Hasan Erdem: Körfez turizmi için Bursa marka şehirdir

Selam Turizm’in sahibi Hasan Erdem: Kırk yıldır Bursa’dayız, aslen Gaziantepli olsak ta, ben kendimi Bursalı olarak görüyorum artık, Bursa için çalışıyoruz,

BURSA- Selam Turizm’in sahibi Hasan Erdem, Bursa Haber’de Özge Işkın ve Cevdet Yıldız’ın yaptığı söyleşide Bursa’nın körfez turuzmi için marka bir şehir olduğunu söyledi. Aslen Gaziantepli olan Hasan Erdem “Kırk yıldır Bursa’dayız, aslen Gaziantepli olsak ta, ben kendimi Bursalı olarak görüyorum artık, Bursa için çalışıyoruz, Bursa nın sosyal, ekonomik, kültürel hayatına elimizden geldiği kadar katkılar yapmaya çalışıyoruz” dedi.

Hasan Erdem’in Bursa Haber’de yer alan röportajı şöyle:

1982 Yılında Gaziantep Nizip ilçesinden Bursa’ya okuma amaçlı geldim. Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunuyum.

1985 yılından günümüze kadar, turizm sektöründe faaliyet gösteriyorum, yaklaşık otuz yedi yıldır turizm sektörünün içerisindeyim.

Mezuniyet tezimde İslam da turizm diye bir tez yazmıştım, yani bir müslümanın turizm anlayışı nasıl olmalı, turizm İslam’ın neresinde, Türkiye’de turizm sektörü günahkâr bir sektör olarak algılandığı için o noktadan baktım ve tezimi de onun üzerine yazdım.

AMACIMIZ BURSA’YA FAYDALI OLMAK

Kırk yıldır Bursa’dayız, aslen Gaziantepli olsak ta, ben kendimi Bursalı olarak görüyorum artık, Bursa için çalışıyoruz, Bursa nın sosyal, ekonomik, kültürel hayatına elimizden geldiği kadar katkılar yapmaya çalışıyoruz.

Birçok sivil toplum kuruluşunda görev aldım, Bursaspor da yöneticilik yaptım, TÜRSAB ’ın Marmara bölge başkanlığını yaptım, Türkiye seyahat acentaları genel başkan yardımcılığı yaptım, Bursa platform üyesiyim aynı zamanda, Bursa’mız için faydalı olmaya çalışan kişiyim.

İki sektörde belirgin haldeyiz, birisi turizm,(Selam Tur) ve diğeri inşaat şirketim var (SANDEM)

ÜRETTIĞIMIZ KONUTLARı YABANCıLARA SATıŞ YAPARıZ.

Turizm sektörü çok hassas bir sektör, iki yıldır kovid-19’dan dolayı turizm sektörü kötü durumdaydı. 2021 bir nebze olsun, 2020’ye göre bize nefes aldırdı.

Körfez konseyi iş birliği ülkeleriyle çalışan bir acentayım, 1985 yılından bugüne kadar Kuveyt, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap emirlikleri, Suudi Arabistan, Umman gibi altı ülkeden oluşan körfez konseyi iş birliği olan ve petrol üreten nüfusları da az olan gelir düzeyleri yüksek olan ve dünyanın her yerine seyahat edebilme imkânları olan bu insanları Türkiye ye getirmek isteyen bir acenteyiz.

Bursa’ ya bir vefa borcumuz var, üzerinde yaşadığımı, doyduğumuz, her ne kadar doğmasakta geçimimizi bu topraklar üzerinde sağladığımız için. Biz bu ülkelerde Bursa’yı bir marka haline getirdik. Bursa çok önemli bir şehir, ç ok zengin bir mozaik var, bunu biz dünyaya tanıtacağız, dünyayı buraya getirmeye çalışacağız.

HALK TÜRKİYE’Yİ ÇOK SEVİYOR

Bursa’mız şuan da körfez turizminde bir marka bir şehir.

Ülkesine memnun olarak dönen bir turist, bin turist demektir ve her memnun olan aile bin turist getirdi. Her yıl Bursa’yı yüz elli bin kişi ziyaret ediyor bu ülkelerden.

Esnafımız para kazanıyor, otelcimiz para kazanıyor, avm’lerimiz para kazanıyor bu da Bursa için çok önemli bir potansiyeldir.

Halk Türkiye yi çok seviyor, özellikle Suudiler özellikle Bursa’yı seviyorlar, karadenizi çok seviyorlar ama bu hükümetler arasındaki ilişki bozukluğundan dolayı gelmemeye başladı Suudiler.

Kovid 19’dan dolayı turizm sektörü bütün faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı, ne girdiler ne çıktılar oldu.

