Hindistan'dan alınacak dersler

Türkiye ve İstanbul Park gelecek yıl itibarıyla F1 takviminden çıkartıldı. Yerine ise Hindistan ile ABD'de ki yarışlar dahil oldu. Biz nerede hata yaptık?

İSTANBUL - Yazımın başlığından konumuzun Formula1 olduğunu düşünmenizi istemem. Zira bu hafta sizlerle paylaşmak istediğim husus Formula1'in havacılık, turizm ve markalaşmayla nasıl örtüştüğü olacak.
Bilindiği üzere Türkiye ve İstanbul Park gelecek yıl itibarıyla F1 takviminden çıkartıldı. Yerine ise Hindistan ile ABD'de düzenlenecek olan yarışlar dahil oldu. Hindistan tarihindeki ilk F1 yarışı geçen hafta Yeni Delhi'de düzenlendi. Çok yüksek bir katılıma sahne olan yarış sonrasında Hindistan ülke olarak dev bir tanıtım gerçekleştirmiş oldu. Yarışı televizyondan izlerken, bir yandan da 2005 yılında ilk kez ülkemizde düzenlenen yarışla mukayese etmeye çalıştım. Önceki yazılarımdan hatırlarsınız, defalarca bu organizasyonun önemini vurgulamış, THY, Pegasus, TAV, ISG, IC-Fraport gibi havacılığın önde gelen kuruluşları destek olmadıkları takdirde kaybedeceğimizin altını sürekli çizmiştik.
Peki, biz nerede yanlış yaptık da F1 gibi dev bir organizasyonu elimizden kaçırdık? Konunun politik ve kar paylaşımı kısmına, diğer bir ifadeyle F1 patronu Ecclestone ile yaşanan sürtüşmeye girmeyeceğim. Zira konuyla ilgili olarak faklı spekülasyonlar yapılıyor ancak henüz yetkili ağızlardan resmi bir açıklama gelmiyor. Aklıma gelen ilk neden ülke olarak bu organizasyonu sahiplenmemiş olmamız. Oysa bakın Hintlere... Daha ilk F1 Türkiye organizasyonu gerçekleşmeden bizde İstanbul ile Antalya arasında hangisinin daha uygun olacağı yönünde bir kısır çekişme yaşandı. Oysa büyük düşünebilir, ilk başta İstanbul sonra Antalya'da böyle bir organizasyon için kolları sıvayabilirdik. Peki, Hintler ne yaptı? Daha ilk yarış düzenlenmeden 2014 sonrası için Bombay'de de F1 organizasyonu düzenlemek için lobi yapmaya başladılar ve muhtemelen de önümüzdeki birkaç yıl içinde Hindistan iki F1 yarışına ev sahipliği yapacak.
Türkiye'de F1 organizasyonu yapılması müthiş bir vizyon ve çalışmanın ürünüydü. Maalesef konuya sahip çıkması gereken öncelikle havacı ve turizmci kuruluşlar organizasyonun uzun vadeli getirilerini kavrayamayarak büyük bir avantajı yitirmemize neden oldular. Hint girişimci, bira üreticisi ve son on yılın havacısı King Fisher havayolu sahibi Vijay Mallya kadar başarılı olamadılar. Ünlü ressam Picasso, 'Kötü sanatçılar iyi kopya ürünler yaparlar, fakat iyi sanatçılar iyi çalarlar' demiş. Maalesef biz Türkler çoğu konuda iyi kopya başarılar elde etmeye odaklanırken iyi sanatçılar gibi hareket edip başarıyı rakiplerimizden çalamıyoruz.

BOEING787 VE SUNDUĞU PİLOTAJ YENİLİKLERİ
1995 sonrası Boeing'in ilk ürettiği yeni model olan Boeing787 Dreamliner sayısız erteleme sonrası, geçtiğimiz haftalarda ilk müşterisi olan Japon ANA Havayolları'na teslim edilerek ticari uçuşlarına başladı. Havayollarının dört gözle teslimini beklediği bu model, Airbus380 ve Boeing747'nin ekonomik olarak avantajlı olmadığı uzun hatlarda uçacak. Geniş gövdeli ve iki motorlu uçak sınıfında sektöre daha fazla ekonomik avantaj sağlayacak Boeing787 modeli pek çok havayolu pilotunun uçmayı çok isteyeceği bir teknolojik donanım sunuyor. Yaklaşık yüzde 10-15 arası tasarruf sağlaması beklenen bu yeni modelin müşterisi olan havayolları şimdiden pilotlarının eğitimine öncelik vermiş durumdalar. 777 modeline benzese de, 787'nin kokpit donanımı teknolojik olarak bazı yeniliklere sahip. Uçağın ana sistemleri daha çok elektrik gücüyle çalışırken, pilotları etkileyecek en önemli gelişme kötü havalarda daha rahat uçuşa imkan veren head-up display (HUD) sistemi. Yani, pilotlar önlerinde bulunan şeffaf ekran sayesinde daha geniş bir görüşe sahip olarak kötü hava şartlarında daha rahat uçacaklar. ABD'li Rockwell Collins firmasının ürettiği HUD'lar, daha çok savaş uçaklarında kullanılan ve uçuş emniyetini artırmaya yönelik bir teknolojik sistem. Kanımca, Boeing787 veya Airbus'ın önümüzdeki yıllarda uçuşa başlayacak olan A350 modelleri THY'nin yaşlanmış ve değiştirilmesi gereken A340 modelleri için en iyi alternatifleri oluşturuyor. Boeing787'nin ABD'li ilk müşterisiyse geçtiğimiz yıl United Airlines ile birleşen Continental Airlines. 2012 itibarıyla ilk 787 uçaklarını teslim alacak olan havayolu şimdiden pilotlarının eğitimine başlamış durumda. United-Continental havayolu, yeni modelin filoya intibak sürecini daha sağlıklı geçirmek açısından ilk başta modeli ABD içi uçuşlarda, daha sonra Houston-Auckland ve business yolcu ağırlıklı Newark-Londra Heathrow hattında uçurmayı planlıyor.

Manşetler

Atina'daki en iyi restoranlar
Dünyanın en engelli dostu havayolu Air New Zealand
Murat Muratoğlu: Kazıkların şahı havalimanları!
Avrupa ve Asya arasında bulunan minik ada
Floransa’nın gizli geçidi Vasari Koridoru, halka açıldı
Almanya'dan başka ülkelere göç mutlu ediyor
Paris ve  Berlin yüksek hızlı tren ile 59 avrodan bağlandı
Muğla'da helikopter hastaneye çarptı: dört ölü
Archer Aviation hava taksileri için üretim tesisini tamamladı
Uçakta öfkeli yolcuyu sakinleştirme LEAP tekniği