İSTANBUL - İstanbul'un fethine kadar 916 yıl kilise, 1453'ten 1934'te alınan kararla müze oluncaya dek cami olarak kullanılan, 86 yıl müze olarak hizmet veren Ayasofya, 10 Temmuz 2020'de yeniden cami olarak hizmet vermeye başladı ve ibadete açıldı.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, bugünkü 'Ayasofya’yı koruyalım' başlıklı yazısında Ayasofya'nın camiye çevrildikten sonra gelen kişi sayısının yıllık üç milyon olduğunu Ayasofya'nın altındaki dehlizler, atık ve nem sularını taşıyacak suyolları, havalandırma sisteminin bu kadar ziyaretçiyi taşıyacak güçte olmadığını belirtti.
"Tabiat harikası İstanbul’u iki bin yıldır, şu son kötü yapılaşmaya kadar, mimari bir şaheser şehri haline getiren eserlerin başında Ayasofya gelir. İkincisi Mimar Sinan ve ekolünün eserleridir" diyen Ortaylı, minarelerin restorasyonunun söz konusu olduğunu, ihmalden dolayı meydana gelebilecek herhangi bir çöküntü ve yıkılmanın esere de zarar vereceğini belirterek, "Bu yüzden taş taş yeniden inşa edilecek. Yoğun ziyaretçi vaziyeti ise kabul edilemez. Zira camiye çevrildikten sonra buraya gelen kişi sayısının yıllık üç milyon olduğu söyleniyor. Bu rakama turistler dahil değil. Şurası bir gerçek Ayasofya herkesin elini kolu sallayarak geçeceği bir yol değildir" ifadelerini kullandı.
Ortaylı’nın yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Ayasofya’nın altındaki kanalların ucu Topkapı Sarayı’na kadar uzanır, bir müddet evvel İstanbul Teknik Üniversitesi’nin araştırma heyeti izinleri olduğu halde Ayasofya idaresi kanallara girme noktasında güçlük yaratıyordu. Biz kendilerini Topkapı kanalından soktuk. Çok da iyi oldu, kanallarının haritası zamanla ortaya çıktı. En sonunda tayin edilen Prof. Dr. Hasan Fırat Diker bu krokileri çıkarıyor.
Sözün kısası bütün bu kanalların elden geçirilmesi, temizlenmesi ve acil restorasyonu da şart. Binanın kendisi için de bu devamlı yapılacak bir işlem. Ayasofya, Müzeler Genel Müdürlüğü için bir gelir kapısı olamaz. Restorasyonu da Vakıflar’ın bütçesini aşacak kadar yüksek bir meblağ ister. Ziyaretçi sayısına acil müdahale gerekir. Hatta giriş ve görüşleri zaruri olan sanat tarihçisi, tarihçi, arkeolog gibi bilim insanları, büyük dinler dünyasının temsilcileri, Müslüman dünyanın din adamları, devlet adamları ve memurların oluşturduğu yıllık 20-30 bin kişilik bir kitle bile buranın ziyareti için kalabalık olabilir. Aya İrini’de artık konser verilmemelidir, hatta seminer ve konferans yapılması da beklenemez. Aslında Aya İrini’nin çoktan tam restorasyonla kapatılması gerekirdi.