LEFKOŞA- KKTC Başbakanlık Bilim Kurulu Koordinatörü Dr. Ahmet Savaşan, ülkede ilk COVİD-19 vakasının görülmesinin hemen ardından hükümetin gecikmeden aldığı kararlar nedeniyle salgının olaganüstü hal ilan edilmesine gerek kalmadan kontrol altına alındığını belirtti.
Katıldığı televiyzon programında, ilk COVID-19 vakasının Çin’de görülmesinin ardından Başbakanlığın ülkedeki üniversitelerdeki bilim insanları ile temas kurarak bu salgının ülkeye gelmesi halinde alınabilecek tedbirler konusunda çalışmalara başladığını anlatan Dr. Savaşan, Başbakan Ersin Tatar’ın bilimsel gerçekler ve sürdürülebilirlik temelinde gereken siyasi kararları gecikmeden aldığını hatırlattı.
İLAÇ KRİZİ
Güney Kıbrıs’tan KKTC’ye yasal olmayan yollardan getirilen ilaçlar konusunu da değerlendiren Dr. Ahmet Savaşan, “Hibe de olsa KKTC’ye getirilen bütün ilaçlar Sağlık Bakanlığına bağlı İlaç Eczacılık Dairesi’nin iznine ve gümrük mevzuatına tabidir. Başbakanlıktan yapılan açıklamada buna dikkat çekilmiştir. Sayın Akıncı, bu açıklamayı alay konusu yaparak çarpıtılmaya çalışılmıştır. Konu Güney Kıbrıs’tan gönderilen ilaçların kabul edilip edilmemesi meselesi değildir. Konu insani değil, maalesef siyasidir. Sayın Akıncı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin PR’ını yaparcasına ortaya koyduğu siyasi duruşu, Türkiye’den Güney Kıbrıs ile kıyaslanamayacak kadar çok miktarda ve bütün izinleri alınarak gelen ilaçlar veya tıbbi malzemeler için ortaya koymadı. Meselenin özü budur.” dedi.
NORMALE DÖNÜŞ
Hayatın normale ne zaman ve ne şekilde dönüleceği konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi de veren Savaşan, “Ülkemizdeki üniversiteler tarafından Başbakanlık Bilim Kurulu’na görevlendirilen bilim insanları gerek ülkemizdeki gerekse Dünya’daki gelişmeleri yakından takip ederek tavsiye kararları üretiyor. Ayrıca her bakanlık da kendi kadroları ve paydaşları ile çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalar sonucunda bilimin yol göstericiliğinde ülke gerçeklerine uygun, kriterleri belirlenerek kademeli bir geçiş süreci yaşanacaktır. Başbakanımız, bütün verileri değerlendiriyor. Daha önce doğru ve zamanında kararlar üretilmiş olduğu gibi, şimdi de aynı hassasiyetle gereken kararlar toplum sağlığı gözetilerek ve zamanında alınacaktır” dedi.
TURİZM VE SAĞLIK
Bugüne kadar sağlık alanında yapılan yatırımların ülke insanı için olduğu kadar ülke turizmi için de ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunun yaşanan COVID-19 salgını ile ortaya çıktığını ifade eden Ahmet Savaşan, salgının ekonomik etkilerinin atlatmasının yenilikçi ve turistlerin kaygılarının karşılanması ile mümkün olabileceğine dikkat çekti.
Ekonominin çarklarının dönmesi için neler yapılması gerektiğine de değinen Savaşan, “ülke ekonomisinin en önemli girdisi turizm ve eğitim alanlarındandır. Bu sektörler daha pek çok sektörü beslemektedir. Bu iki hayati sektörün tekrardan ayağa kalkması kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Bu salgın ile birlikte, mevcut sağlık yatırımlarının turizmde çok daha etkin kullanılması gerektiği de çok açık bir şekilde görünür olmuştur. Turizm ve eğitim alanlarındaki gelirleri eski seviyelerine getirebilmek ve bu krizi bir fırsata çevirmek bu konuda paydaşlar ile birlikte yapılacak çalışmalara ve hükümetin ortaya koyacağı yeni vizyona bağlı olduğunu biliyoruz. Başbakanlığımızın koordinatörlüğünde bu alanlarda ihtiyaç duyulan vizyonun geliştirilmesi ve faaliyetlerin yeni kriterlere uygun olarak yapılması için bütün paydaşlar ve ilgili bütün bakanlıklar ile çalışmalarımız artırılarak devam edecektir” dedi.