Antalyadayım. 2008 yılında 128.000 uçağın indiği,12 milyon turistin geldiği, Türk turizminde mucize yaratan Antalyada..
Devlet ile sektör 2008 yılının genel değerlendirmesini yapıyor.
Belek Turizm yatırımcıları Derneği(BETUYAB) mükemmel bir organizasyonla, yatırımcılarla ilgili bakanlıkların ağır toplarını bir araya getirmiş.
Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın başkanlığında turizmin röntgenini çekiyor, ihtiyaçları ve beklentileri dile getiriyor, sorunlara çözüm arıyor. Burada bir hakkı teslim etmek zorundayım. Devlet de çok samimi, içten ve gerçekçi yaklaşıyor problemlere.
BETUYAB Başkanı Cemil Uğurluyu kutlamak gerek.
Hem böyle bir toplantıyı düzenlediği için ve hem de sadece Antalyanın değil,tüm ülkenin turizm sorunlarının dile getirilmesine fırsat yarattığı için
Turizm tam kadro oradaydı.
Tüm kuruluşların yetkililerı ve temsilcileri eksiksiz gelmişlerdi.Gözlerim Bodrumdan birini aradı ama maalesef kimseler yoktu.Ne kadar üzüldüğümü anlatamam..
Turizm Bakanı Ertuğrul Günaydan Bodruma yardım etmesini istedim. Sorunları bir miktar anlattım.Aynı toplantıyı Bodrumda da yapmalarını rica ettim.Elinden geleni yapacağını söyledi.Altyapı için 1 trilyon göndermişler ama sonucunu o da merak ediyor doğrusu.
Bakanlık Müsteşarı İsmet Yılmaz denizcilikten dostumuz
Deniz Müsteşarlığı sırasında, pratik zekası ve çözmeye kararlı tutumuyla denizin yıllarca halledilemeyen pek çok meselesini bitirmişti.
Bodrumu konuşurken, kendisini yine aynı kararlılık içinde gördüm. Bana tüm kadrosuyla Bodruma da geleceğinin sözünü verdi ve buranın tüm sorunlarının ameliyat masasına yatırılarak sırasıyla çözülebileceğini anlattı.
Bu arada Bodrumlu denizcilere bir müjdesinin olduğunu da söyleyerek şöyle dedi:
Yabancı bayrak meselesini hallettik. Tekne vergileri çok makul bir çizgiye çekiliyor. Şubat ayı içinde kararın açıklanacağını sanıyorum. Böylece Türk denizcilerinin çok haklı bir isteği de karşılanıyor.
Belek toplantısında bir şeyi tespit ettim. Çeşitli siyasi görüşlere mensup insanlar, iktidardan bir şey isterken duygusal davranmıyorlar. Turizmin duygusallığa, partizanlığa filan tahammülü yok. Bunu Bodrumlu yöneticiler için söylüyorum. Ankaraya gidiniz, taleplerinizi dostça anlatınız.
Bu arada siyaset gözlüklerinizi de çıkararak, partinize değil Bodruma hizmet getirtmeye çalışınız.
Göreceksiniz ki, Ankara size sıcak davranacak. Benden duymamış olun ama, Turizm Bakanlığının kapısını peşin yargısız çalarsanız, pek çok meselenizi orada kolayca çözebileceğinizi görürsünüz.
Bu arada TYD Başkanı Murat Dedemana teşekkür ederim. Tüm konuşanların içinde Bodrumu tek ağzına alan o oldu ve Dalamanla Bodruma ilave uçak seferlerinin konulmasını istedi.Bu nedenle kendisini konuşmasının sonunda kutladım.
Belek toplantısında global krizin etkileri ve alınacak tedbirler, ülkeye döviz kazandırdığı için turizmin ihracat sayılması ,altyapı hizmet birlikleri ile ilgili uygulamada yaşanan sorunlar,amortismana tabi iktisadi kıymetlerin KDV iadesi hesaplarının dışında tutulması, devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden alınan ecrimisillerin insaflı tespiti, mevcut tesislerin tahsis sürelerinin uzatılması,enerji kısıtlamaları ve yüksek ücretler,ulaşım ve marina sorunları,2009-2010 sezonunda okulların 23 Eylülde açılması gibi pek çok konular konuşuldu. Ama en önemlisi, hükümetin ilan edeceği ekonomik pakette turizm sektörüne ayrılacak pay meselesiydi. Bununla ve diğer konularla ilgili çalışmalar. Ankarada bu hafta Ekonomik Kurulda değerlendirilecek.
Belekte çok güzel konuşmalar ve değerlendirmeler yapıldı. Bunlardan öğrendiğimize göre, rakiplerimiz boş durmuyor ve küresel krizin etkilerini en hafif şekilde atlatmanın önlemlerini alıyor. İtalya, İspanya, Fransa ve Yunanistanda devlet, sektöre rahatlatıcı ve ataklarını sürdürücü özel finansman kaynakları yaratıyor. Mısır turizme 1 milyar euroluk kaynak ayırmış, İspanya 400 milyon,Yunanistan ise 270 milyon eoreluk destek paketleri hazırlamış. Şimdi sıra bizde, inşallah biz de sektöre yeterli miktarı aktarırız.
Bu arada turizmin bir mastır planının olmadığı dile getirildi ki, bu çok haklı bir eleştiriydi. Gerçekten Türkiyenin artık ,bölgelere ve önemli turizm kentlerine göre ayrı ayrı birer mastır planı hazırlaması lazım. Örneğin Kapadokyaya ne yapılacak,Bodrum daha ne kadar büyüyecek, Kuşadası ve Çeşme ile diğer turizm kentlerimizin altyapıları ne şekilde tamamlanacak?
Bu ve buna benzer tüm sorunların planlanacağı ciddi bir hazırlığa başlamanın zamanı geldi de,geçiyor artık
Bakanlığın fazla bir yaptırım gücü olmadığı için, tüm kuruluşların katılacağı bir turizm üst kurulunun kurulmasının yararlı olacağı da, bu toplantıda anlatıldı. Bu kurulun kararlarının kanun gibi etkili olması düşünülüyor. Sakın bu da Anıtlar Kuruluna dönmesin yakında..
Konuyu, Bakan Ertuğrul Günayın bana şu konuda verdiği teminatla noktalayayım..
Hiç kimse merak etmesin. Koyların yapılaşmasına ve bozulmasına kesinlikle izin vermeyeceğim. Oraları aynen bugün olduğu gibi korunacaktır.