BURDUR - Burdur merkez Hacılar köyünde bulunan ve tarihi M.Ö. 3100 yılına dayandığı düşünülen Hacılar Büyük Höyük'te, kazılar sürüyor. Bugüne kadar yürütülen kazılarda çeşitli materyaller ve yapılar bulunduğunu söyleyen kazı başkanı Prof. Dr. Gülsün Umurtak, "Gelecek yıllarda bu merkezi kesimde tapınak, saray gibi kamusal yapıların ortaya çıkacağını düşünmek çok yanlış olmayacaktır" dedi. Saray kalıntılarının bir bir ortaya çıkarıldığı bölgenin Yöresel Krallığın Merkezi olabileceği düşünülüyor.
Burdur merkez Hacılar köyünde bulunan ve tarihi M.Ö. 3100 yılına dayandığı düşünülen Hacılar Büyük Höyük'te, kazılar sürüyor.
Bugüne kadar yürütülen kazılarda çeşitli materyaller ve yapılar bulunduğunu söyleyen kazı başkanı Prof. Dr. Gülsün Umurtak, "Gelecek yıllarda bu merkezi kesimde tapınak, saray gibi kamusal yapıların ortaya çıkacağını düşünmek çok yanlış olmayacaktır" dedi. Saray kalıntılarının bir bir ortaya çıkarıldığı bölgenin Yöresel Krallığın Merkezi olabileceği düşünülüyor.
Burdur merkeze bağlı Hacılar köyünde bulunan ve İlk Tunç Çağı'na tarihlenen Hacılar Büyük Höyük'te kazı çalışmaları sürüyor. 12'nci yılında olan kazılar ekim ayı ortalarına kadar devam edecek. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü ve Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülsün Umurtak'ın başkanlık ettiği kazılar, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Türk Tarih Kurumu, İstanbul Üniversitesi ve Burdur Belediye Başkanlığı tarafından destekleniyor.
Kazı başkanı Umurtak, şunları kaydetti: "Burada İlk Tunç Çağı dediğimiz M.Ö. 3'üncü bin yılı kapsayan dönemin ilk aşamalarına ait, M.Ö 3100 dolaylarında kurulmuş bir yerleşmeyi kazıyoruz. Sur sistemini 'kazamat' olarak adlandırılan, aşağı yukarı kenarları 5-6 metre uzunlukta olan odalar zinciri oluşturuyor.
Bunlar oval bir kent formunu oluşturmak için, önceden tasarlanarak, testere dişi şeklindeki çıkıntılarla çok büyük bir ustalıkla yerleştirilmiştir. Sayıları 50'yi bulan bu mekanların her birinin aynı zamanda ev olarak kullanıldığını düşünüyoruz. M.Ö. 3'üncü bin yıl başlarında duvarları 1,5 metre kalınlıkta, dış çizgide 2 metre yüksekliğinde taş temelleri olan bir sistemin ancak çok büyük bir zenginliği korumak için yapıldığı düşünülmelidir. Surlarla çevrili orta kesimde büyük depolama yapıları yer almaktadır. Gelecek yıllarda bu merkezi kesimde tapınak, saray gibi kamusal yapıların ortaya çıkacağını düşünmek çok yanlış olmayacaktır."
'5 AYRI TİP ÇANAK ÇÖMLEK GRUBU VAR'
Kente giriş için batı ve güney kapılarının ortaya çıktığını vurgulayan Umurtak, "Her ikisi de bir araba girişine veya atlı girişine uygun değil. Öyle ki 15 metre uzunluğunda ve 4,5 metre kadar genişliği olan 2 kapı gerçekten çok etkileyici. Özellikle güney kapının 2 yanında dizilmiş olan mekanlar yani kazamatların konut olarak kullanılmadığı, çünkü çok kalın duvarlı ve çok büyük mekanların özel bir amaca hizmet etmiş olduğu akla gelmektedir. Bu yerleşmede 5 ayrı tip çanak çömlek grubu vardır. Bunlar günlük hayatta her türlü ihtiyacı karşılayacak niteliktedir. Stilize edilmiş tasvirler, metal eserler, çok özel bir mühür topluluğu ve sayı tabletleri de var. Mühürlerin yazı öncesi bir dönemde kullanım amacı elbette tartışılabilir ancak 'bulla' denilen kil topaklar üzerine basıldığını görüyoruz. 11 yılda elde edilen veriler, Hacılar Büyük Höyük'ün yöresel bir krallığın merkezi olabileceğini göstermektedir" diye konuştu.
'ÇEVRE DÜZENLEMESİ PROJESİNİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ'
Kazı çalışmalarının 12'nci yılında devam ettiğini aktaran Umurtak, "Kuzeyden güneye 350 metrelik bir alanı ve merkezde de 60 metre uzunluğunda bir kesimi kazdık. Yakında bir çevre düzenleme projesini hayata geçireceğiz. Kazı alanı, o zaman daha çok gezilebilir, ziyaret edilebilir bir duruma gelecek" ifadesini kullandı.