TURKİYE TURİZM- ÖZKAN ALTINTAŞ
BURSA- Bursa Turizm Zirvesi’ne katılan Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe ve yönetim kurulu üyeleri “Turizmde çekim gücü olarak gastronominin önemi giderek artıyor. Bursa bu konuda gerekli altyapıya sahip. Bursa turizminin gelişmesinde Gastronomi Turizmi Derneği olarak tüm etkinliklerde destek vereceğiz” dedi.
GÜRKAN BOZTEPE: TURİSTİN TERCİHİ YEME İÇME OLDU
Panelin açılışını yapan GTD Başkanı Gürkan Boztepe dünyada gastronomi şehirleri araştırması yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Dünyada 5 şehir öne çıktı. Standart turist ile gastronomi turistinin bıraktığı parayı belirledik. Normal turist 700 dolar bırakıyor. Bu paranın 150 dolarını yeme-içmeye yani gastronomiye harcıyor. Gastronomi turisti ise yemeğe 295 dolar harcıyor. Bir haftada ise yaklaşık 800-900 dolar arası harcıyor. Normal turist 7 gün kalırken gastronomi turisti 8 gün kalıyor. Araştırmada gelen turistte ana tercih yeme-içme olarak ortaya çıktı.
Yurtdışında ortalama tabak fiyatı 100 eurodur. Türkiye’de de bu rakamlara çıkmak zorundayız. Amerika’da yapılan çalışmada GTD dünyada en etkili 10 gastronomi derneği arasına girdi. Yiyecek içecek sektörü pastasının 444 milyar olduğu bir ülkede GTD’nin dikkat çekmesi Türkiye adına önemli bir gelişmedir.”
ÖMER KARTIN: TÜRKİYE 10 YIL SONRA DÜNYANIN GASTRONOMİ ÜLKESİ OLACAKTIR
Türsab Gastronomi Turizmi İhtisas Komitesi Başkanı, GTD Başkan Yardımcısı Ömer Kartın ise gastronomi turizminin tarifini yaparken “Turizmde gastronomi ile gastronomi turizmini karıştırıyoruz. Gastronomi turizmi için düzenlenen bir gezinin ana teması yiyecek içecektir. Bir yörenin üretim aşamaları, piyasaya girip yemeğe dönüşmesine kadar olan aşaması hikayesini yaşan turizme denir” dedi.
Ömer Kartın, Türkiye’nin gastronomide 10 yıl sonra dünyanın en önemli ülkelerinden biri olacağını belirterek şöyle devam etti: “Yeme içmenin bir kültür olduğu ve dünyayı tanımanın önemli bir yolu olduğunu gördüm. İletişimde yeme içmenin tamamlayıcı olduğunu gördüm. Yerel yönetimlere tavsiyem. Ortada servet var organizasyona ihtiyaç var. Doğru insanlarla doğru işler yapmak için bu işi bilenlere bırakın. Restoran açacaklara tavsiyem ise eskiyi koruyalım ama yaratıcı olalım. Dünyada yaratıcı olmak anahtardır. Sunulan yemek yaratıcı olursa bir gelen bir daha gelir.
Acentelere tavsiyem önünüzdeki yerleri planlayıp sunun. Gastronomi rotaları iyi planlanmalı. Hongkong ta “bir gün daha kalın” sloganı vardı. Bu iyi bir planlama ile olur. ‘Süper ürünler’ sloganını yaratan Peru mutfağını tanıtmada başarılı oldu ve piyasaya kinoayı çıkardı
MEHMET YALÇINKAYA: MASTER CHEF İLE TÜRK TURİZMİNİ DÜNYAYA TANITIYORUZ
Milli aşçılardan Mehmet Yalçınkaya ise TV8’de yayınlanan Master Chef çekimi sırasında olduğu için internetten toplantıya katıldı. Yanına yarışmacıları alan Mehmet Yalçınkaya “Son 15 yılda gastronomi ivme kazandı. Gelecek 10 yıl gastronomi öne geçecektir” dedi.
HASAN EKER: YİYECEK İÇECEK OLMADAN TURİZM OLMAZ
Bursa Turizm Platformu Koordinatörü Hasan Eker “Konaklama, ulaşım, gezmek, altyapı ve yiyecek içecek olmadan turizm olmaz” diye başladığı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bursa’nın ünlü İskender Kebabı ailenin adıdır. Bu nedenle diğer restoranlar Bursa kebabı demeye başladılar. Kayhan yöresinin pideli köftesi ‘Kayhan Pideli Köfte’ diye yöre adıyla anılıyor. GÜMTOB ve Aşçılar Derneği ile ortaklaşa bir çalışma yaparak Bursa’nın yemeklerini belirledik. Otellere hazırladığımız Muradiye, Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım Beyazıt, Uludağ gibi isimlerle 6 menü gönderdik ve markalaşmasını istedik. Zirve çerçevesinde bu yemekleri sunduk. Ancak bu yemekleri yapan işletmeleri de korumak lazımdır.
KAYNAK OLMADAN HİÇBİR ŞEY OLMUYOR
Değerlerimizin farkındayız. Markalaşan değerleri korumak ve yeni markalaşmak önemlidir. Çalışmalar başlatmak için ortak elden planlama yapıyoruz. Bu nedenle kamu ve özel sektörün birlikte hareket ettiği bir oluşum yaptık. Kaynak olmadan hiçbir şey olmuyor. Kaynağın ve ekibin aynı yerde olması lazım. Örgütsel bir yapı olmalı ve kaynaklar bir yerden kullanılmalıdır. O zaman her şey sürdürülebilir oluyor.”
DENİZ DİKKAYA: BURSA İÇİN SOSYAL MEDYA KULLANILMALI
“Baba Oğul Keşifte” şeklinde youtube üzerinden çalışma başlatan Wyndham Grand Satış Müdürü Deniz Dikkaya “Bursa’nın İskender’ine bile yeterince sahip çıkamadığını görüyorum. Sosyal medyanın Türk mutfağının tanıtımında kullanılması gerekir. Baba Oğul Keşifte programını başlattık. Sosyal medyanın gücü Bursa için kullanılmalıdır” dedi.
BATUHAN DİKKAYA: BURSA YEMEKLERİNİN TANITIMA İHTİYACI VAR
“Baba Oğul Keşifte” çalışmasından memnunolduğunu belirten Batuhan dikkaya “Bursa’nın yemekleri güzel. Ancak tanıtmaya ihtiyacı var. Genç jenerasyon olarak Türk yemeklerini tercih ederim” dedi.
RAMAZAN BAŞAN: ŞEHRİN TURİZMİ İSTEMESİ GEREKİR
GTD’nin Bursa temsilcisi Ramazan Başan, “Bursa şehir olarak iyi ve malzeme iyi organizasyon yapmak kolay. Bir şehrin gastronomi şehri olması için ciddi olması lazım” dedi.
Ramazan Başan özetle şunları söyledi: “Uçak gelmeli. Şehrin bunu istiyor olması lazım. Bir şehrin gastronomi şehri olması için en az 9 yemeğin bir araya gelmesi lazım. Bursa’da 19 yemek çıkıyor. Tarih var kültür ver. Göç alan bir şehir olarak çok zengin mutfağı var. Gelirken yoğurt ve baklavayı Bulgaristan’a bırakmışız. Bursa’da yoğur kongresi yapmak lazım. Maden suyu kongresi yapalım dedik. Şehri marka yapmak için hikaye yazmak lazım. Göç yemekleri festivali yapmak lazım. Bol aktivite lazımdır.”