ya ve İstanbul'un her yerine yüz binlerce diyeceğimiz seviyede dağıtılan kitaplarla kızlarımıza ilham olan hayat hikayelerinin anlatıldığ kitabın sunulmasını sağladık.
“Siz çocuklar sonra bu devletimiz için ve milletimiz için çalışacaksınız”
Bugün artık İstanbul’un 71 noktasında kütüphanesi olan önemli bir kurumuz. Ve sadece beş yılda mevcut kitap kütüphane sayısını neredeyse yakın zamanda açılacaklarla dört katına çıkartmış olmanın büyük bir gururunu da yaşıyorum. Fuar süresince yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak buradayız. Etkinliklerimiz, yayınlarımız ve elbetteki başta TÜYAP olmak üzere buradaki bütün kuruluşlarla olan iş birliğimizi en üst seviyeye taşımanın da yolunu arayacağız. Hepimizin içini ısıtan, ismini duyduğumuzda dahi sıcaklığını hissettiğiniz Yalvaç abinin bu güzel fuarda da aynı zamanda ödül alan yazar olması, 'onur yazarı' olması çok hoş, yüzünü gördüğümüzde içimizi ısıtan, ismini duyduğumuzda içimizi ısıtan insanlardan birisi. Onunla burada olmak ve belki de birçok çocuğun, hepimizin çocukluğunda kitaplarını okuduğumuz insanla yan yana olmanın gururunu yaşayan belediye başkanıyım. Birazdan nasıl başarırım bilemiyorum ama Osman Tan Erkır'la birlikte Yalvaç abiyle sohbet edeceğiz. O mu edecek, ben mi dinleyeceğim onu bilmiyorum. Ben mi çocukluğuma dönerim onu da bilmiyorum ama umarım başarılı bir öğrenci oluruz yanında. Buradan sevgili çocuklara Cumhuriyetimizin en kıymetli varlıkları olduğunuzu sizlere hatırlatıyorum ve sizlerin çocukluğunuzun haklarını sonuna kadar alacağınız, özgür, neşeli, mutlu, huzurlu, keyifli, üretken, yaratıcı, cıvıl cıvıl bir ortamda sizlerin yaşamasını sağlamak konusunda size olan borcumuz fazla. Çok çalışacağız, sizler iyi yetişeceksiniz. Sonra size sıra gelecek. Siz çocuklar sonra bu devletimiz için ve milletimiz için çalışacaksınız. Ve bu bakış açısıyla bu güzel fuarımızın açılışında bulunmaktan büyük keyif duyuyorum. Kardeş Azerbaycan'ın fuarımıza katılarak kadim kültürünü ve kültür yaşamını burada paylaşmasından büyük keyif duyuyorum. Bütün konuklara iyi geziler, iyi kitap fuarları, kültür ve kitap dolu günler diliyor hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum”
“Yayın evinin sayısının 28’den bin 200’lere çıkması demek aslında okuma kültürünün arttığı anlamına geliyor”
İstanbul Valisi Davut Gül de şöyle konuştu:
“İstanbul'umuza kültür sanat etkinlikleri çok yakışıyor. Aslında hem İstanbul'umuz hem de Türkiye’nin geldiği katettiği yolu da görmüş olduk. İlk başladığında 28 yayın eviyle başlayan bir organizasyondan bahsediyoruz. Bugün bin 200’den fazla yayınevinin katıldığı, Türkiye’nin, belki de Avrupa’nın en büyük kitap fuarlarından birine şehir olarak ev sahipliği yapıyoruz. Bütün kurumların katkısı çok önemli, bu işin buraya kadar gelmesini sağlayan, asıl okurlar. Fuarımızın onur konuğu Azarbeycan, onlara teşekkür ediyoruz. İstanbul’da gezdiğimizde hem Kültür Bakanlığı’mızın hem belediyelerimizin hem diğer kurumlarımızın kitapla ilgili, kütüphanelerle ilgili yaptığı etkinlikleri, taş üstüne taş koydukları etkinlikleri çok rahat görebiliyoruz. İstanbul ve ülkemiz farklılıkları zenginlik olarak gören bir medeniyet. Bunun aslında en önemli nişanesi bu kitap fuarıdır. Birbirinden farklı yayın evleri yazarlar okurlar bir hafta 10 gün içerisin de aynı atmosferi soluyacaklar. "