ÖZKAN ALTINTAŞ-TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL- Pendik The Green Park Oteli’nin 10 yıllık aşçıbaşısı Hüseyin Utku Altun “Yemeğie isevgini katarak üreteceksin ve sunacaksın. Bizim meslek masa başında yürümez. Masada yapılacak işler ayrıdır. Ben tadına bakmadığım yemeği misafire sunmam”dedi. The Green Park Pendik Oteli’nin aşçıbaşısı Hüseyin Utku Altun'un mutfakta geçen 40 yılı mutfak ve otel çalışanlarının katılımıyla pasta kesilerek kutlanırken alkışlarla "Darısı 50 yıllık dalyaya Hüseyin usta" denildi.
Kandamış Köyü’nden çıktıktan sonra 1968 yılında Ağa Restoran’da başlayan ve 50 yıla yaklaşan aşçılık yaşamının rüzgar gibi geçtiğini söyledi. 10 yıldanberi çalıştığı The Green Park Pendik Oteli’nde Genel Müdürü Ali Can Aksu ve mutfak ekibinin katılımıyla hazırlanan pastayla kutlayan aşçıbaşı Hüseyin Utku Altun “Biz aşçıyız ve işimiz en iyi yemeği yapmak ve sunmak” dedikten sonra mumları üfledi.
Sanatçı Sibel Tüzün’de aşçıbaşı Hüseyin Utku Altun’unu mutlu gününe katılarak “Türk turizmi mutfağın kahramanlarıyla büyüyor” şeklinde konuştu. The Green Park Pendik Oteli’nde Genel Müdürü Ali Can Aksu “Hüseyin Usta deneyimlerile otele çok şey katıyor. Yanında bir çok genç yetişiyor. Onlara mutfağın sırlarını öğretmekten yılmıyor” dedi.
MASADAN AŞÇILIK OLMAZ, 47 YILDIR TEZGAHTA ÇALIŞIYORUM
The Green Park Pendik Oteli’nin başarılı aşçıbaşısı Hüseyin Utku Altun, meslek hayatı boyunca 40 saat çalışırım yaparım düşüncesinde olup ta başarılı olanı görmediğini belirterek, “İşini severek yapan başarılı olur. Sabahın 04.00’ünde balık haline çok gittim. Aşçı dediğin işin başında olmalı. Bizim meslek masa başından yürümez. Masadan yapılacak işler ayrıdır. Kepçeyi eline almayan aşçı bu meslekte ilerlemez, aksine mesleğini unutur gider. Ben 40 yıldanberi elimden kepçeyi bırakmadım ve tezgahtan ayrılmadım. Yanımda çalışanlarla birlikte tezgahta çalıştım ve hala çalışıyorum.
GENÇ AŞÇILAR ÖNCE PARAYA KOŞMASINLAR
Aşçılığın saatle ilgisi yoktur.İşini doğru yap ve sev sürek önemli değildir. Günümüzde aşçılık mesleğinde büyük rekabet var. Çok donanımlı olmak gerekiyor. Yeni yetişen kuşağın işi giderek zorlaşıyor. Gençlere tavsiyem, işyerini sevsinler ve azmetsinler, sonunda başarılı olurlar. donanımlı olmak gerekiyor. Bu işe yeni başlayanlar önce paraya koşmasınlar. Bizim mesleğin merdivanlere I çok uzundur Öyle 2-3 yılda aşçı olunmaz. Sabır ve sevgi ister. Para sonunda onları bulur.
O tarihlerde hiç para konuşmadan Cenevre”ye 3200 Franka gittim. Yaptığım çalışma sonucu maaşim bir ayda 4000 Frank oldu. Türkiye’de döndüğümde Sururi beyin oteli Güneş Otel’de çalışıyordum. Conrad Oteli’nden teklif geldi Sururi bey göndermedi. İki yıl hatır mukavelesiyle beni sporculara yapılan transfer sözleşmesi gibi uygulamayla tutu. O tarihlerde maaşımı Almanya’da 4 yıldızlı otelin şefinin aldğı şekilde döviz olarak verdi. Yaptığım işi görünce maaşımı 3-4 katına çıkardı. İnsanın yaptığı işi örünce değerini veriyorlar. Meslek hayatım boyunca bir çok otele eleman gönderdim. Bugün kadar bir kişiden şikayet geldi. Diğer yetiştirdiklerimi görünce beni kutladılar ve teşekkür ettiler. Bizim görevimiz hem çalışmak, hem öğretmen, hem de gençlerin önünü açmaktır.”
