İSTANBUL - Hatay Akademi Orkestrası yaşanan büyük depremde dört üyesini kaybetti, enstrümanları ise enkaz altında kaldı. Depremin ardından Hatay’dan gitmek zorunda kalan orkestra üyeleri Türkiye’nin dört bir yanına dağıldı.
Hatay Akademi Orkestrası üyeleri depremin ardından ilk kez geçen gün İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’nin düzenlediği “Dayanışmanın Müziği” konserinde bir araya geldi. Orkestranın kurucu şefi Ali Uğur ve solistleriyle, yaptıkları dayanışma çağrısı, depremden sonra orkestranın son durumu ve Antakya’nın yeniden inşası üzerine konuştuk.
Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan, Hatay Akademi Orkestrası kurucusu ve şefi Uğur, depremden sonra orkestra olarak nasıl bir sürece girdiklerini şu sözlerle açıkladı: “Orkestra depremden önce hayatı değiştirmeye yönelik bir misyon edinmişti. Ama artık o misyon değişti. Hatay’da yaşamı yeniden öreceğiz. Bunu kendi alanımız gereği kültür ve sanatta yapmak istiyoruz. Bütün orkestra üyelerimiz başka şehirlere göçmek zorunda kaldı. Hatay’a geri dönüş koşulları oluşana kadar organizasyonun yapılacağı şehirde bir araya geliyoruz. Oradaki sanatçılarla dayanışma çağrısıyla konserler vermek ve yaşanan bu acıya işaret edip hafızaları diri tutup aynı zamana umudun da ışığını yakmak istiyoruz.”
Sanatsal faaliyetlerine devam etmeleri ve Hatay’a dönmek için öncelikli ihtiyaçlarının neler olduğu sorumuza Uğur, “Hatay’da ilk olarak barınma ihtiyacı karşılanmalı. Orkestranın bir araya gelebileceği bir çalışma ortamı ve konserleri organize edebilecek STK, belediyeler olmalı. Orkestranın büyük çoğunluğu konservatuvar mezunu insanlardan oluşuyor. Bunlar devlet memuru değil. Bu insanlar bir buçuk dakikalık depremde işlerini, hayatlarını, her şeyi kaybetti. Şu an Hatay’da maddi olarak hayatta kalabilmeleri için iş imkânı yok. Bunlar sağlanmalı” dedi.
Dayanışma çağrılarının karşılık bulup bulmadığı sorumuza ise Uğur, “Yaptığımız dayanışma çağrısı karşılığını buldu. Hatay’a geri dönüş ve sanat dayanışması çağrısında bulunduk. Ülkenin dört bir yanından sanatçı dostlarımız bizimle iletişime geçti. Birlikte projeler üretelim dediler. Orkestranın aranjelerini ben yapıyordum ama bu süreçte enstrümanlarım ve bilgisayara enkazda kaldığı için dayanışma çarımıza karşılık veren Hasan Barış Gemici gibi başka arkadaşlar da karşılık verip orkestranın bazı eserlerini aranje ettiler” ifadelerini kullandı.
‘ENERJİLERİNİ SAHNEDE HİSSEDİYORUZ’
Orkestranın kurucu şefi Uğur, “Depremde dört arkadaşımızı kaybettik. Viyola sanatçımız Büşra Kırkıcı, kontrbas sanatçısı Ali Yılmaz, sopranomuz Cansu Çilingir ve vurma sazlar sanatçımız Abdo Düzgün. Biz bir idealle bir araya gelmiştik, onlar da bu ideale sonuna kadar tutunmuştu. Onların enerjisini sahnede hissediyoruz. Hepsi birbirinden yetenekli müzik insanıydı. Hepsi bu ülkenin aydınlık yüzleriydi” diye konuştu.
HAYALLER ENKAZ ALTINDA KALDI
Solist Roza Karataş: Kaybettiğimiz arkadaşlarımız için çok üzüldük. Hepsi bu ülkenin aydınlık yüzleriydi. Umutları, hayalleri vardı, hepsi enkaz altında kaldı. Bunu hep beraber aşacağız.
HATAY’A TEKRAR DÖNECEĞİZ
Solist Eyüp Beydağlı: Yıkılan bir şehir yeniden binalarla donatılacak ama sanat olmadan bomboş bir şehir olacak. Bence sanat bu boşluğu dolduruyor. Hatay’a mutlaka geri döneceğiz.
KONSERLER YAPIYORUZ
Solist Yasemin Ek: Müzik iyileştirir inancıyla dayanışma konserleri yapıyoruz. Müzikle iyileşmeye çalışıyoruz.