Yaklaşık Türkiye de on iki bin acenta var, yedi sekiz bin acente faaliyetlerine son verdi.

HİÇ BİR BAŞARI SEBEPSİZ DEĞİLDİR

Türkiye’nin umut bağladığı üç tane önemli sektör vardır, biricisi turizm sektörü, ikincisi tarım sektörü, üçüncüsü inşaat sektörüdür. Bunlara dördüncü olarak sağlık sektörü de girmiş oldu.

Bizi diğer ülkelerle rekabete sokabilecek envanterler, öz kaynaklar bu dört sektörde var.

Turizm sektörü dünyanın en genç nüfusu, dünyanın en aktif, en hizmetkâr, en güler yüzlü personeli bizde.

Turizm sektörü İspanya, Almanya ve İtalya gibi ülkelerle çok rahat bir şekilde rekabet edebileceğimiz sektördür.

İnşaat sektörü şuanda, bizim inşaat şirketlerimiz, hem orta doğuda hem uzak doğuda yer altı metroları, tüneller, otobanlar, asma köprüler, dünyanın en gelişmiş akıllı sitelerini bizim müteahhitlerimiz yapıyor dünyanın her yerine yapıyor.

Otuz beş yıldır aynı yerde aynı işi yapıyoruz. Öncelikle sabır, irade ve dürüstlük gerektiriyor.

Hiçbir başarı sebepsiz değildir. Hak edilmeyen başarı, başarı değildir.

TÜRSAB’IN KURULUŞU

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 1972 yılında, 1618 sayılı yasayla kurulmuş, yarı kamu kurumu niteliğinde bir kurumdur.

Kuruluş amacı ise bu birliği Türkiye deki turizm sektörünü güçlendirmek, Türkiye’yi tanıtmak, Ülkeyi pazarlamak ve paket turların oluşturularak bunu vitrine koyabilmek, sunmak fuarlarda yer almak, fuar organizasyonları yapmak gibi amaçlarla kurulmuştur.

Türk turizminin buraya gelmesinde bu birliğin büyük bir önemi vardır.

Son dönemlerde on, on beş yıldır bu kurumu bazı menfaat grupları, menfaati için tutan gruplar istila ettiler ve asıl hedefinden asıl amacından hizmet etmesi gereken noktalardan uzaklaştı.

Kişisel menfaatlerin, kamu menfaatinin üzerine çıkarılmasından kaynaklanıyor.

BURSASPOR’UN BU DURUMDA OLMASI HEPİMİZİN EKSİĞİDİR

Bursaspor Bursa’mızın en önemli marka değerlerinden bir tanesidir, Bursa’mızın göz bebeğidir.

Bursaspor 18 milyar dolar yılda ihracat yapan Türkiye’nin döviz girdisini sağlayan bir şehrin tek kulübüdür.

Bursaspor’un bu durumda olması hepimizin eksiğidir, bu kurumda da zamanın da tedbir alınmadı.

Aşağı doğru giden bir ivme ve sürekli borçlanan bir kulüp olduğu zaman tablo karşında ister istemez yöneticiyi, başkanı suçluyorsunuz.

Biz sadece futbolcuları, teknik direktörü suçlayamayız, yöneticilerde en az onlar kadar suçludur.

Bursa’nın ilk önce takımın borçlarının durdurması lazım. Sonra aklı başında heyet gelip, yönetmesi lazım.

Bireysel maddi imkânlarla bu takım bir yere çıkamaz.

İyi insanların önünü açmak lazım, aday olabilecek insanların önünü açmak lazım.

Yöneticilik ayrı bir meziyettir, kendi şirketini yönetemeyen bir insanın Bursaspor’un başına gelmesi, zaten başarısızlığa davetiye demektir. Bursa’mıza sahip çıkmamız gerekiyor.

Manşetler

Antalya’nın 25 yıl sonraki iklim krizi 'Kıyamet' filminde
Esas Holding'ten Pegasus'ta hisse satışı
THY, AJet'in sermayesini 15 milyar lira artırdı
Sabiha Gökçen CEO'su Alp Er Tunga Ersoy istifa etti
Asya-Pasifik Bölgesi’nde en başarılı kadın girişimci seçildi
Karadeniz’de 20 bin mersin balığı çiple izleniyor
İş Bankası ilk turizm şubesini Antalya’da açtı
Suudi Arabistan turizme 500 milyar dolar akıtacak
Athena Tapınağı'nın restorasyonu tamamlandı, ziyarete açıldı
Trump, Dr. Mehmet Öz'ü Sağlık Hizmetleri Direktörü yaptı