İSTANBUL- Duvarlarına sprey boyalarla yazılar yazılan ve her geçen gün harabeye dönüşen Galata’daki Cenevizlerden kalma yapılar kurtarılarak turizme kazandırılmayı bekliyor. İstanbul’da kaderine terk edilen tarihi eserler arasında Galata’daki Cenevizlerden kalma yapılar başı çekiyor. Galata Kulesi’nden Karaköy’e doğru uzanan bölgede yer alan Sen Piyer Han, Cenevizliler Evi ve Podessa binası ilgisizlik ve bakımsızlık nedeniyle turizme de kazandırılamıyor. Uzmanlar, duvarlarına sprey boyalarla yazılar yazılan, pencere bölümleri hasara uğratılan eserlerin bir an önce restore edilerek korumaya alınması gerektiğini belirtiyor.
Mimar Sinan Genim ise yapılar hakkında şu görüşleri dile getiriyor:
“İstanbul’u tanımak için şehir gezileri yapan grupların büyük bir hayranlıkla gezip incelediği bu nadir yapılara sahip çıkacak cesaretli bir gruba ihtiyacımız var. Bir şehrin sahibi yalnızca kamu idareleri değildir. Bu görevi, sermaye sahipleri, sivil toplum kuruluşlarının da üstlenmesi gerekir. Yalnızca eleştiri yapıp, ekonomik değeri yüksek yapıların kamulaştırılması isteyenlerin başlarını çevirip, gözden uzak kaldıkları için farkına varmadıkları bunlar gibi yapıları da gündeme getirmeleri, korunmaları ve yeniden hayat bulmaları için çalışmaları gerekir.”
Galata bölgesinin tarihsel mimari sürcini araştıran isimlerden Rehber Selçuk Eracun’un ise bu değerli eserleri şöyle anlattı: “Galata surlarından geriye çok az bir şey kaldı. Galata surları, Osmanlı’nın son döneminde yol yapmak için yerle bir edildi. Komando ailesinin ‘Galata surlarını yıkıp istimlak edelim, çıkan malzemeyi de satalım’ düşüncesi surlara büyük zarar verdi. Galata’daki en önemli yapılardan biri de Sen Piyer Han. Söz konusu bina, Karaköy Bankalar Caddesi ile Eski Banker sokağın kesiştiği bir alanda bulunuyor. Bu sokak aslında İstanbul’un en önemli tarihi sokaklarından. Cenevizliler döneminden kalma çok sayıda eser bulunuyor. Sen Piyer Han’da Fransız ihtilali döneminde Fransa’da ünlenen şair Andre Chenier’in doğduğu rivayet edilir. Andre Chenier, Fransız ihtilali sırasında giyotinle yapılan ölümlerden nasibini almış biri. Hanın üzerindeki
Ceneviz armaları bugün hala duruyor. Armalar arasında St. Priest ailesinin ‘Fluur de Lys’ arması da var. Osmanlı Bankası inşa edilirken, Hazine’ye ait altınlar bir süre burada muhafaza edildi. Bir ara Bahçeşehir Üniversitesi’nin binayı alıp restore edeceği söylendi ancak bu projeden vazgeçildiğini duydum. Birinci derece tarihi eser statüsündeki bu yapıların kurtarılması gerekiyor.”