TÜRK MUTFAĞI DÜNYADA HAKKIYLA TEMSİL EDİLMİYOR
Aşçıbaşı Hüseyin Utku Altun, Türk mutfağının dünyada iyi tanıtılmadığını belirterek “Türk mutfağının hakkıyla temsil ediliiyor. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı bakanlık yeterli destek vermiyor. Türk mutfağındaki zenginlik ve çeşitlir tanıtılmıyor. Yurtdışında Türk mutfağı denilince akla kebap geliyor. Halbuki sebzeler, zeytinyağlı yemekler ve çok özel tatlılar var. Benim favori yemeğim levrek Boğaziçi’dir. Bu yemeği ne zaman hazırlasam herkes beğeniyor”dedi,
İSVİÇRE’DE GAZETELER “KEBABI DEVİREN AŞÇI” YAZDILAR
Uzun yıllar İsviçre’nin Cenevre kentinde çalıştığını söyleyen Hüseyin Utku Altun “Cenevre’de hazırldığım Türk mutfağının özel yemekleriyle dikkat çektim. Gazeteler benimle röportaj yaparken ‘Kebabı deviren aşçı’ diye yazdılar. Özellikle yaptığım zeytinyağlı yemekler ve balık yemekleri çok beğenildi. Beni izlemeye gelen İtalyan aşçılar çerkez tavuğu ve yaprak dolmasına hayran kaldılar.”şeklinde konuştu.
AYRIMCILIK YAPILAN AŞÇI DERNEKLERİ FAYDASIZ OLUYOR
Türkiye’de kurulan aşçı derneklerinin boşuna kurulduğunu anlatan Hüseyin Utku Altun, “Aşçıların derneklerde bir araya gelmelerinin faydası olmuyor. Hemşehricilik yapıyorlar. Başka bölgelerin aşçılarını dşlıyorlar. Halbuki Türkiye’nin her yöresinin lezzetini temsil eden ve Türk mutfağına farklı lezzetler katan başarılı aşçılar var. herşeyden önce böyle denkelre kurulduğunda ‘aşçı” adı altında toplanmalıdır” dedi.
HÜSEYİN UTKU ALTUN KİMDİR?
1954 yılında Bolu’nun Kandamış Köyü’nde doğan Hüseyin Utku Altun 3 erkek bir kız olmak üzere 4 çocuk sahibidir. Erkek çocuklarının hepsi babaları gibi önemli kurumlarda aşçılık yapıyorlar. Oğlu Yusuf İsviçre’de, Emre Raffles Zorlu’da, Ferhat Divan Otel’de aşçılık yapıyorlar.
Hüseyin Utku Altun, 1968-69 yıllarında Beyoğlu Ağa Lokantası’nda çırak olarak mesleğe başladı. Daha sonra Taksim Dilson Oteli’nde Turizm bakanlığı tarafından açılan Otelcilik Personel Yetiştirme Kursu’nun birincilikle tamamlayarak sertifika alarak aşçı oldu.
1960-1970 yıllarında İstanbul’a kafe bistro geleneğini getiren Karaköy Geçit Kafeterya’da çalıştı.
1970-1973 yıllarında Bayramoğlu Oteli’nde görev yaptı.
1973-1974’te Kalyon Oteli’nde çalıştı.
1974-1976’da askere gitti ve Aydın Jandarma Taburu Subay Gazinosu’nda askerlik yaptı.
1981-1990 yıllarında Etap Marmara’da çalışırken otelin sahip değiştidmesiyle 1990-1994’te The Marmara’da çalıştı.
Buradan İsviçre’de Cenevre’ye giderek 4 yıl rebtoranda mutfak şefi olarak çalıştı.
Türkiye’ye dönünce 6 yıl Merter’de Güneş Otel’de çalıştı.
2006 yılında The Green Park Kartepe Oteli’nde 3 yıl, daha sonra The Green Park Merter otelde bir yıl çalıştı. Son olarak ise The Green Park pendik Oteli’nde 6 yıl olmak üzere The Green Park Hotel Grubu’nda 10 yıldanberi çalışıyor.